Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1464 E. 2023/4760 K. 07.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1464
KARAR NO : 2023/4760
KARAR TARİHİ : 07.09.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2312 Esas, 2021/1520 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/63 E., 2019/658 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Batman 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/696 E. sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı olan çekin dava dışı YMF Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında adı geçen şirketten alındığını, daha sonra bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle tekrar adı geçen şirkete iade edildiğini, müvekkili şirketin davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını ve çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; çekin bir ödeme aracı olup illetten mücerret olarak alacağı takip hakkı verdiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı firma ile dava dışı şirket arasında 20.06.2016 tarihli bayilik sözleşmesi yapıldığı, işbu sözleşmenin taraflarca 01.09.2017 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiği, 06.11.2017 tarihi itibariyle davacının dava dışı şirketten bir alacağının bulunmadığının ticari defterlerin incelenmesi neticesinde anlaşıldığı, davaya konu çekin bayilik sözleşmesinin fesih tarihi olan 01.09.2017 tarihinden sonra çıkış bordrosunun düzenlenişi, teslim alan kısmında herhangi bir isim veya imzanın bulunmayışı, ispat yükünün davacıya ait oluşu ve çekin illetten mücerretlik ilkesi ile birlikte davalının aradaki ticari ilişkiden bağımsız kişi konumunda olması nedeniyle çekin düzenlenme amacını bilebilecek durumda olmadığı; davacı tarafça da, davalının kötü niyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkili Hotiç Deri Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. ile YMF Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında bayilik ilişkisi bulunduğunu, YMF Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin aralarındaki ticari ilişki gereğince müvekkili şirkete dava konusu müşteri çekini verdiğini, müvekkil şirketin Batman bayii olarak faaliyet gösteren YMF Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sözleşmesel yükümlülüklerine aykırı davranması nedeniyle, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından feshedildiğini, feshe ilişkin olarak taraflar arasında karşılıklı fesih protokolü imzalandığını, bayilik ilişkisinin 01.09.2017 tarihinde sona ermesinden sonra sözleşme tarafları arasında hesap mutabakatı yapıldığını, taraflar arasında herhangi bir alacak/borç kalmadığının anlaşılması neticesinde, bayi tarafından müvekkili şirkete verilen ve müvekkili şirket tarafından kullanılan banka kredisinin teminatı olarak bankaya sunulan dava konusu 16.01.2018 tarihli çekin, müvekkili şirket tarafından bankadan geri alınarak, 29.10.2017 tarihinde eski bayii olan YMF Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye iade edildiğini, böylece müvekkili şirket ile eski bayii arasındaki ticari ilişki ve bu ilişkiye dayanan alacak/borç ilişkisi tamamen sona erdiğini, hal böyle iken, müvekkili şirket aleyhine, dava konusu çekin arkası müvekkil şirketin cirosunun ardından davalı … tarafından cirolanarak icra takibi başlatıldığını, icra takibi ile müvekkili şirketten alacağı bulunduğunu iddia eden davalının müvekkili şirket tarafından tanınmadığını, müvekkili şirket ile bu şahıs arasında herhangi bir ticari ya da hukuki ilişki olmadığını, müvekkili şirket tarafından dava konusu çekin kesinlikle davalıya verilmediğini, tüm bu hususların müvekkili şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesiyle de ortaya çıktığını, bilirkişi raporu incelendiğinde, müvekkili şirket ile dava dışı YMF Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti. Arasında 20.06.2016 tarihli bir bayilik sözleşmesi olduğunu, müvekkili Şirkete ait 2017 ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda, 06.11.2017 tarihi itibariyle müvekkili ile dava dışı eski bayii YMF Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında alacak borç ilişkisinin sona erdiğini, tarafların birbirlerinden alacağı ya da borcu bulunmadığının tespit edildiğini, çekin bayilik sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra iade edildiğini, çek çıkış bordrosundan anlaşıldığının belirtildiğini, bilirkişi tarafından tespit edilen tüm bu hususların iddialarınının doğruluğunu ve haklılığını kanıtladığını, müvekkilince inkar edilen hukuki ilişkinin varlığına yönelik ispat yükü üzerinde bulunan davalının, dava konusu çeki nasıl aldığına dair herhangi bir delil sunmadığını, davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın, dava konusu çekten borçlu olmadığı yönündeki iddiasını yazılı ve kesin delil ile ispatlayamadığı, bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın usul ve yasaya aykırı olarak eksik inceleme ile karar verildiğini, bölge adliye mahkemesince, yerel mahkemede yapılan yargılamada taraf olan Hotiç Deri Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. yerine, dosyada taraf olmayan Hotiç Ayakkabı San. ve Tic. A.Ş. hakkında hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, gerek bölge adliye mahkemesi gerekse yerel mahkemenin hukuki durumun ve ispat külfetinin tespiti ile takdirinde hataya düştüğünü, icra takibi ile müvekkil şirketten alacağı bulunduğunu iddia eden davalının müvekkil şirket tarafından tanınmadığını, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ya da hukuki ilişki bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından dava konusu çekin kesinlikle davalıya verilmediğini, bu hususların müvekkil şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesiyle de ortaya çıktığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’un 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.