Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1298 E. 2023/4892 K. 12.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1298
KARAR NO : 2023/4892
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/276 Esas-2021/1327 Karar
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/396 E., 2019/479K.

Taraflar arasındaki TPMK Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum ve davalı şirket vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin esas unsuru “…” ibaresi tarafından temsil edilen seri markaların sahibi olduğunu, davalı şahısça yapılan 2017/115721 sayılı “GÖNÜLKART” ibareli marka başvurusuna mutlak ve nispi ret nedenlerine dayalı olarak yapmış oldukları itirazın nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek davaya konu YİDK kararının iptaline ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınarak sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının isabetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı şahıs vekili cevap dilekçesinde; müvekkili başvurusu ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu marka ile davacının markaları arasında benzerliğin bulunmadığı, taraf markalarında yer alan “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf bulunduğu, davalı markasının tescilli olduğu 09. sınıf malların davacının sadece 2011/18923 sayılı “… KAHVESİ+ Şekil” markasının tescilli olduğu mallar ile aynı/aynı tür olduğu, davalı markasının tescilli olduğu 36. sınıf hizmetler ile davacı markalarının tescilli olduğu emtiaların farklı olduğu, davacının eskiye dayalı kullanım iddiasını ve tanınmış marka iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma ile hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının kararın kaldırılmasını gerektirdiğini, müvekkiline ait markaların ve dava konusu markanın asıl unsurunun “…” ibaresinden oluştuğunu, müvekkilin tescilli markası ile davalıya ait “GÖNÜLKART” markasının tüketiciler nezdinde ilişkilendirme/karıştırma ihtimalinin son derece yüksek bulunduğunu, mutlak ve nispi ret nedenleri uyarınca dava konusu başvurunun tescil edilemeyeceğini, emsal Kurum kararlarının dikkate alınmadığını, müvekkile ait markanın toplum nezdinde ulaştığı tanınmışlık düzeyi dikkate alınmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu başvurunun, “GÖNÜLKART” ibareli olup, başvuruda yer alan “KART” ibaresi, ayırt edicilikte geri planda kaldığından, başvurunun asli unsurunun “…” ibaresi olduğu, davacının itirazına mesnet markalarında da asli unsur “…” ibaresi olup, bu markalarda yer alan diğer unsurların tanımlayıcı ya da ayırt edicilikte geri planda kalan tali unsurlar olduğu, davacı markalarının asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin, dava konusu başvuruda da asli unsur olarak kullanılması nedeniyle, marka işaretleri arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerliğin mevcut olduğu, ayrıca İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin aksine taraf markalarında yer alan ve asıl unsur teşkil eden “…” ibaresinin, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliği düşük bir ibare de olmadığı, nitekim davacı markaları ile “Gönülhane” ibaresini benzer gören Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26.06.2019 tarih ve 2018/3195 E.- 2019/4912 K. sayılı ilamında da “…” ibaresinin ayırt edici görülerek korunduğu, başvuru markası kapsamında 9. sınıfta yer alan malların, belirtilen sınıfa yer alan yer alan “metronomlar” malı dışında mesnet 2011/18923 sayılı “… kahvesi” ibareli markada yer alan mallarla benzer olduğu, öte yandan, 2011/18923 sayılı mesnet marka kapsamında 36. sınıfta yer alan “inşaat hizmetleri” ile başvuru markası kapsamında yine aynı sınıfta yer alan “Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi” hizmetlerinin tamamlayıcı nitelikte olup benzer olduğu, belirtilen sınıftaki sair mal ve hizmetler bakımından ise benzerlik bulunmadığı, tanınmışlık iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu YİDK kararının 9. ve 36. sınıfta yer alan ve kararda tek tek gösterilen mal ve hizmetler bakımından iptaline ve başvuruya konu markanın zikredilen mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum ve davalı şahıs vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; iltibas değerlendirmesinin, markada yer alan kelime ya da şekil unsurlarının birbirlerinden bağımsız olarak tek tek ele alınması yoluyla değil, markada yer alan tüm unsurların birlikte yarattığı bütüncül izlenime göre yapılması gerektiğini, taraf markalarının ortalama tüketici nezdinde bıraktıkları bütüncül izlenim itibarıyla benzer olmadığını, ayırt ediciliği düşük ve zayıf bir ibare olan “…” ibaresinin taraf markalarında ortak unsur olarak yer aldığından bahisle işaretlerin benzer olduğu sonucuna varılmasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı şahıs vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili markasının iltibas ihtimalini bertaraf edecek derecede mesnet markalardan farklı olduğunu, zira “…” ve “kart” ibarelerinin birleştirilmesiyle oluşturulan markanın birleşik bir kelime olarak ayırt edici bir hale büründüğünü, davacı yanın kahve ve cafe alanında faaliyet yürüttüğünü, müvekkili markasının ise manyetik kartlarda kullanılmak üzere tescil edildiğini, taraf markaları arasında mal ve hizmet benzerliği bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davaya konu YİDK kararının isabetli olup olmadığı ve başvuru markasının hükümsüz kılınması koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6 ncı maddesinin birinci ve beşinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.