Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1480 E. 2023/5210 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1480
KARAR NO : 2023/5210
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1803 Esas, 2021/2008 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/652 E., 2021/436 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptal ve tescil davasının …, …, Kayser Oto Par. Oto. Mob. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden usulden reddine, tazminat davasının …, …, Kayser Oto Par. Oto. Mob. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden reddine, davalılar …, …, … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı Işık Canlı Hayvancılık Tarım Süt Ürünleri Petrol Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin kuruluşu aşamasında dava dışı İsmail Işık adına kayıtlı bulunan 25 adet gayrimenkulün şirkete sermaye olarak konulduğunu, şirkette resmiyette olmasa da gayri resmi olarak İsmail’in oğlu…’ın da hissedar olduğunu, davacı, davacı şirketin ortakları ve… arasında yapılan sözleşmede, …’ın talebi üzerine söz konusu tapuların iadesinin taahhüt edildiğini, şirket ortaklarının ilk olarak hisselerini …’a devrettiklerini sonrasında ise şirket hisselerinin davalı …’na devredildiğini, şirket hisselerinin davalı …’a devredildiği esnada sermaye olarak konulmuş olan 25 taşınmazdan 24 tanesinin şirket adına kayıtlı olduğunu, davalı …’ın bir takım işlemlerin tamamlanması amacıyla şirketi emaneten yönettiğini, …’ndan sonra şirketin…’a devredildiğini ve…’ın şirketi devralmasından sonra muhasebecisi tarafından bilgilendirildiğini ve şirket adına kayıtlı olması gereken taşınmazların muvazaalı olarak davalı …’ın annesi olan diğer davalı …’na yine … tarafından kurulan davalı Kayser Oto Parça Ltd. Şti’ye ve diğer davalılara devredildiğini öğrenildiğini, bu haliyle muvazaa ile şirket mallarının kaçırıldığını, daha sonra 8 adet tapunun davalı … tarafından …’e yapıldığını, davalı … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmasının devam ettiğini ileri sürerek davacı şirkete devri yapılmayan 16 adet taşınmazın tapusunun iptalini ve şirket adına tescilini, tescilin mümkün olmaması halinde taşınmazların değeri olan 650.000,00 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 10.000,00 TL’nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalılar …, Kayser Oto Par. Oto. Mob. San. Tic. Ltd. Şti., … vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket yetkilisi…’ın şirket kurucusu olmadığını, davalı …’nın şirket hisselerini devralmadan önce bütün muhasebe kayıtlarını incelediği ve…’ın şirket hissedarı olduğu yönünde bir bilg ive belgeye rastlanmadığını, şirketin…’a tapu devri veya takip halinde tapu bedeli ödeme yükümü altına girmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, şirketin …’a emanet olarak verildiği hususunun gerçeği yansıtmadığını, davalı …’ın şirkete ait taşınmazları muvazaalı olarak üçüncü kişilere devrettiği iddiasının da doğru olmadığını, davalı …’ın…’a şirket hissesi devrederken hiçbir vaatte bulunmadığını, davalı …’ın, …’ın annesi olup iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, davalı …’ın muvazaalı işlemlerde bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar …, … ve Kayser Oto Parçaları Otomotiv Mobilya Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin dava tarihi itibarı ile davaya konu edilen taşınmazların maliki olmadıkları, bu davalıların tapu iptal ve tescil davası yönünden pasif husumetinin bulunmadığı, davacı tarafça tapu iptali ve tescil talepleri yerinde görülmediği takdirde tazminat talep edildiği, bu davalıların davaya konu sözleşmenin tarafı olmadıkları, ayrıca dinlenen tanık beyanları ile taşınmaz devirlerinin muvazaalı olduğu ispatlanamadığından davacının