Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1591 E. 2023/5218 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1591
KARAR NO : 2023/5218
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/482 Esas, 2021/1566 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/218 E. 2019/411 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin “citygo” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin “citigo” ibareli markasına dayalı itirazının, 2017-M-2539 sayılı YİDK kararı ile kısmen kabul edilerek, başvuru kapsamından “SINIF 39 Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri. Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetlerinin” çıkarıldığını, oysa ret gerekçesi markanın “SINIF 12 Automobilesandtheirparts, allincluded in thisclass” (Bu sınıf kapsamında otomobil ve otomobil parçaları) malları için tescilli olduğunu, müvekkilinin markasında mal değil hizmetlerin bulunduğunu, hizmetlerin reddi için mallarla güçlü bir bağın olmasının gerektiğini ileri sürerek davalı TPMK YİDK kararının iptalini ve “Citigo” markasının Türkiye’de tanınmış bir marka olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, davacının müvekkili şirket markasının tanınmış olmadığının tespitine ilişkin talebi yönünden hukuki menfaatinin bulunmadığını, markaların karıştırılma olasılığının bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin markasıyla ayniyete yakın benzerlikte olduğunu, sınıfların benzer bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının “citygo” ibareli marka tescil başvurusuyla davalı firmanın “Citigo” ibareli markası arasında görsel ve sescil olarak, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde davacıya ait “citygo” ibareli başvuru markası ile davalı firmanın “Citigo” ibareli markası arasında idari ve ekonomik anlamda birbirine bağlı işletmelere ait marka algılaması oluşabileceği, bu açılardan taraf markaları arasında 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin birinci fıkrasındaki iltibas koşulunun oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin markası ile Skoda Auto AŞ.’nin redde gerekçe gösterdiği markanın farklı emtia sınıflarını içerdiğini, her şeyden önce müvekkilinin marka talebinin bir “hizmete” dair iken, itiraz eden firmanın markasının bir “mala” dair olduğunu, kaldı ki müvekkilinin markası “citygo” iken itiraz eden firma markası “citigo” olup, bariz yazım farkının da mevcut olduğunu ileri sürerek yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların markaları arasında ibareler yönünden, görsel ve sescil olarak, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik

bulunduğu gibi, mal ve hizmetler yönünden de ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde davacıya ait “citygo” ibareli başvuru markası ile davalı firmanın “Citigo” ibareli markası arasında, idari ve ekonomik anlamda birbirine bağlı işletmelere ait marka algılamasının oluşabileceği, zira 12. sınıf kapsamında “otomobiller ve bunların parçalarını” üreten davalı şirketin, aynı zamanda 39. sınıf kapsamındaki anılan hizmetleri, en azından lisans verme yoluyla sunmasının mümkün olduğu, bu durumda davalı markasını araç kiralama vb. hizmetler üzerinde gören tüketicilerin, taraf markalarını ilişkilendirebileceğinin açık olduğu, dolayısıyla taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrası (b) bendi anlamında iltibas koşulunun oluştuğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.