Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1213 E. 2023/4590 K. 04.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1213
KARAR NO : 2023/4590
KARAR TARİHİ : 04.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/394 E., 2021/1523 K.
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/480 E., 2019/495 K.

Taraflar arasındaki marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2006/39568, 2003/08327, 2010/74694, 2010/74695 sayılı ve “otoeksper” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 2017/87818 sayılı “OTOeksper’m” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, taraf markaları arasında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi doğrultusunda iltibas riskinin olduğunu, markalar arasında görsel, işitsel olarak ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olduğunu, tüketici nezdinde müvekkilinin seri markalarının zannedileceğini, davalı marka tescilin kötüniyetli olduğunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) anlamında haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek TPMK Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu’nun (YİDK) 31.10.2018 tarih ve 2018/M-9130 sayılı kararının iptaline ve 2017/87818 sayılı “OTOeksper’m” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; taraf markaları arasında iltibas riski olmadığını, görsel ve işitsel farklılıklar olduğunu, markalar arasında ortak ifade olan “otoeksper”in otomobil uzmanı anlamına geldiğini ve ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, ayırt ediciliği düşük ibarelerin küçük değişikliklerle farklılaştırılabileceğini, taraf markalarının farklı hizmet sınıflarında yer aldığını, emtialar arasında tamamlayıcılık olmadığını, markalar arasında benzerlik olmaması sebebi ile davacının tanınmışlık iddiasının somut olayda etkisinin olmadığını, kötü niyet iddiasının ispat edilemediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Diğer davalı cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 2006/39568, 2003/08327, 2010/74694, 2010/74695 sayılı; “otoeksper” ibareli markaların sahibi olduğu, davalının 2017/87818 sayılı; “OTOeksper’m” ibareli markanın başvuru sahibi olduğu, taraf markalarına tescilli emtiaların aynı sınıflarda olmadıkları ve çeşitli mal ve hizmet sınıflarını içerdikleri, bu sebeple 6769 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi koşullarının oluşmadığı, markalar arasındaki görsel benzerliğin düşük düzeyde olduğu, işitsel yönden benzerlik bulunduğu, anlamsal olarak markaların benzer olduğu, taraf markaları arasında iltibas riski bulunduğu, dava konusu emtialardan “haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri.” emtiaları ile davacının 2006/39568, 2010/74694 ve 2010/74695 numaralı markalarında tescilli bulunan “Haberleşme hizmetleri” emtiaları arasında ve “inşaat araç – gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri.” ve “temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri.” emtiaları ile davacı tarafın 2006/39568 no.lu markasında yer alan “leasing (finansal kiralama) hizmetleri,” arasında benzerlik ilişkisi bulunduğu, dosyaya sunulan delillerin davacı markalarının tanınmışlığını ispat etmediği, davalının başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut bilgiye rastlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 31.10.2018 tarihli ve 2018/M-9130 sayılı YİDK kararının davalının dava konusu marka başvurusunun kapsamında yer alan 37. sınıf “inşaat araç – gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri, temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri.” emtiaları bakımından davacının itirazlarının reddi yönünden iptaline, belirtilen mal ve hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı TPMK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraf markaları arasında 6769 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasını (a) bendi doğrultusunda iltibas riskinin olduğunu, davalı markasının tüketici tarafından müvekkili şirketin seri markası zannedileceğini, müvekkilinin markasının tanınmış olduğunu, davacı markasının davalı başvurusu ile sulandırıldığını ve ayırt edicilik vasıflarının zedelendiğini, davalının tescilde kötü niyetli olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulünü istemiştir.

2.Davalı TPMK vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraf markalarında yer alan “otoeksper” ibaresinin, “Otomobil uzmanı, bilirkişisi” anlamına gelen, ayırt ediciliği son derece düşük bir ibare olduğunu, bu durumda ufak değişikliklerin ayırt ediciliği sağlamaya yeteceğini, taraf markaları arasında belirgin ve kolaylıkla algılanır, görsel ve işitsel farklılıklar dikkate alındığında, 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında benzerlik bulunmadığını, davalı başvurusunun 37. sınıfta, davacı markalarının ise 35, 36 ve 38. sınıflarda tescilli olduğunu, dolayısıyla somut uyuşmazlıkta mal ve hizmetlerin benzer olması koşulunun da sağlanmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibareler benzer olduğu gibi, başvuru kapsamındaki 37. sınıf bir kısım hizmetlerin, davacının markalarının kapsamındaki 36 ve 38. sınıf hizmetlerle benzer olduğu, sonuçta taraf markaları arasında 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca iltibas riskinin olduğu, davacı markalarının tanınmış olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı vekili ile davalı TPMK vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı TPMK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; markalar bütünsel incelendiğinde görsel unsurların benzer olduğunu, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdikleri ve taraf markalarının kapsadığı mal ve hizmetlerin birebir aynı veya ilintili mal ve hizmetler olduğu dikkate alındığında tüketicin seçim yaparken karıştırma ihtimalinin olduğunu bu nun tam bir iltibas olduğunu, davalı markasının tüketici nezdinde davacının seri markaları zannedileceğini, davalının davacı markasından haberdar olmamasının mümkün olmadığını, müvekkilinin tanınmış markasından faydalanmak isteyen davalı başvurusunun kötü niyetli olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2.Davalı TPMK vekili temyiz dilekçesinde özetle; “otoeksper” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin olmadığını, davalı başvurusu kapsamında yer alan hizmetler yönünden markalar arasında iltibas ihtimalinin olmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacı tarafından davalı marka başvurusuna yapılan itirazın reddine dair TPMK YİDK kararının iptali ve davalı markasının hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6769 sayılı Kanun’un 5, 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı TPMK vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı ve davalı TPMK’ya ayrı ayrı yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.