Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1419 E. 2023/4950 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1419
KARAR NO : 2023/4950
KARAR TARİHİ : 13.09.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1661 Esas, 2021/1603 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/277 E., 2020/278 K.

Taraflar arasındaki ticaret sicil memuru kararına itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 34 üncü maddesi kapsamında, davalı … Müdürlüğü’nün, Kürükoğlu Boya Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin 25.06.2020 tarihinde gerçekleştirdiği batıl olağanüstü genel kurulun ve bu toplantıda seçilen yönetim kurulunun tescil edilmesine dair 30.06.2020 tarihli tescil işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalıya cevap dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafça tescil işleminden önce itirazda bulunulmuş ise de bu başvurunun 6102 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi kapsamında geçerli başvuru olmadığı, Ticaret Sicil Müdürlüğünce verilmiş bir karar olmaması ve Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün tescil kararından sonra davacı tarafça silinme istemine ilişkin bir başvuru ve bu başvurunun reddine ilişkin yapılmış bir tebliğ bulunmadığı, davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, 25.06.2020 tarihli genel kuruldan hemen sonra karar tescil edilmeden önce davalıya başvuru yapıldığını, davalı tarafın, bu talebe dair bir karar vermediğini, üstelik bu talebe rağmen de tescil işlemini hatalı olarak gerçekleştirdiğini, dolayısıyla, huzurdaki davaya ilişkin dava şartının zaten yerine getirildiğini, Kanunda önce sicile yapılan tescili iptal edin şeklinde yeni bir başvurunun şart olarak aranmadığını, Kanunun ilgili hükmü gereği açık bir şekilde; 8 gün içinde Mahkemeye itiraz edileceğinden, davalıya karşı; tescil etme şeklinde açık bir başvuru da olduğundan; davalı Kurumun hukuka aykırı bir şekilde ve bu başvuruya rağmen; tescil işlemini yaptığını, artık mahkemenin ifade etmiş olduğu haliyle tekrar sicile başvuru yapılmalı ve bu kez de yapılacak yeni başvuru ile ilgili olarak da tescili kaldır şeklinde bir yeni başvuruyu aramanın zorlama bir yorum olduğunu, bunun kanunun sistematiğine aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda her ne kadar davacı tarafça henüz dava konusu tescil işlemi yapılmadan Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuru yapılmış ise de bu başvuru tescilin yapılmamasına yönelik olup tescil işleminden sonra yapılması gereken tescilin terkin edilmesi istemiyle aynı mahiyette değildir. Bu nedenle Ticaret Sicil Müdürlüğünün tescil işleminin iptali için itiraz dava yoluna başvurulabilmesi için gerekli olan dava şartı gerçekleşmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen dikkate alınacak sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava ticaret sicil memuru kararına itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.