davalılar …, … ve Kayser Oto Parçaları Otomotiv Mobilya Sanayi Ticaret Ltd. Şti. hakkındaki tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı, davalılar …, … ve … yönünden ise dava tarihi itibarıyla bu davalıların taşınmazların maliki olsalar da yine sözleşmenin tarafı da olmadıkları, tazminata hükmedilebilmesi için tapuların devirleri ile ilgili kötü niyet ve muvazaa olup olmadığı irdelendiğinde, tanık beyanlarında 25 adet taşınmazın davacı şirket kurulurken sermaye olarak konulduğu ve sonrasında gerçekleşen devirler ile ilgili muvazaanın olduğu yönünde bir bilgi olmadığı gerekçesiyle, davalılar …, … ve Kayser Oto Parçaları Otomotiv Mobilya Sanayi Ticaret Ltd. Şti. usulden reddine, davalılar …, … ve Kayser Oto Parçaları Otomotiv Mobilya Sanayi Ticaret Ltd. Şti. hakkında açılan tazminat davasının reddine, davalılar …, … ve … hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan bilirkişi raporu hukuka ve usule uygun olup hüküm kurmaya elverişli olduğunu, mezkur rapora göre; “…davacı şirket ile davalı Kayser Oto Pazarlama Mobilya Ltd. Şti.’nin tüm payları davalı …’na ait iken gayrimenkul devir işlemlerinin yapılması, daha sonra kısa zaman içinde gayrimenkullerin gerçek kişilere devredilmesi, …’nın şirket paylarını devralacak yeterli sermaye ve bilgi birikimine sahip olmamasına rağmen davacı şirketin tüm paylarını devralması ve sonra bedelsiz olarak…’a devretmesi, diğer bir şirket kurup gayrimenkulleri devretmesi ve oradan da bazı gerçek kişilere devri, şirketlerin tek pay sahipliğinin bulunması esas alındığında davalı Kayser Oto Paz. Mob. Ltd. Şti.’nin tüzel kişilik perdesi de kaldırıldığında yapılan devir işlemlerinin MK. Md. 2 aykırı kötü niyetli olduğu, bu şirketten gayrimenkulleri devralan …’nın akrabalarının da kötü niyetli olarak devri gerçekleştirdikleri, bunlardaki gayrimenkullerin tapu iptali gerektiği…” yazılı olduğunu, ayrıca, dosyaya sunulan 05.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda da, davaya konu taşınmazların tapu devir tarihindeki, dava tarihindeki değerleri tespit edildiği ve ayrıca tapu devrindeki resmi senetteki bedel de gösterildiğini, rapor incelendiğinde taşınmazların devir bedellerinin, gerçek değerlerinden çok altında olduğunu, yapılan yargılamada, taşınmazların muvazaalı şekilde devredildiğinin görüldüğünü belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirket kurulurken, şirket sözleşmesi dışında yapılan sözleşme gereğince dava dışı…’ın şirketin gizli ortağı olduğu, kuruluş aşamasında davacı şirketin sermayesinin bulunmaması nedeniyle dava dışı…’ın babası İsmail Işık’a ait olan taşınmazların Tarım Bakanlığından teşvik alınması amacıyla şirkete devredildiği, şirket pay sahipleri değişse de…’ın şirketle organik ve gizli ortak olarak bir bağa sahibi olduğu, davalı … tarafından işlemlerin dava dışı…’ın bilgisi ve rızası dahilinde yapıldığı, esasen dava konusu taşınmazların hiçbir zaman şirkete sermaye olarak konulmadığı, söz konusu işlemin yalnızca Tarım Bakanlığından teşvik alınması amacıyla yapıldığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesi gereğince herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını ifa ederken iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uyması gerektiği, hiç kimsenin kendi muvazaasından faydalanamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istenmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacı şirkete sermaye olarak konulan taşınmazların, şirketin eski yöneticisi ve hissedarı olan … tarafından muvazaalı olarak mal kaçırmak kastıyla devredilmiş olması iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescili, tescilin mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun 2 nci maddesi ve 6102 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.