Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1511 E. 2023/1711 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1511
KARAR NO : 2023/1711
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2020/351 Esas, 2021/86 Karar
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki bankacılık işleminden kaynaklanan alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı banka nezdinde davacı adına 18 yaşından küçük olması sebebi ile velisi sıfatı ile … imzası ile minibank hesabı açıldığını, davacının reşit olana kadar hesabında 5.630,95 TL para biriktiğini, davacının reşit olmasının ardından kendisi adına açılan hesaptaki parasını kullanmak istediğini ancak davalı bankaca davacının babasının bankaya borcu olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmadığını ileri sürerek hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasına, 5.630,95 TL’nin bloke tarihinden işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu hesabın ortak hesap olduğunu, hesaptaki paraya icra dairesi tarafından haciz konulduğunu, bu nedenle davacıya ödeme yapılamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.05.2016 tarih, 2015/186E. ve 2016/332 K. sayılı kararı ile dava konusu hesabın davacı ile dava dışı …’nin müşterek hesabı olduğu, hesaba İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2009/26595 takip sayılı dosyasında alacaklısı Denizbank A.Ş. ve borçlusu … ve arkadaşları olan takip dosyası sebebiyle ilgili icra müdürlüğü tarafından haciz ve blokenin konulduğu, davalı bankanın söz konusu blokeyi kendi başına tek taraflı bir işlemle koymadığı, resmi kurumun kararını infaz ettiği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 22.10.2018 tarih, 2017/775E. ve 2018/6531K. sayılı kararı ile ”..davanın açıldığı 05.08.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un(6502 sayılı Kanun) yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek mahkemenin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(6100 sayılı Kanun) 114’üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve 115’inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince davanın usulden reddine kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip hükmün bozulması gerektiği” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davacı tarafın kendisine ait hesaba babasının borcu sebebiyle davalı banka tarafından haksız olarak bloke konulduğu iddiasıyla sözkonusu bedelin kendisine ödenmesi hususunda dava açılmış ise de, celpedilen kayıtlar ve bilirkişi raporuna göre de, söz konusu hesabın davacı ile dava dışı …’nin müşterek hesabı olduğu, sözkonusu hesaba İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2009/26595 E. sayılı dosyasında alacaklısı Denizbank A.Ş. borçlusu… ve arkadaşları olan takip dosyası sebebiyle merkezi kayıt kuruluşu tarafından davalı nezdindeki hesabın bildirilmesi sonucu ilgili icra müdürlüğü tarafından haciz ve blokenin konulduğu, davalı bankanın icra müdürlüğü tarafından kendisine yazılan resmi yazı üzerine sözkonusu haciz ve blokeyi ilgili hesaba koyduğu, dolayısıyla davalı bankanın sözkonusu blokeyi kendi başına tek taraflı bir işlemle koymadığı resmi kurumun kararını infaz ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle;2016 yılında yetkisiz mahkemece alınan eksik bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, davaya konu minibank hesabına ait sözleşmelerin dosyaya celp edilmediğini, sözleşmede …’nin imzasının bulunmadığını, sadece veli sıfatıyla müvekkilinin yanında olduğunu, davalı Banka cevap dilekçesinde müvekkili adına müvekkilinin halası…’in talimatı ile hesap açıldığını, ödemelerin…’in kredi kartından her ay düzenli olarak yapıldığı açıkça ifade edilmiş olmasına rağmen ilgili hesap dökümünde parayı dava dışı …’in yatırdığı araştırılmadan ve davalının babasının sadece hesap açılmasında veli olarak hesabın açılmasına müsaade eden kişi olduğu hususları araştırılmadan karar verildiğini, davalı bankanın, objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı bankanın hukuki sorumluluklarını, ihmalini değerlendirmeyen, tamamen davalı beyanlarına bağlı kalınarak mali müşavir bilirkişinin raporuna bağlı kalınarak hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6502 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) ve (k) bentleri, 73 ve 83 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

2.Dairemizin 02.07.2007 tarih, 2006/7566E., 2007/10028K. ve 13.11.2007 tarih, 2006/6017E., 2007/2007/14245K. sayılı kararları.

3.Değerlendirme
1.Mevduat alacağının bankadan tahsiline yönelik somut uyuşmazlıkta Mahkemece, davalı bankadan gelen cevap yazılarına istinaden davacı ile dava dışı… ile dava dışı … adına açılmış müşterek hesap olduğu kabul edilerek söz konusu hesaba İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2009/26595 E. sayılı dosyasından gelen haciz yazısı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de Mahkemece uyuşmazlık konusunda alanında uzman bilirkişi tarafından banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle mevduat sözleşmesinin hangi tarihte ve kimler arasında yapıldığı hususu incelenerek açıklığa kavuşturulması davacının itirazlarının değerlendirilmesi gerekirken sadece davalı banka tarafından gönderilen cevabi yazılar üzerinden eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

2.Kabule göre de uyuşmazlık konusu mevduat hesabının müşterek hesap olması halinde Dairemizin yukarıda zikredilen kararlarında da belirtildiği üzere borçlu kişilerin müşterek ortak olduğu mevduat hesaplarında sadece borçlu olan ortağa düşen bedel üzerine haciz uygulanması gerekirken müşterek hesabın tamamı üzerine haciz işlemi yapılmak suretiyle hesaba bloke konulması da doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

V.KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.