Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1310 E. 2023/4762 K. 07.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1310
KARAR NO : 2023/4762
KARAR TARİHİ : 07.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/91 Esas, 2021/1255 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/116 E., 2019/512 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2018/48471 sayılı “The Coffee Bean&Tea Leaf+şekil” ibaresi için tescil başvurusunda bulunduğunu, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun vermiş olduğu kararında genel ilkeler çerçevesinde yapılan inceleme neticesinde başvuruya konu markada yer alan “the coffe bean & tea leaf” ibaresinin kahve ve çay içeceklerinin temel bileşenlerinin elde edildiği “kahve çekirdeği”, “çay yaprağı” anlamına geldiğinin tespit edildiği, bu nedenle “the coffee bean & tea leaf” ibaresinin başvuru kapsamında yer alan 30.sınıfa dahil mallar bakımından bir teşebbüsün mallarını diğer teşebbüsün mallarından ayırt etme koşulunu sağlamadığı ve 30.sınıftaki mallar bakımından tanımlayıcı bir adlandırma olduğu kanaatine varıldığı, markada yer alan kahve çekirdeği, çay yaprağı ve basit geometrik şekillerin ise “the coffee bean & tea leaf” ibaresi üzerinde oluşan tanımlayıcı algıyı değiştirmediği ifadeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükümleri uyarınca reddedildiğini, kararın hakkaniyete aykırı olduğunu, başvuruya konu müvekkiline ait markanın yalnız tek unsurdan oluşmayan, şekil ve kelime ibarelerinden oluşan bir marka olduğunu, bu nedenle markanın bir bütün olarak değerlendirilmesinin esas olduğunu, müvekkiline ait markanın bilinen ve ayırt edicilik kazanmış bir ibare olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2018-M-11712 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 2018/48471 sayılı ve “The Coffee Bean&Tea Leaf+şekil” ibareli marka başvurusunun redde konu mallar için ayırt edici niteliğe haiz olmadığı, tanımlayıcı mahiyette olduğu ve dava konusu “The Coffee Bean&Tea Leaf+şekil” ibaresinin redde konu mallar bakımından kazanılmış hakkı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kurumun müvekkilinin marka ibaresinde yer alan şekil unsurunun ayırt edici nitelikte olmadığını belirterek, önceki uygulamaları ile de çeliştiğini, müvekkilinin reddedilen marka başvurusuna konu ibaresinin şu anda zaten koruma altında olduğunu, diğer yandan müvekkilinin, markasını gerek 35. sınıf kapsamında gerekse 30. sınıf kapsamında gerçekleştirilen kullanım ile ayırt edicilik kazandığını, müvekkilinin önceki tescili ile kazanılmış hakkının mevcut olduğunun kabulü gerektiğini, diğer yandan reddedilen ve 30. sınıf 3. alt sınıfında bulunan emtia yönünden doğrudan doğruya 6769 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri kapsamında değerlendirme yapılamadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının başvurusuna konu markanın, “the coffee bean & tea leaf” ibareleri ile kahve çekirdeği ve çay yaprağı şekillerinden oluşturulduğu, “the coffee bean” ibaresinin İngilizce’de “kahve çekirdeği”, “tea leaf” ibaresinin de İngilizce’de “çay yaprağı” anlamlarına geldiği, bu itibarla “the coffee bean & tea leaf” ibaresinin dava konusu mallar bakımından ayırt edici niteliği haiz olmadığı, diğer yandan marka başvurusunda yer alan şekil unsurlarının da ayırt ediciliğe katkı sağlamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkiline ait 2018/48471 sayılı marka başvurusu kapsamında 30.sınıfta yer alan “Kahve, çay, kahve çekirdeği, öğütülmüş kahve, gevşek yaprak çaylar, poşet çaylar, sıcak çaylar, soğuk içilen çaylar, sıcak içilen çikolatalar, çikolatalar, pastalar, çikolata esaslı içecekler, kahve esaslı içecekler, çay esaslı içecekler ve bunların yapımında kullanılan karışımlar” yönünden müvekkil aynı ibare ile sahip olduğu önceki marka tescilleri dolayısıyla usuli kazanılmış hakkının mevcut olduğunun kabulü gerektiğini, yerel mahkeme, gerekçeli kararında özetle; müvekkil markasının başvuruya konu emtialar bakımından ayırt edicilik vasfını haiz olmadığı, Türkiye’de kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığına ilişkin bilgi ve belge sunulmadığı, marka ibaresinin tanımlayıcı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğinin belirtildiğini, ancak gerekçeli karar içeriğinde müvekkiline ait ait 2007/05885, 2005/06920, 2006/61162 sayılı marka tescillerine ilişkin olarak müvekkilinin kazanılmış hakka sahip olduğu hususundaki iddiaları çerçevesinde herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, bu hususta ek rapor alınması talep edilmişse de, taleplerinin reddedildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde yapılan incelemede de müvekkilin usuli kazanılmış hakkına ilişkin itirazlarının tartışılmaksızın yerinde görülmediğini, müvekkilinin reddedilen marka başvurusuna konu ibarenin Türk Patent nezdinde zaten koruma altında olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b), (c) bentleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.