Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1282 E. 2023/4983 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1282
KARAR NO : 2023/4983
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/491 Esas, 2021/1548 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/6 E., 2017/196 K.

Taraflar arasındaki marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ve davalının ortağı olduğu İlkay Diş Deposu Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. arasında 01.07.2011 tarihinde distribütörlük sözleşmesi imzaladıklarını, markayı korumakla yükümlü olan davalının ortağı olduğu İlkay Diş Deposu San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin yükümlüklerinin aksine sahte ve taklit ürünler meydana getirdiğini ve haksız kazanç sağladığını, müvekkili tarafından üretimi ve satışı yapılan “dentegris” markalı diş implant ürünlerinin İlkay Diş Deposu San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sahte ve taklitlerinin üretilip satılarak müvekkilinin marka hakkına tecavüz edildiğini, davalı …’ın kötü niyetli ve haksız olarak müvekkilinin unvanı ve tanınmış markasını kendi adına tescil ettirdiğini ileri sürerek 2015/107061 tescil numarası ile davalı adına tescilli olan “dentegris” ibareli markanın tüm mal ve hizmet sınıfları bakımından hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, mahkeme ilamının Türkiye’de tirajı en yüksek 3 gazetede ilanına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; “dentegris” markasının Avrupa Birliği sınırları dahilinde Dentegris Ag isimli İsviçre firması adına tescilli olduğunu, davacı adına tescil ve davacı ile müvekkili arasında imzalanan bir distribütörlük sözleşmesi olmadığını, Dentegris Ag ve İlkay Diş Deposu San. ve Tic. Ltd. Şti. Arasında sözleşme bulunduğunu ve davacı aracılığı ile tedarikin sağlandığını, davacının müvekkiline olan borucunu ödememek ve müvekkilini markası ile ilgili endişeye düşürerek alacağından vazgeçmesini sağlamak için davanın açıldığını, bu markanın davacının kullanımında olan tanınmış bir marka olmadığını, dosyada markanın tanınmışlığı ile ilgili bir delil bulunmadığını, anılan markanın Türkiye’de tanıtım ve yatırımlarını müvekkilinin yaptığını, ürün gönderilemeyeceği bilgisi üzerine karşı tarafın bilgisi dahilinde üretime devam edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshinin ardından tescil yaptırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile teknik inceleme gerektiren bir durum bulunmadığı, taraflar arasında davalının da kabulünde olan ticari ilişki, dosyaya sunulan marka tescilleri ve ticaret sicil kayıtları nedeniyle davacıya husumetin düştüğü, davacının anılan marka üzerinde üstün ve önceye dayalı hakkı bulunduğunu, davalının davacının markasını lisansa dayalı olarak kullanmaya başlayıp fason üretim ile lisans hakkını ihlal ettiği ve bu suretle önceki ticari ilişkiyi vasıta kılarak tescil ettirmesinin kötü niyetli bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının üstün hak sahipliğine ilişkin dosyada delil bulunmadığını, ülkesellik ilkesinin hiçe sayıldığını, markanın Türkiye’de tanınırlığını müvekkilinin ve onun ortağı olduğu şirketin sağladığını, davacının Avrupa’da da tescil yaptırmadığını, kaldı ki böyle bir tescilin dahi öncelik hakkı tanımayacağını, davacı ve dava dışı Dentegris Ag şirketinin anılan markanın kullanımını kendilerine bıraktığını, müvekkilinin yarattığı pazardan yararlanmaya çalıştıklarını, müvekkilinin distribütörlük sözleşmesinin tarafı olmadığını, mahkemenin fason üretim yapıldığına ilişkin kanaatinin somut delil ve incelemeye dayanmadığını, delillerinin incelenmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının OHIM nezdinde 19.10.2010 tarihinde aynı ibareli markasının bulunduğu, yine markasını davalı aracılığı ile Türkiye’de 10 yıldır kullandığı, kullanıma dayalı gerçek hak sahibinin davalı olduğu, geçmişten beri ürün alanların yaptığı geri dönüşlerden davacı markasının tanınmış olduğunun anlaşıldığı, davacının marka haklarını taraflar arasındaki sözleşme gereği yeddinde tuttuğu, ayrıca davacının ticaret unvanının davalı tescilinden daha önce yapıldığı, davalının yaptığı üretimin davacıdan daha kaliteli olmasının o ürünün fason niteliğini ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 25 ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.