Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1775 E. 2023/5483 K. 02.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1775
KARAR NO : 2023/5483
KARAR TARİHİ : 02.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
2.Ankara 4. Fikri Sınai Hukuklar Mahkemesi 2019/169 E.
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurumu (YİDK) kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili dava dilekçesinde; asıl ve birleşen davalarda, müvekkilinin 2015/57435 sayılı “TT CUSTOM” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayınlandığını, davalıların itirazlarına mesnet gösterdikleri markaların benzerliği kabul edilerek başvurularının reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez 2017-M-10452 sayılı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurumu (YİDK) kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin tescil başvurusuna konu markaya konu olan sınıfların 7, 11, 12, 14, 18, 25, 35 ve 39 uncu sınıflara ait mallar/hizmetler olduğunu, Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin tescilli markalarının ise genelde 9, 35, 37, 38, 42 nci sınıflardaki mallar/hizmetler olduğunu, taraf markalarının karıştırılma ihtimalinin bulunmadığının açık olduğunu, müvekkilinin “TT” ibaresi üzerinde unvana bağlı olarak 12 yıl önce hak elde ettiğini ve yıllardan bu yana tüm ticari faaliyetlerinde markasını kullandığını ileri sürerek TPMK YİDK dava konusu 2017-M-10452 sayılı kararının iptaline, 2015/57435 başvuru numaralı “TT CUSTOM” markasının tüm sınıflar bakımından tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; başvuru ile ret gerekçesi markaların “TT” ibaresini ortak ve bağımsız ayırt edici unsur olarak içerdiklerini, markaların tescil kapsamında yer alan mal/hizmetlerin tamamının aynı/aynı tür mal/hizmetler olduğunu, davacının markası ile redde mesnet markalar karşılaştırıldığında, ortalama tüketici nezdinde markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırılmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Birleşen 2018/219 E. sayılı davada davalı … vekili cevap dilekçesinde; “TT” markasının davacının iddiasının aksine, müvekkilince çok uzun yıllar önceden beri hem tüm dünyada ve hem de ülkemizde tescil edilmiş olduğunu ve müvekkilinin yatırımları ile kendisi ile özdeşleşmiş bir marka olduğunu, bu noktada bu markanın ayırt ediciliğinin tartışma konusu yapılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin seri markası gibi algılanmasının söz konusu olacağını, dava konusu markanın esas unsuru konumunda olan “TT” ibaresinin müvekkilinin tescilli “TT” markaları ile aynı olduğunu ve hemen hemen tüm emtia ve hizmetler ile yakın ilişki içerisinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Birleşen 2019/169 E. sayılı dava davalıTürk Telekomünikasyon A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu “TT CUSTOM” ibaresinin, redde mesnet “TT” seri markaları ile tescili talep edilen sınıflarının aynı olduğunu, dava konusu “TTCUSTOM ” ibaresi ile itiraza mesnet “TT” seri markaları arasında benzerlik bulunduğunu dolayısıyla iltibas tehlikesinin mevcut olduğunu, “TT” markasının tanınmış marka olduğunu, dolayısıyla “TTCUSTOM” marka başvurusunun 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca da tescil engelinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2015/57435 sayılı ve “TT CUSTOM” ibareli marka ile redde mesnet gösterilen markalar arasında marka işaretleri bakımından benzerlik bulunduğu, 2015/57435 sayılı ve “TT CUSTOM” ibareli marka ile redde mesnet gösterilen markaların kapsamındaki mallar/hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer olduğu, bu nedenle dava konusu markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, 2017-M-10452 sayılı YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TT ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, davalı Kurum tarafından bu ibarenin daha önce korunmadığını, TT ibareli yüzlerce marka bulunduğunu, kısaltma markalarında ayırt ediciliğin düşük düzeyde olduğunu, mahkeme kararının hukuka aykırı bulunduğunu, yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davaların kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 2015/57435 sayılı ve “TT CUSTOM” ibareli marka ile redde mesnet gösterilen markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, bu nedenle 2017-M-10452 sayılı YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,Uyuşmazlık, davaya konu YİDK kararının isabetli olup olmadığı ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınması koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aynı maddenin dördüncü fıkrası ile 35 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi