Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1218 E. 2023/4624 K. 05.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1218
KARAR NO : 2023/4624
KARAR TARİHİ : 05.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/288 Esas, 2021/1348 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/65 E., 2019/555 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurumu kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin FİT ibareli 29, 30 ve 32 nci sınıf ürünleri içeren 2007/32835; FİT ibareli 29, 30 ve 32 nci sınıf ürünleri içeren 2013/60855; FİT İNDEKS ibareli 29, 30 ve 32 nci sınıf ürünler ile 35 inci sınıf hizmetleri içeren 2013/29479; FİT İNDEKS ibareli 29, 30 ve 32 nci sınıf ürünler ile 35 inci sınıf hizmetleri içeren 2013/29468; FİT X ibareli 29 ve 30 uncu sınıf ürünler ile 35 inci sınıf hizmetleri içeren 2013/29392; FİT ibareli 29, 30 ve 32 nci sınıf ürünleri içeren 2000/4524 (Müddet) sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 26.12.2017 tarihinde “MİSURAFİT” ibareli, 35 inci sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2017/119195 kod numarası verilen başvurunun ilân olunduğunu, bunun üzerine iltibas vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurumu (YİDK) tarafından 2018/M-10911 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kötüniyetli başvurunun tescilinin müvekkilinin FİT esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceğini ileri sürerek YİDK kararının tescili istenen 35 inci sınıfta yer alan emtiadan 5, 29, 30 ve 32 nci sınıf ile ilişkili emtilar için iptali ile davalı adına tescili halinde markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve kanuna uygun olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının markalarının FİT, FİT, FİT İNDEKS, FİT İNDEKS, FİT X ve FİT esas unsurlu oldukları, davalının 2017/119195 sayılı başvurusunun kapsamında bulunan 35 inci sınıf ürünlerin davacının markalarının kapsamında yer alan ürün ve hizmetlerle aynı türden olduğu, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesi gerektiği, davacının FİT, FİT, FİT İNDEKS, FİT İNDEKS, FİT X ve FİT ibareli markalarıyla davalının “MİSURAFİT” ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak genel izlenimde ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, başvurunun kötü niyetli olduğunu gösterir bir emare olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin “fit” markasının herhangi bir gıda ürünü veya hizmetini tanımlamadığını, “fit” ibaresinin herhangi bir şekilde doğrudan/dolaylı olarak tasviri bir anlamı olmadığını, markalar arasında iltibas yaratacak şekilde benzerlik bulunduğunu, yerel mahkeme kararında markaların tescil sınıflarının benzerliğinin iltibası arttırmaya yönelik etkisine değinilmemesinin eksik inceleme niteliğinde olduğunu, yerel mahkemece iltibas incelemesi yapılırken ortalama tüketici kriterinin adeta yok sayıldığını, davalı şirketin başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olduğunu, yerel mahkemenin verdiği kararın daha önce fit markası hakkında verilen emsal mahkeme kararlarına da aykırı bulunduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının itirazına mesnet gösterdiği “FİT” esas ibareli markalarıyla davalının “MİSURAFİT” ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak genel izlenimde ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davaya konu YİDK kararının isabetli olup olmadığı ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınması koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.