Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/177 E. 2023/3680 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/177
KARAR NO : 2023/3680
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/545 Esas, 2021/1412 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/404 E., 2020/362 K.

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava dışı İnfoteks Bilgisayar Elektronik Telekomünikasyon Medya Reklam İth. İhr. Ltd. Şti.’nin %49 oranında ortağı olduğunu, davacının ortaklık tarihinden bugüne kadar şirkete finansman desteğinde bulunduğunu, ancak yaptığı finansman desteğinin karşılığını hiçbir şekilde alamadığını, şirket yöneticisi…’un defalarca kez şirkete sermaye aktarımı yaptığını, bu hususların ticari defterlere de işlenmediğini, müvekkiline şirket ortaklığından sonra hiçbir surette ticari defterleri inceleme yetkisi verilmediğini, bu hususta hiçbir açıklama yapılmadığını, davacı tarafından davalının ortak olunan şirketle bağlantılı şirketlerinin de bulunduğunun tespit edildiğini, ortak olunan şirketin kullanmış olduğu Infoteks ismi ile kurulmuş ve davalı şirketle organik bağlantıları açık bulunan 3 şirketin daha bulunduğunu, bu şekilde şirketin kayıtlarıyla oynandığını, şirketin ticari defterleri ve yaptığı ticari işlemlerin gerçek olup olmadığının araştırılmasıyla şirkete yapılan yatırımın gerçek anlamda şirket içerisinde kullanılıp kullanılmadığının tespit edilebileceğini, müvekkilinin hissedarı olduğu şirket ortaklığından kaynaklanan haklarını tam olarak elde edemediği gibi şirketlerin sorumluluklarını dahi bilmediğini, bu bilgiler ışığında…’un işbu şirketlerin arkasındaki kurucu yönetici olduğunu, bu şirketleri kullanarak şirket kayıtlarının yanıltıcı ve aldatıcı biçimde düzenlenmek suretiyle şirketi sürekli borç durumuna sürüklediği, bu nedenle şirketin güncel öz sermayesinin tespiti mizan defterlerinde kayıtlı taşınır ve taşınmazların şirket uhdesinde yer alıp almadığı hususlarının tespitinin gerektiği, tespit davası açılmasının eda davasının öncesinde açılabileceğini, bu bağlamda müvekkilinin hissedarı şirket nezdindeki hisseleri ve hissesine düşen hak edişleri dahil tüm haklarının talep edilmesi açısından şirketlerin mevcut durumlarının, mevcut taşınır – taşınmaz mal varlıklarının bilirkişi vasıtasıyla tespitinin gerektiğini ileri sürerek adı geçen şirketin öz sermayesi ile hali hazır durumunun tespiti, taşınır ve taşınmaz mallarının tespiti, davacı tarafından şirkete ödenen sermaye ve kredi değerlerinin tespiti, şirketin belirtilen diğer şirketlerle olan bağlantılarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Dava hasımsız olarak açılmış, bir kişiye yöneltilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın davacı tarafça talep edilen hususların 6012 sayılı Kanun’un 342 ve 343 üncü maddeleri gereğince hasımsız olarak açılan öz sermaye tespiti ile belirlenebilmesinin mümkün olmadığı, öz sermaye tespiti yönündeki talebin belirtilen yasal koşulları taşımadığı, öte yandan davacı tarafın tespitini istemiş olduğu hususlar bakımından ise dava dışı adı geçen şirketin hali hazır durumu, taşınır ve taşınmaz malları, diğer şirketlerle bağlantıları ve kredi ve sermaye değerlerinin tespiti hususunun hasımsız olarak açılan işbu davada değerlendirilebilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca ileri sürülen hususların tespit davası ile istenebilmesinin mümkün olmadığı, eda davası açılmasının gerektiği, bu haliyle davacı tarafın işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya %49 oranında ortağı olduğu şirkete dair hiçbir bilgi verilmediğini, şirket yöneticisi ve ortağı olan…’un şirkete yönelik birçok işlemler yapmasına rağmen bugüne kadar hiçbir bilgi vermediği gibi kâr payına ilişkin de hiçbir ödeme yapmadığını, şirketin sürekli olarak borçlu durumuna sürüklendiğini, davacının şirketlerin mevcut durumlarını, aktif mal varlıklarını ve pasif mal varlıklarını/borçlarını bilmediğini, bu nedenle gerek şirkete karşı gerekse de şirket yöneticisine karşı dava açıp açmayacaklarının işbu öz sermayenin tespiti davası ile ortaya çıkacağını, şirketin sermayesini tespit edilmesinde hukuki yararın olduğunu, bu nedenle eda davasından önce tespit davasının açılabileceğini, sonuç olarak davanın açılmasında hukuki yararın bulunduğunu savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dışı İnfoteks şirketinin %49 oranında ortağı olmasına rağmen şirketin işleyişinden haberdar edilmediği, şirket kayıtlarını inceleme yetkisi verilmediği gibi açıklama yapılmadığı, şirket kayıtlarıyla oynandığı iddiası ile şirketin öz sermayesi ile şirketin hali hazırdaki ekonomik durumunun ve mevcut taşınır taşınmaz mal varlıklarının tespiti talebiyle işbu davanın açıldığı, söz konusu talepler açısından 6102 sayılı Kanun’un 342 ve 343 üncü maddelerindeki şartların oluşmadığı, davacının dava dışı şirketin hali hazır durumu, taşınır taşınmaz malları, diğer şirketlerle bağlantıları ve kredi ve sermaye değerlerinin tespitinin açılacak eda davasında mümkün olduğu, söz konusu talepler yönünden tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dışı İnfoteks Bilgisayar Elektronik Telekomünikasyon Medya Reklam İth. İhr. Ltd. Şti.’nin öz sermayesi ile hali hazır durumunun, taşınır ve taşınmaz mallarının, davacı tarafından şirkete ödenen sermaye ve kredi değerlerinin, şirketin belirtilen diğer şirketlerle olan bağlantılarının tespitine ilişkin hasımsız olarak açılan tespit davasında hukuki yarar dava şartının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 üncü maddesi ve 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi, 6102 sayılı Kanun’un 342 ve 343 üncü maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.