Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1603 E. 2023/5571 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1603
KARAR NO : 2023/5571
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ile marka başvurusunun reddi
davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye’nin köklü ve önde gelen şirketler grubu olan Albayraklar Şirket Grubunun içinde olan Turizm Seyahat ve İnşaat Şirketi olarak 1990 yılından beri faal olduğunu, müvekkilinin 188010 sayılı “Albayrak” markasının da sahibi bulunduğunu, davalı şirketin ticaret odasına kayıt tarihinin ise 12.12.2003 olduğunu ve faaliyet alanının inşaat malzemelerinin alımı satımı gibi inşaat işleri ile ilgili bulunduğunu, her iki şirketin faaliyet alanının benzer olduğunu, davalı şirket tarafından 2016/14272 sayılı ve “AB Şeref Albayrak Beton” ibareli marka tescil başvurusu yapıldığını, marka yayınına müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve itirazın kısmen kabulüne dair karar verildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından konunun YİDK’ya taşındığını, YİDK tarafından verilen karar ile 35 inci sınıfta yer alan bir kısım malların çıkarılmasına karar verildiğini, ancak kalan sınıflar yönünden müvekkilinin itirazının reddedildiğini, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi oluştuğundan davalı marka başvurusunun tümden reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirket markasının tanınmış bir marka olduğunu, “Albayrak” ibaresi üzerinde 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince gerçek hak sahibi bulunduğunu, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli yapıldığını ileri sürerek YİDK’nın 2017-M-4505 sayılı kararının iptali ile 2016/14272 sayılı marka tescil başvurusunun tüm sınıf ve alt gruplarında reddini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı şirket vekil cevap dilekçesinde; müvekkilinin 1985 yılında ticari yaşamına başladığını, müvekkili Şirketin 2003 yılından önce var olduğunun kabulü gerektiğini, müvekkili Şirket yetkilisi Şeref Albayrak’ın isim ve soy ismini tescil ettirmek istemesinin tabii hakkı olduğunu, müvekkilinin daha önceden de tescil edilmiş markaları bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 556 sayılı KHK’nın madde 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki koşullarının davalının 2016/14272 sayılı marka başvurusunun kapsamında yer alan 19 uncu sınıf “Bu sınıfa dahil biçimlendirilmemiş halde malzemeler: kum, çakıl, mıcır, asfalt, zift, çimento, kireç, alçı, sıva, beton, blok mermer. Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: metalden olmayan binalar/yapılar, yapı elemanları, direkler, bariyerler, tabii veya sentetik ısı ile yapıştırılabilen kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler. Yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri. Beton, taş veya mermerden yapılmış anıtlar, heykeller. İnşaatlar için cam ürünleri. Metalden olmayan prefabrik yüzme havuzları. Akvaryum kumları. Ticari ve mesken amaçlı yapılar. Beton yapılar-beton evler-beton binalar-beton konutlar Ahsap yapılar-ahsap evler-ahsap binalar-ahsap konutlar Prefabrik yapılar- Prefabrik evler- Prefabrik binalar- Prefabrik konutlar” ile 35 inci sınıf/son “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Bu sınıfa dahil biçimlendirilmemiş halde malzemeler: kum, çakıl, mıcır, asfalt, zift, çimento, kireç, alçı, sıva, beton, blok mermer. Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: metalden olmayan binalar/yapılar, yapı elemanları, direkler, bariyerler, tabii veya sentetik ısı ile yapıştırılabilen kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler. Yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri. Beton, taş veya mermerden yapılmış anıtlar, heykeller. İnşaatlar için cam ürünleri. Metalden olmayan prefabrik yüzme havuzları. Akvaryum kumları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)”yönünden somut olayda oluştuğu, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası koşullarının bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası koşullarının oluşmadığı, kötü niyet ispatının bulunmadığı, dava konusu YİDK’nın 2017-M-4505 sayılı kararının iltibas tehlikesi oluşan emtia yönünden yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, belirtilen emtialar bakımından davacının itirazının reddi yönünden iptaline, ve belirtilen mal ve hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin talebinde 36, 37, 39 ve 42 inci sınıflar yönünden de iptal isteminin bulunduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası koşullarının oluştuğunu, müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası koşullarının da gerçekleştiğini, davalının kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında görüş alınan her iki bilirkişi heyetinin farklı yönlerde tespitte bulunmasına rağmen raporlardaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, davacının haksız rekabet yarattığını iddia ettiği marka ile hükümsüzlüğü talep edilen “ab şeref albayrak beton” farklı sınıflarda faaliyet göstermek üzere alınmış markalar olduğunu, müvekkilinin dava konusu edilen markayı eskiye dayalı kullanımının bulunduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince, her iki marka arasında iltibas tehlikesinin mevcut olmadığını, albayrak ifadesinin öne çıkartılmadığını, müvekkili şirket yetkilisi Şeref Albayrak’ın kendi adının yer aldığı marka başvurusunda bulunması en tabii hakkı olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrası gereğince davacının iddiası kanıtlanmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3.Davalı TPMK vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının itirazına mesnet markası kapsamında, 19 uncu sınıfta yer alan emtianın ve 35 inci sınıfta bulunan diğer hizmetlerin bulunmadığını, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler için iltibas tehlikesi olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince ek bilirkişi raporu veya yeni bir bilirkişi raporu alınmamasının sonuca etkili olmadığı, davalının “AB Şeref Albayrak Beton” ibareli başvurusunun kapsamında bulunan 19uncu sınıf emtia ve 35/5 inci sınıf içinde bulunan 19 uncu sınıf ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “Albayrak” ibareli markasının kapsamında bulunan 37 nci sınıf hizmetlerin 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında benzer bulunduğu, bunun dışında bir benzerlik olmadığı, dosyada bulunan delillerden öncelik hakkının bulunduğunun kanıtlanamamış olması nedeniyle 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki koşullarının somut uyuşmazlıkta oluşmadığı, davacı tarafça itiraza mesnet gösterilen markanın tanınmış marka olduğunun ispatlanamamış olması nedeniyle de 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki hususların somut uyuzmazlıkta bulunmadığı, kötü niyetin de ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı ve davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü ve dördünücü fıkrasındaki koşullarının oluştuğunu, davalının kötü niyetli bulunduğunu, davanın tüm talepleri yönünden kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı TPMK vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının itirazına mesnet markası kapsamında, kalan mal ve hizmetler için iltibas tehlikesi olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3.Davalı şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki marka arasında iltibas tehlikesinin mevcut olmadığını, gerekçeli kararda karıştırılma ihtimaline kıstas olarak orta seviyedeki tüketici dikkatinin esas alınsa da müvekkilinin iş kolu itibariyle beton temini olduğunu davacının hazır beton teminiyle ilgili ticari faaliyet yürütmediğini, dava konusu markayı kullanımı eskiye dayalı olduğunu,dosya kapsamında görüş alınan her iki bilirkişi heyetinin farklı yönlerde tespitte bulunmasına rağmen raporlardaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, 556 sayılı KHK’nin 8 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrası gereğince davacının iddiası kanıtlanmadığını ileri sürerek kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ile marka başvurusunun reddi
istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.