Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1381 E. 2023/4588 K. 04.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1381
KARAR NO : 2023/4588
KARAR TARİHİ : 04.09.2023

MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI :2021/562 Esas, 2021/1414 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul-Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI :2020/284 E., 2020/611 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın … yönünden usulden reddine, … yönünden kısmen kabulüne, … yönünden reddine, davacı …Ş.’nin gayri nakdi çek riski depo talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili ve temlik alan davacı …Ş vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin başvurusunun ksımen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle … yönünden davanın usulden reddine, … yönünden davanın kısmen kabulüne, … yönünden davanın reddine, temlik eden davacı …Ş’nin gayri nakdi çek depo riski talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı …Ş. vekili dava dilekçesinde; davalı …’ın müvekkil ile imzalamış olduğu genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmelerine diğer davalıların müteselsil kefaletlerinin olduğunu, kullandırılan kredilerin bir süre sonra ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek ihtarname gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığından davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

23.09.2019 itibarı ile gayri nakdi alacaklara ilişkin dava ve takip dosyaları davacı …Ş.’ye temlik edilmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili …’ın icra takibine itirazı olmadığından davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını, müvekkili …in kefaleti ile ilgili olarak eş rızasının bulunmadığını, müvekkili …’ın ise kredi kat ihtarnamesinden sonra davacı bankadan kredi sözleşmesi ve imzasını havi belgelerin kendisine gönderilmesini istediğini ancak bankanın inceleme yapmasına izin vermediğini, dolayısıyla …’ın kefil olması sebebiyle muaccel olmamış bir alacak söz konusu olduğunu savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya dayanak icra takip dosyasında davalı …’ın itirazından vazgeçtiği bildirildiğinden davacı temlik alan Doğru Varlık Yönetim A.Ş.’nin davalı … hakkındaki davasında hukuki yarar olmadığı, dava ve icra takibine dayanak 10.01.2013 ve 10.02.2015 tarihli genel kredi ve gayrinakdi sözleşmelerinde davalı …’in eşinin rızasının bulunmadığı, bu sözleşmelerin imzalandığı tarihte 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 584 üncü maddesinin yürürlükte olduğu, eş rızası aranmayacak durumların davalı … için gerçekleştiği dosya kapsamı itibariyle ispatlanamadığı, davalı kefil … yönünden hukuken geçersiz ve bağlayıcı olmayan işbu kefalet sözleşmesinden dolayı davalının davacı bankaya karşı işbu icra takibiyle istenen alacak yönünden herhangi bir borç ve sorumluluğunun olmadığı, davalı …’ın 10.01.2013 tarihli genel kredi ve gayrinakdi sözleşmesinin müteselsil kefili olduğu, bu kefaletine ilişkin geçerli bir eş rızası bulunduğu, kefalet limitinin 450.000,00 TL olduğu, 10.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda belirlendiği üzere asıl kredi borçlusu, …’ın 92.570,00 TL ve 52.269,56 TL bedelli taksitli ticari krediler kullandığı, bu kredilere ilişkin ödemede bulunmadığı, … yönünden kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının kredi sözleşmesinden kaynaklı banka kayıtlarına dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak olduğu, davalılar …, … ile davalı … hakkında reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetli olarak icra takibi yaptığına dair dosya kapsamına sunulmuş herhangi bir belge ve bilgi olmadığı, davacı …Ş. ile davacı …Ş. arasındaki devir temlik sözleşmesinde gayrinakdi çek riski depo taleplerinin temlik edilmediği, bu nedenle Türkiye İş Bankası A.Ş.’nin bu kısım yönünden davacı sıfatının devam ettiği, davacı bankanın 16.07.2020 tarihli celseye katılmadığı, davalılar vekilinin de bu yönden davayı takip etmediklerini bildirdiği, 12.11.2020 tarihli celse tarihi itibariyle 3 aylık yasal sürenin dolduğu ve davanın yenilenmediği gerekçeleri ile davacı …Ş.’nin davalı … hakkındaki davasının dava şartı noksanlığından usulden reddine, davacı …Ş.’nin davalı … hakkındaki davasının reddine, davacı …Ş.’nin davalı … hakkındaki davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; Kayseri Genel İcra Dairesi’nin 2019/72269 E. (Kayseri Kapatılan 7. İcra Dairesi’nin 2017/7270 E.) sayılı takip dosyasında davalı …’ın itirazının kısmen iptali ile 145.247,59 TL asıl alacak, 2.205,82 TL işlemiş temerrüt faizi ve 110,29 TL BSMV olmak üzere toplam 147.563,70 TL üzerinden icra takibinin devamına, 145.247,59 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 40,00 oranında temerrüt faizi ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 BSMV yürütülmesine, davacı …Ş.’nin davalı … hakkındaki fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca itirazın iptaline karar verilen 147.563,70 TL toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı …’tan alınarak davacı …Ş.’ye verilmesine, davacı …Ş.’nin davalılar … ve … hakkında icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, davalılar …, … ve …’ın kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, davacı …Ş.’nin gayri nakdi çek riski depo talebi yönünden davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)150 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı …Ş. vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı …Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı …’in 2 sene boyunca müteselsil ve müşterek kefil sıfatıyla imzalamış olduğu genel kredi sözleşmesine bir kısım ödemeler yaptıktan sonra, eş rızası olmadığını ileri sürmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davaya konu icra dosyasına tüm borçlular tarafından 28.06.2017 tarihinde fiziken itiraz dilekçesi sunulduğunu, 28.06.2017 tarihinde borçlu vekilinin UYAP kanalı ile … yönünden itirazından vazgeçtiğini bildirdiğini, takibin durdurulmasına ilişkin icra müdürlüğü yazısında, faize ilişkin itiraz olduğu belirtildiğine göre dosyadan evrak eksiltildiğini, icra müdürlüğünün tüm borçlular yönünden takibi durdurduğu dikkate alınarak davacının … yönünden dava ikamesinde hukuki yararı olmadığı kararının hatalı olduğunu, davalı … hakkındaki davanın tümden kabulü gerektiğini, vekalet ücretlerinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6100 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği temlik eden davacı …Ş.’nin yargılama gideri ve vekalet ücretinden temlik alan ile müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı … yönünden kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı … yönünden de davanın reddi gerektiğini, … aleyhine hükmedilen icra inkar tazminatının hatalı olduğunu, … açısından reddedilen kısımlar bakımından vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı …’in dava ve icra takibine dayanak 10.01.2013 ve 10.02.2015 tarihli genel kredi sözleşmelerine müteselsil kefil olmasına dair eşinin rızasının bulunmadığı ve eş rızası aranmayacak durumların davalı … için gerçekleştiğine dair dosyaya iddia ve delil sunulmadığı, sözleşmelerin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Kanun’un 584 üncü maddesi gereğince davalı …’in kefaletinin geçersiz olduğu, kanunun aradığı geçerlilik şekil sakatlığının sonradan ileri sürülmesinin başlı başına kötü niyet olarak kabul edilemeyeceği; davalı … vekilinin icra dosyasına sunduğu 28.06.2017 tarihli dilekçe ile davalı … yönünden icra takibine vaki itirazlarından vazgeçtiklerinin bildirildiği, böylelikle davalı … yönünden icra takibi kesinleşmiş olduğundan davacının davalı … hakkında işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı; hükme esas alınan bilirkişi raporunun sözleşme hükümlerine ve yerleşik içtihatlara uygun hazırlandığı, davacı vekilince, alacaklı bankaca fiilen uygulanan faiz oranlarının bilirkişi raporunda tespit edilen temerrüt faiz oranlarından daha yüksek olduğunun iddia ve ispat edilemediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalılar vekilinin istinaf itirazlarına gelince, davalı …’ın dava ve takibe dayanak genel kredi sözleşmelerindeki kefaletinin geçerli olduğu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun sözleşme hükümleri ve yerleşik içtihatlar gözetilerek hazırlandığı, takip konusu alacak likit olduğundan ve alacaklı bankanın icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğuna dair dosyada delil bulunmadığından bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiş ise de, davacı tarafça davanın toplam 149.198,25 TL üzerinden açıldığı, davalı … yönünden toplam 147.563,70 TL üzerinden kısmen kabul edildiği, reddedilen 1.634,55 TL üzerinden davalı … yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) gereği 1.634,55 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, öte yandan, işbu davanın kredi alacaklısı olan temlik veren Türkiye İş Bankası tarafından açıldığı, yargılama sırasında 23.09.2019 tarihli sözleşme ile nakit kredilere ilişkin alacağın temlik alan davacı …Ş.’ye temlik edildiği, 6100 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince davanın açılmasından sonra, dava konusunun davacı tarafından devredilmiş olması ve davanın davacı aleyhine sonuçlanması halinde, devreden ve devralanın yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olduğundan davalılar lehine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden temlik alan Doğru Varlık Yönetim A.Ş ile temlik eden Türkiye İş Bankası A.Ş’nin müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken Mahkemece temlik edilen nakdi krediler yönünden yalnızca temlik alan Doğru Varlık Yönetim A.Ş’nin sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının yerinde görüldüğü gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının nakit alacak yönünden, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin olarak kaldırılmasına ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, buna göre davacı …Ş.’nin davalı … hakkındaki davasının dava şartı noksanlığından usulden reddine, davacı …Ş.’nin davalı … hakkındaki davasının reddine, temlik alan davacı …Ş.’nin davalı … hakkındaki davasının kısmen kabulüne, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin 2019/72269 (Kayseri Kapatılan 7. İcra Dairesinin 2017/7270 ) sayılı takip dosyasında davalı …’ın itirazının kısmen iptali ile 145.247,59 TL asıl alacak, 2.205,82 TL işlemiş temerrüt faizi ve 110,29 TL BSMV olmak üzere toplam 147.563,70 TL üzerinden icra takibinin devamına, 145.247,59 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 40,00 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV yürütülmesine, temlik alan davacı …Ş.’nin davalı … hakkındaki fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, itirazın iptaline karar verilen 147.563,70 TL toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı …’tan alınarak temlik alan davacı …Ş.’ye verilmesine, davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, temlik eden davacı …Ş.’nin gayri nakdi çek riski depo talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı …Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı …Ş. vekili temyiz dilekçesinde istinaf aşamasındaki itirazlarını yinelemiş, ilaveten 6100 sayılı Kanun’un 125 inci maddesi dikkate alındığından hükmün 17 ve 18 inci maddelerinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, genel kredi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi nedeniyle kulandırılan kredi borcu sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi, 115 inci maddesinin ikinci fıkrası, 125 inci maddesinin ikinci fıkrası, 150 nci maddesinin beşinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2004 sayılı Kanun’un 67 nci maddesi.

3. 2021 yılı AAÜT

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gerek hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı …Ş. vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava konusu nakdi kredi alacakları davacı …Ş. tarafından davacı …Ş.’ye temlik edilmiş olup, davanın, davalı … yönünden usulden, davalı … … yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.” düzenlemesi uyarınca devreden ve devralanın yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu tutulması gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 17 ve 18 inci bentlerinde müteselsil sorumluluğa yer verilmemiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı …Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı …Ş. vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (17) ve (18) numaralı bentlerinde yer alan “…temlik alan davacı …Ş.” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve temlik eden Türkiye İş Bankası A.Ş.’den müteselsilen alınarak” ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.