Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1336 E. 2023/5003 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1336
KARAR NO : 2023/5003
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2084 Esas, 2021/1774 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/382 E., 2020/663 K.

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin özel güvenlik faaliyet izninin iptal edildiğini, şirketin tasfiye edilmesi veya unvan ve faaliyet konularını özel güvenlik hizmetlerini kapsamayacak şekilde değiştirilmesi için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 33 üncü ve 5995 sayılı Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 36 ncı maddesi gereğince, davalı şirket ve müdürüne tebligat yapılarak 30 gün içinde durumun düzeltilmesinin istendiğini, ancak yasal süre içinde herhangi bir bildirim yapılmadığını, 6102 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesine göre, görevli ticaret mahkemesinin tescili gerekli olan hususun bulunduğu sonucuna varırsa, bunun tescilini sicil müdürüne emredeceğinin düzenlendiğini ileri sürerek, faaliyet izni sona eren şirketin tasfiye edilmesini veya unvan ve faaliyet konularının özel güvenlik hizmetlerini kapsamayacak şekilde değiştirilmesini, tescil ve ilanını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin on birinci fıkrasına göre, yapılan ilan ve ihtarlara rağmen, süresi içinde cevap vermeyen veya tasfiye memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veyahut faaliyette bulunduğunu adres ve kayıtlarıyla bildirmeyen şirketlerin ticaret sicilinden resen silineceği, davalının özel güvenlik faaliyet izin belgesinin iptal edilmesi nedeniyle unvanında özel güvenlik ibaresini taşıyamayacağı, davacının geçici 7 nci maddesinin on birinci fıkrasına göre işlem yapması gerektiği, davalı şirketin adresinin tespitini istemesinde hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin özel güvenlik faaliyet izninin iptal edildiğini, şirketin tasfiye edilmesi veya unvan ve faaliyet konularını özel güvenlik hizmetlerini kapsamayacak şekilde değiştirilmesi için davalı şirket ve müdürüne tebligat yapılarak 30 gün içinde durumun düzeltilmesinin istendiğini, ancak yasal süre içinde herhangi bir bildirim yapılmadığını, TTK’nın geçici 7 nci maddesinin 01.07.2015 tarihine kadar durumları tespit edilen şirketlere yönelik terkin işlemini kapsadığını, dava konusu olayın anılan tarihten sonra meydana geldiğini, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin on birinci fıkrasının tatbikinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirketin FETÖ kapsamında özel güvenlik faaliyet izninin iptal edildiği, anasözleşmeye göre şirketin tek faaliyet alanının özel güvenlik hizmeti ve ferileri olduğu, özel güvenlik hizmetinin faaliyet konusundan çıkartılması durumunda şirketin kuruluş amacının ortadan kalkacağı, davalı şirketin ticaret unvanında sadece özel güvenlik ibaresinin bulunduğu, bu ibarenin çıkartılması durumunda unvanda başka bir faaliyet alanı kalmayacağı, bu durumda Ticaret Bakanlığı tarafından kuruluş amacını gerçekleştirme ihtimali bulunmayan davalı şirket hakkında fesih davası açılması gerektiği, davacı tarafından açıklanan işlemler yapılmadan işbu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin, 01.07.2015 tarihinden sonra meydana gelen işlemlere ilişkin olarak uygulanma olanağının olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; iptal edilen iznin şirketin kuruluş izni olmadığını, söz konusu iznin iptal edilmesi şirketin fesih nedeni olarak değerlendirilemeyeceğini, şirketin alacağı genel kurul kararıyla faaliyet konusunu değiştirebileceği, şirket hakkında fesih davası açılmasının hukuken mümkün olmadığını, 6102 sayılı Kanun’un 210 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince şirketin fesih davasının açılabileceğini, ancak maddedeki şartların gerçekleşmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, şirketin tasfiye edilmesi veya unvan ve faaliyet konusunun değiştirilerek tescil ve ilan edilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin on birinci fıkrası, 33 üncü ve 210 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.