Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1559 E. 2023/4921 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1559
KARAR NO : 2023/4921
KARAR TARİHİ : 13.09.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1971 Esas, 2021/1577 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/61 E., 2020/216 K.

Taraflar arasındaki şirket yöneticisinin sorumluluğu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müflis İnformatik Bilişim Teknolojileri ve San. Tic. Şti.’nin yetkilisi olduğunu, müvekkili ile müflis firma arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili firma alacağı için icra takibine geçildiğini, dava dışı müflis firmanın 30.12.2015 tarihinde iflas ettiğini, müflis firmanın davalı şahıs tarfından kötü idare edildiğini, iflas etmek üzere olmasına rağmen davalının bu durumu müvekkilinden gizlediğini belirterek müvekkilinin müflis şirketten var olan ancak ödenmeyen alacağının şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının davalı şirket yöneticisinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 555 ve 556 ncı maddeleri kapsamında şirketin uğradığı zararın tazminini talep eden pay sahibi veya alacaklının tazminatın şirkete ödenmesini isteyebileceği, davacı tarafın ise zarara yönelik tazminatı müflis şirkete değil kendisine ödenmesini talep ettiği, bu talep bakımından davacının aktif husumeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İnformatik Bilişim Şirketinin davalı tarafından kasıt veya kusur ile kötü idare edildiğini ve dahası iflas etmek üzere olmasına rağmen bu durumun müvekkilinden gizlenerek borçlanıldığını, iflas eden şirketin kanuna ve esas sözleşmeye göre iyi idare edilmiş olsaydı, şirketin ödeme güç ve kapasitesinin olacağını, ticari ilişki kapsamında borçlarını ödeyeceğini, şirket borca batık ise müvekkili firmaya borçlanılmadan-ticari ilişkiye girmeden önce şirketin iflasının istenmesi gerektiğini, davalı yöneticinin şirket idaresindeki kötü yönetimi sebebiyle şirketi acze düşürdüğünü, müvekkilinin, davalının kasta dayalı kötü yönetimi sebebiyle alacağını tahsil edemediğini, 6102 sayılı Kanun’un 644 üncü maddesi ile anonim şirketlere ilişkin bazı hükümlerin limited şirketlere de uygulanacağının düzenlendiğini, bu kapsamda 553 üncü madde kapsamında müvekkilinin maruz kaldığı zararın tahsilini teminen dava açıldığını, iş bu davadaki talebin dolaylı değil doğrudan zarar olduğunu, aktif husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirket yöneticisi hakkında 6102 sayılı Kanun’un 553 ve 556 ncı maddelerine dayalı olarak sorumluluk davası açılmış ise de anılan 556 ncı maddesi uyarınca zarara uğrayan şirketin iflası hâlinde pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarının istemlerinin önce iflas idaresince ileri sürüleceği, iflas idaresi davayı açmadığı takdirde her pay sahibi veya şirket alacaklısının mezkûr davayı ikame edebileceği, somut olayda iflas idaresine böyle bir başvuru yapılıp sonuç alınmadığının belgelenip kanıtlanmadığı, 6102 sayılı Kanun’un 555 ve 556 ncı maddeleri kapsamında şirketin uğradığı zararın tazminini talep eden pay sahibi veya alacaklının tazminatın şirkete ödenmesini isteyebileceği, davacı tarafın ise zarara yönelik tazminatı müflis şirkete değil, kendisine ödenmesini talep ettiği, mahkemece verilen kararın isabetli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, şirket yöneticisinin sorumluluğu davası kapsamında davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6102 sayılı Kanun’un 553, 555 ve 556 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.