Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1263 E. 2023/4750 K. 07.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1263
KARAR NO : 2023/4750
KARAR TARİHİ : 07.09.2023

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3627 Esas, 2021/1979 Karar
HÜKÜM : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Siirt 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2021/178 E., 2021/282 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya inşaat malzemeleri sattığını, satılan mallara ilişkin olarak düzenlenen faturaların bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin usulüne uygun tamamlanmadığını, arabuluculuk davet mektubunun 23.05.2020 tarihinde davalının adreste bulunmaması sebebiyle iade edildiğini, o tarihte Ankara’da covid-19 salgını nedeniyle sokağa çıkma yasağının bulunduğunu, davalıya yeni bir davet mektubu gönderilmediğini ve arabuluculuk sürecinin davalıya ulaşılmadığı gerekçesiyle sonlandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davasını açmadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunduğu, arabuluculuk davet mektubunun 23.05.2020 tarihinde kargo yoluyla davalı şirketin adresine gönderildiği, adreste kimsenin olmaması nedeni ile tebligatın iade edildiği, 23.05.2020 tarihinde covid-19 salgını nedeni ile Ankara ilinde sokağa çıkma yasağı olduğu, 27.05.2020 tarihinde yeniden dağıtıma çıkarıldığı, ancak 29.05.2020 tarihinde dağıtımın gün içinde yapılamadığı, arabulucuya iade gönderildiği, bu durumun davalı vekilinin sunmuş olduğu arabuluculuk davetiyesinin tebliğ sorgulamasından anlaşıldığı, daha sonra yeni bir davet mektubu düzenlenmediği, davalıya ulaşılamadığından davalının yokluğunda arabuluculuk sürecinin sonlandırıldığı, davacı tarafından arabuluculuk davet mektubunun davalıya iade edildiğinin bilinmesine rağmen buna yönelik son tutanağın düzenlenerek arabuluculuk görüşmelerinin sonlandırılmasının yerinde olmadığı, davalının katılamaması sebebiyle arabuluculuk işleminin usulüne uygun şekilde sonlandırılmadığı, bu durumun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (6325 sayılı Kanun) 18/A maddesi hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın arabuluculuk görüşmelerinin usulüne uygun yapılmadığı ve bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi yönündeki beyanları nazara alınarak hiçbir araştırma yapılmadan dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafın arabulucu tarafından gönderilen davet mektubunun kendilerine ulaştırılmadığı yönündeki iddiaları üzerine İlk Derece Mahkemesince hiç bir araştırma yapılmadan davanın usulden reddedildiğini, İlk Derece Mahkemesinin bu hususu açıklığa kavuşturmak adına öncelikle süreci yöneten arabulucudan bilgi ve belgeleri istemesi, MNG kargodan gönderilen kargo ile ilgili bilgi istemesi, Ankara ilinde o gün sokağa çıkma yasağının uygulanıp uygulanmadığı ve davalı işyerinin sokağa çıkma yasağı olsa bile faaliyet gösteren işyerlerinden olup olmadığı vs. hususlarını araştırması gerekirken hukuka aykırı bir şekilde davayı usulden reddettiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava şartı arabuluculuk için karşı tarafın davetinin şart olduğu, arabulucunun taraflara ulaşmak için tüm yolları denemesi ve bunu belgelendirmesi gerektiği, ancak buna rağmen ulaşılmadığında, ulaşmama durumunu hangi yolları kullandığını da belirterek tutanağa bağlaması gerektiği somut olayda arabuluculuk davet mektubunun arabulucu tarafından arabuluculuk başvuru formunda davalının adresi olarak bildirilen adrese kargo yoluyla gönderildiği, 23.05.2020 tarihinde kargonun “teslim edilemedi” açıklaması ile şubeye iade edildiği, 27.05.2020 tarihinde gönderinin adrese yeniden yönlendirildiği, 29.05.2020 tarihinde “gün içinde dağıtım yapılamadı” ibaresiyle gönderinin iade edildiği, arabulucu tarafından ise 02.06.2020 tarihli son oturum tutanağı ile şirketin adres ve telefon araştırmasını yapıldığı, kayıt bulunmadığından ticaret sicil adresine gönderildiği, davet mektubu iade olduğu, davalının görüşmelere katılmadığı belirtilerek son tutanağın davalının yokluğunda düzenlendiği, davalının başvuru formunda yer alan ve aynı zamanda ticaret sicil adresi olan adrese fiziki hem de UETS hesabına elektronik tebligat yapılmasına rağmen arabuluculuk aşamasında bu adrese usulüne uygun olarak tebligat yapılmaması arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği anlamına gelmeyeceği, arabuluculuğa başvuran tarafın arabuluculuk sürecini de kontrol etmesi, somut olayda olduğu gibi davalı tarafa ulaşılamama durumunda gerek kendisi tarafından bildirilen ve gerekse ticaret sicil kaydındaki adresine usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmasını ya da diğer iletişim yolları ile ulaşılmasını sağlamak için gerekli özen ve çabayı göstermesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince davalı tarafın adresine usulüne uygun tebligat çıkartılmadan neticelendirilen arabuluculuk sürecinin tamamlanmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istenmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki arabuluculuk görüşmelerinin usûle uygun olarak yürütülüp yürütülmediği ve dava şartının yerine getirilip getirilmediği hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6102 sayılı Kanun’un 5/A ve 6325 sayılı Kanun 18/A maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.