Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1762 E. 2023/3983 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1762
KARAR NO : 2023/3983
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/530 Esas, 2021/2002 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/170 E., 2020/10 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 20.06.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı asil ve vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …’in, davacının imam nikahlı eşi olan …’ın yakın arkadaşı olduğunu, muhtemelen bir suç şebekesi üyesi olan dava dışı … isimli kişinin davacı aleyhinde 175.000,00 TL bedelli sahte senet düzenleyerek Silifke İcra Müdürlüğünün 2004/163 Esas sayılı dosyasında icra takibine geçtiğini, bu takibi semeresiz bırakmak için, davacının eşi …’ın, arkadaşı davalı …’e 50.000,00 TL ve 80.000,00 TL bedelli 2 adet borç senedi vermesini davacıya telkin ettiğini, davacının da söz konusu senetleri ve Adana 11. Noterliğinin 07.04.2005 tarih ve 18554 yevmiyeli vekâletnamesini davalıya verdiğini, davalının 80.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davacı aleyhine Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2006/3528 E. sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, vekâletname ile de, Şahinoğulları Ltd. Şti.’nin Şekerbank’tan kullandığı krediye teminat olması amacıyla davacının gayrimenkulleri üzerine ipotek koydurduğunu, bu arada davacının hile ile aldatılarak borç senedi ve vekâlet vermesine sebep olan ve Silifke İcra Müdürlüğünün 2004/163 E. sayılı dosyasında takibe konulan 175.000,00 TL bedelli senet ile ilgili Silifke İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davada, senetteki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiğini ileri sürerek icra takibine konu olan senetten dolayı davacının davalıya borcu olmadığının tespitine, senedin iptaline, %40 dan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen borçtan davacının daha fazla borcunun bulunduğunu, söz konusu senetleri davacının kendisinin verdiğini zorla almadıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın dava konusu senetlerin davalı ile dava dışı … isimli kişinin hile ve aldatılması sonucu imzalayarak verdiği iddiasında bulunduğu, duruşmada tespit edilen beyanlarında, davalının Şekerbank’tan kredi çekmesi için iki adet senet imzalayarak kendisine verdiğini, dava konusu senetlere yönelik sonrasında herhangi bir şikayette bulunmadığını beyan ettiği, senede karşı ispat kuralı gereği iddianın ancak yazılı delil ile ispat edebileceği, menfi tespit davalarında ispat yükünün kural olarak alacaklıda bulunduğu ancak kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğünün davacı borçluya ait olduğu, hile ve aldatma iddiası ile imzaladığı bononun hatır bonosu olduğunu ileri süren davacının iddiasını yasal deliller ve kesin deliller ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, bir suç şebekesi üyesi olan … isimli kişinin aleyhinde sahte senet düzenleyerek 175.000,00 TL meblağlı icra takibi başlatmış olması nedeniyle, bu takibi semeresiz bırakmak için imam nikahlı eşi olan …’ın telkini ile arkadaşı olan davalı …’e 50.000,00 TL ve 80.000,00 TL bedelli borç senedi düzenleyerek verdiğini, ayrıca bu iyiliğinin karşılığı olarak kendisine vekâletname ile de bankadan kullanacağı krediye karşılık evini ipotek ettirebilmesi için de yetki verdiğini, bu arada kendisinin 175.000,00 TL bedelli bonoya da itiraz ettiğini, davalı …’le aralarındaki anlaşmaya göre …’in senetleri kendisinin şikayetinde haksız çıkması halinde icraya vereceğini, itirazı sonucu, bononun sahte olduğu tespit edilerek icra takibinin iptal edildiğini, davalı …’in hatır için düzenlediği dava konusu olan 50.000,00 TL ve 80.000,00 TL bedelli iki adet bonoyu da icraya verdiğini, halbuki sahte bono davasını kaybetmesi halinde bonoları icraya koyacak olduğunu, ama olayın tanıklarından olan eşi ölünce bonoları icraya verdiğini, imzaladığı ve dava konusu olan senetlerin imam nikahlı eşi olan … ve davalı …’in hilesi sonucunda tarafınca düzenlendiğini, hilenin ispatı için tanık dinlettiğini, davalıya herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.