Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1583 E. 2023/5531 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1583
KARAR NO : 2023/5531
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/420 Esas, 2021/1488 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/93 E., 2019/64 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından tasarım başvurusunda bulunulduğunu, davalı şirketin bu başvuruya kendi tasarımlarına dayanarak itiraz ettiğini, itirazın kabul edilerek tasarımlarının iptaline karar verildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilgili YİDK kararında dava konusu tasarımların bütün olarak değerlendirmediğini, gerek tüketici gerekse faaliyet gösterilen sektörde çatal, kaşık ve bıçak saplarında ürünün genel formunu ve tasarımını göz ardı ederek sadece sap kısmını değerlendirmenin mümkün olmadığını, müvekkili tasarımının davalı tasarımından tamamen ayrıştığını ve farklı olduğunu, müvekkiline ait tasarımın yandan ve üstten olmak üzere iki yönden resmedildiğini, davalıya ait tasarımın ise sadece yandan resmedildiğini ve bu durumun birebir kıyaslamayı teknik olarak imkansız hale getirdiğini, farklılıkların müvekkili tasarımına yenilik ve ayırt edicilik kattığını, davalının itirazına mesnet tasarımın dava dışı şirket adına tescilli tasarım ile neredeyse birebir aynı olduğunu, yine bir Alman firmasının 2007-2008 kataloğunda da davalı tasarımının neredeyse aynısının yer aldığını, bu durumun farklı firmalarca kullanılmakta olan tasarımın davalı tarafından kendi adına tescil ettirildiğini gösterdiğini, ilgili tasarımın eski tesciller göz önünde bulundurulunca halka mal olduğunu ileri sürerek YİDK’in 2018/T-122 sayılı kararının iptaline ve dava konusu konusu tasarımın müvekkil adına tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; taraf tasarımlarının birebir aynı olduğunu, davacının tescil başvurusunun sap tasarımından ibaret bulunduğunu, davacı tarafından iddia edildiği gibi müvekkiline ait tasarımın dava dışı şirketlere ait tasarımlar ile herhangi bir şekilde benzer olmadığını, işbu davada müvekkili tasarımlarının geçerliliğinin tartışılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

2-Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıya ait tasarımın, davalıya ait tasarımla bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olduğu, davalıya ait 2013/03366-1 nolu tasarımın mesnet olarak sunulan dava dışı … firmasına ait …,…,… ve … (…) ürünlerinden ve dava dışı WHF firmasına ait Loft ürününden bilgilenmiş kullanıcı gözünden ve genel algı açısından farklı bulunduğu, 2018/T-122 sayılı YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yalnızca dosyaya sunulmuş olan ve hatalı değerlendirme içeren bilirkişi raporu hükme esas alınarak haklı davanın reddedildiğini, karara esas alınan bilirkişi raporunda yalnızca sap formu bakımından değerlendirme yapıldığını, yapılan değerlendirmenin eksik ve hatalı olduğunu, zira dava konusu olan ve tescili istenen tasarımın yalnızca sap tasarımı olmakla birlikte, bir ürün parçası olarak sapın ancak bileşenlerinin bir araya getirilmesi ile kullanılabilirliğinin mümkün olması nedeniyle yapılacak olan değerlendirmenin bütüne ilişkin olarak yapılması gerektiğini, davalı Şirketin 2013/03366-1 sıra numaralı tasarımı karşısında müvekkil Şirketin tasarımının tamamen ayrıştığını ve farklılık kazandığını, davalı tasarımının, dava dışı şirkete tarafından davalı şirketten çok daha önce tescil edilmiş olan 2004/04460 numaralı “çatal, kaşık, bıçak” tasarımı ile neredeyse birebir aynı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından başvurusu yapılan sayılı çatal, bıçak, kaşık için sap tasarımının, redde mesnet tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olmadığının içinde tasarım konusunda uzman bilirkişilerin de bulunduğu bilirkişi heyetince hazırlanan kök ve ek bilirkişi raporunda açıklandığı, dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli oldukları, buna göre dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığı, ek bilirkişi raporunda ürün numunelerinin de incelendiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.