Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1581 E. 2023/5212 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1581
KARAR NO : 2023/5212
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/462 Esas, 2021/1506 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınâi Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/377 E., 2019/506 K.

Taraflar arasındaki Kurum kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “ANT FINANCIAL” ibareli marka başvurusunun Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 2016/45370 sayılı “ANT” ibareli marka gerekçe gösterilerek tescili istenen 36 ncı sınıf yönünden 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine istinaden reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazlarının da YİDK tarafından nihai olarak reddine karar verildiğini, oysa markaların 6769 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi anlamında benzer olmadığını ileri sürerek 2018-M-7022 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın 2 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında başvurunun reddedildiği 36 ncı sınıf yönünden 6769 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyuşmazlık konusu 36 ncı sınıf hizmetler ile redde mesnet marka kapsamında yer alan hizmetlerin aynı/aynı tür olduğu ancak dava konusu “ANT FINANCIAL” ibareli başvuru ile “ANT” ibareli redde mesnet marka işaretleri arasında 6769 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi anlamında ayırt edilmeyecek derecede benzerlik bulunmadığı, zira başvuru ve redde mesnet markalar arasında kısmen sescil benzerlik olsa da davacı başvurusunun içerdiği diğer kelime unsuru ve redde mesnet markadaki şekil unsuru itibariyle görsel olarak birbirlerinden farklılaştıkları, bu sayede ayrı işaretler olarak ortalama yararlanıcılar ve tüketiciler bakımından anlaşılabilir hale geldikleri, özellikle başvurudaki farklı kelime unsuru ile redde mesnet markadaki şekil ve renk unsurlarının başvuruyu redde mesnet markadan farklılaştırdığı, zira redde mesnet marka ve başvuru arasındaki benzerliğin ilk görüşte oluşan mutlak bir benzerlik olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu başvurunun reddedildiği 36 ncı sınıf hizmetler ile redde mesnet kapsamında yer alan hizmetlerin aynı/aynı tür olduğunu, başvuruya konu işarette yer alan “FINANCIAL” ibaresinin başvuru kapsamından çıkarılan mallar ve hizmetler bakımından doğrudan tanımlayıcı olup herhangi bir ayırt ediciliği bulunmadığını, başvuruya konu işarette esas unsur olarak yer alan “ANT” ibaresi ise redde mesnet markanın da esas unsurunu oluşturduğunu, bu itibarla başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında ortalama tüketicinin görsel, işitsel ve kavramsal algısı bakımından iltibasa neden olacak derecede benzerlik bulunduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6769 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, buna göre dava konusu “ANT FINANCIAL” ibareli başvuru ile redde mesnet “şekil+ANT” ibareli markalar arasında belirtilen anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, başvuruya, anılan madde kapsamında yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istenmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının markası ile redde mesnet marka arasında 6769 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi anlamında ayniyet veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6769 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmü.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.