Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1350 E. 2023/3755 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1350
KARAR NO : 2023/3755
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2006/717 Esas, 2007/595 Karar
HÜKÜM : Davanın durdurulması

Taraflar arasındaki tazminat davasında Mahkemece davanın durudurulmasına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalılar vekilleri, tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 13.06.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … ve davalı … ve … vekili Av. …, davalı … vekili Av. … …, davalı … ve … mirasçıları vekili Av. ….. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline devredilen Bank Kapital T.A.Ş.’nin yöneticileri tarafından banka kaynaklarının doğru kullanılmadığını, 3 üncü kişilere sağlanan krediler ile bankanın zarara uğratıldığı, davalılar hakkındaki ibra kararlarının gerçek durumu yansıtmadığını ileri sürerek ibra kararlarının kaldırılmasını ve banka zararının cari faiz oranı üzerinden faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde; ibranın iptali koşullarının oluşmadığını, dava açılması için genel kurul kararı olmadığını, iddiaların gerçek dışı olduğunu, bankanın zararının doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; ibranın iptali koşullarının oluşmadığını, dava açılması için genel kurul kararı olmadığını, iddiaların gerçek dışı olduğunu, bankanın zararının doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde; ibranın iptali koşullarının oluşmadığını, dava açılması için genel kurul kararı olmadığını, iddiaların gerçek dışı olduğunu, bankanın zararının doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

4. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI
1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ve bir kısım alacaklılar ile Ceylan Grubu arasında Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalandığı, anlaşma süresince ve protokol hükümleri uyarınca 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 132 nci maddesinin onuncu fıkrasına göre davanın durdurulmasına karar verilmiş, mahkemenin esası bu şekilde kapatılmıştır.

2. Mahkemenin 11.07.2021 tarihli ara kararı ile; davacı vekilinin davanın kaldığı yerden devam edilmesini talep ettiği, ancak davanın esas defterindeki hanesinin karar numarası verilerek kapatıldığının anlaşıldığı, bununla birlikte 02.10.2007 tarihli kararın taraf vekillerine talep olmadığı ve kararın kesinleşmediği anlaşıldığın 02.10.2007 tarihli kararın ve işbu kararın taraflara tebliğe çıkarılmasına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Sungu Esener dışındaki davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı … mirasçıları ve … vekili temyiz dilekçesinde özetle; alacağın ve davanın zamanaşımına uğradığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalılar …, …, …, …, … ve … vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin dosyadan el çektikten sonra karar veremeyeceğini, karar tarihinden itibaren on yılı aşkın süre geçtiğini, ilâmın zamanaşımına uğradığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Davalı … ve … vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin dosyadan el çektikten sonra karar veremeyeceğini, karar tarihinden itibaren on yılı aşkın süre geçtiğini, ilâmın zamanaşımına uğradığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

4. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin dosyadan el çektikten sonra karar veremeyeceğini, karar tarihinden itibaren on yılı aşkın süre geçtiğini, ilâmın zamanaşımına uğradığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

5. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin dosyadan el çektikten sonra karar veremeyeceğini, karar tarihinden itibaren on yılı aşkın süre geçtiğini, ilâmın zamanaşımına uğradığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, banka yöneticileri ve denetçilerinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, mahkemenin 02.10.2007 tarihli kararı ile dosya esasının kapatılması sonrası 2021 yılında tebliğe çıkarılan işbu kararın zamanaşımına uğrayıp uğramadığıyla ilgilidir.

2. İlgili Hukuk
1. 5411 sayılı Kanun’un 132 inci maddesinin onuncu fıkrası.

2. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 336 ıncı maddesi ve devamı hükümleri.

3. Değerlendirme
1.Dava, banka yöneticileri ve denetçilerinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, Mahkemece, 02.10.2007 tarihli kararı ile 5411 sayılı Kanun’un 132 nci maddesinin onuncu fıkrası uyarınca ilgili taraflar arasında imzalanan anlaşma süresince ve protokol hükümleri uyarınca davanın durdurulmasına, Mahkeme esasının bu şekilde kapatılmasına kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Ancak karar tebliğe çıkarılmadığı için taraflarca kanun yoluna başvurulmamıştır.

2.Mahkemece verilen davanın durdurulması kararı mahiyeti itibariyle ara karar olması ve karar numarası verilerek mahkeme esasının kapatılmaması gerekirken, mahkemece nihai karar gibi karar numarası verilerek ilâm haline getirilmiş, kanun yolu gösterilmiş ancak 10 yıl içinde tebligata çıkarılmamış olup karar tarihinden itibaren 10 yıl geçtiğinden ilâm zamanaşımı nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Mahkemenin 02.10.2007 tarihli kararının BOZULMASINA,

2.Bozma sebebine göre davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, gelen davalılara verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 14.06.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) sistematiğinde kural olarak mahkemenin vermiş olduğu ara kararları hakkında gerek istinaf gerekse temyiz kanun yoluna başvurmak mümkün değildir. Ara kararları hakkında ancak nihai hükümle birlikte kanun yollarına müracaat edilebilir.

2.Durma kararı da niteliği itibariyle bir ara kararı olup tek başına temyiz kanun yoluna konu edilmesi mümkün değildir.

3.Durma kararıyla birlikte esasın kapatılmış olması söz konusu kararı ara karar olmaktan çıkarıp nihai karar haline getirmez.

4.Öte yandan adına ilâm denilen mahkeme kararının yazıldığı belgenin zamanaşımına uğraması sözkonusu olmaz. Zamanaşımı mahkeme kararında mündemiç hak için sözkonusu olur. [6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 156 ncı maddesinin ikinci fıkrası.]

5.Somut olayda mahkeme kararı ara kararı niteliğinde durma kararı olup herhangi bir alacak hakkı ihtiva etmediğinden 6098 sayılı Kanun’un 156 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen on yıllık zamanaşımından bahsetmek de mümkün değildir. Başka bir anlatımla mahkeme kararı zamanaşımına uğrayacak herhangi bir hak ihtiva etmediği için zamanaşımından söz etmek mümkün değildir.

6.Özetle durma kararı bir ara karardır. Herhangi bir hak içermemektedir. Hak içermediği için zamanaşımına uğradığından bahsedilemez. Ara kararı olduğundan tek başına temyizi mümkün değildir. Ancak nihai hükümle birlikte temyiz edilebilir. Mahkemece esasın kapatılmış olması kararı ara kararı olmaktan çıkarmadığı gibi taraflara da temyiz hakkı bahşetmez.

7.Açıklanan nedenlerle temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan çoğunluk görüşüne katılmıyorum.