Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1197 E. 2023/5059 K. 18.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1197
KARAR NO : 2023/5059
KARAR TARİHİ : 18.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/281 Esas, 2021/1314 Karar
HÜKÜM : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/7 E., 2019/511 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı TPMKvekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkilinin ürünlerini “Leziz” ve “Akleziz” markaları ile pazara sunduğunu, “Leziz” ibareli markasını sadece ülkemizde değil, Gürcistan’da da tescil ettirdiğini, çeşitli ülkelerde tescil başvurusu yaptığını, Leziz ibareli markasını uzun yıllardan bu yana nizasız ve fasılasız surette kullanarak markasına ayırt edicilik kazandırdığını, yaptığı yatırım ve harcadığı sermaye ile tanınmış marka haline getirdiğini, davalı tarafa ait “leziz” esas unsurlu marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu, marka sahibinin daha önce 2017/100676 sayılı ve “mr. leziz” ibareli marka için tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin itirazı üzerine davalı Kurum tarafından başvurunun reddedildiğini, dava konusu marka ile müvekkiline ait markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu, müvekkilinin “leziz” ibareli markalarının toplumda oldukça iyi bilinen markalar olduğunu, dolayısıyla bu derece önemli bir markanın bir benzerinin farklı sınıflar için dahi tescil edilmesinin sonucu, markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesine yol açacağını ve markanın saygınlığının ve itibarının azalmasına neden olacağını ileri sürerek YİDK’nın 2018-M-9680 sayılı kararının iptaline, 2017/100679 başvuru numaralı “lezizbey” ibareli markanın tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 2017/100679 sayılı ve “lezizbey” ibareli marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmaması nedeniyle, dava konusu markanın, davacı markasının tanınmışlığından haksız bir yarar sağlamayacağı, markanın itibarına zarar vermeyeceği veya ayırt edici karakterini zedelemeyeceği, davalının kötü niyetli olmadığı, 2018-M-9680 sayılı YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin tanınmış markasından yararlanmaya çalıştığını, davalının başvurusunun kötü niyetli olduğunu, davalının başvurusunun müvekkilinin markalarının devamı intibasını uyandırdığını, marka kapsamlarının aynı olduğunu ve iltibasın oluştuğunu, emsal dosyalarda benzerlik bulunduğunun belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu başvuru markasında ibare “Lezizbey” olmakla birlikte, tüketicilerin bir bütün olarak bu ibareyi “Leziz Bey” şeklinde algılayacakları, davalının başvuru markasındaki esaslı unsurlardan birinin de “Leziz” ibaresi olduğu, bu ibareye eklenen “Bey” ibaresinin başvuru markasına yeterli düzeyde ayırt edicilik katmadığı, yeterli ayırt edicilik bulunmadığı için mahkemenin “Leziz” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük bulunduğu gerekçesinin de yerinde olmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, Leziz – Lezizim markalarına yönelik olarak verdiği 2019/1582 E., 2019/8225 K. ve 16.12.2019 tarihli kararı ile Leziz – Lebleziz markalarına yönelik verdiği 2019/1760 E., 2019/7960 K. ve 09.12.2019 tarihli kararlarında da söz konusu ibarelerin benzer bulunduğu, bu bağlamda 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca davalının başvurusuna konu markasının davacı markaları ile iltibas tehlikesine yol açacak derecede benzer olduğu kanaatine varıldığı, davacının itirazına mesnet markalarının kapsamında başvuru kapsamında bulunan emtianın bulunduğu anlaşıldığından emtia benzerliği koşulunun sağlandığı, her ne kadar dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğu da ileri sürülmüş ise de, bu iddianın ispat edilemediği, davanın kabulüne dair karar verilmesi gerekirken aksi kanaat ile davanın reddine dair hüküm kurulmuş bulunması doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile TPMK’nın 2018-M-9680 sayılı YİDK kararının iptaline, davalı … adına tescil edildiği anlaşılan 2017/100679 sayılı “lezizbey” ibareli markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TPMK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı TPMK vekili temyiz dilekçesinde özetle; başvuruya konu işaret ile iddialara mesnet marka arasında ayniyet veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmasına ilişkin koşulun sağlanamadığını, taraf markaları arasında bütüncül değerlendirme ile bakıldığında genel intiba olarak bir benzerliğin söz konusu olmadığını, markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak birbirinden farklı olduğunu, taraf markalarının ortak unsurunun ”leziz” ibaresi olup başvuru markasında ortak ibarenin yanına birleşik olarak ”bey” ibaresi eklenmek suretiyle farklı bir ibare oluşturulduğunu, tüketicilerin ”lezizbey” ibaresini bütün olarak algılayacağını, karıştırılma ihtimali bulunmadığını, ”leziz” ibaresinin ayırt edici niteliğinin de düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı TPMK vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı TPMK’ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.