Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1190 E. 2023/4653 K. 05.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1190
KARAR NO : 2023/4653
KARAR TARİHİ : 05.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/340 Esas, 2021/1415 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/83 E., 2019/503 K.

Taraflar arasındaki TPMK Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “Vera” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketçe yapılan 2017/80569 sayılı “Evera” ibareli marka başvurusuna iltibas, tanınmışlık ve kötü niyet vakıalarına dayalı olarak yapmış oldukları itirazın nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek davaya konu YİDK kararının iptaline ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınarak sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının isabetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı şirket, cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu markanın kapsamındaki hizmetlerin davacının itirazına mesnet markalarından sadece 2000/05036 sayılı ve “VERA” ibareli markanın kapsamındaki hizmetlerle aynı/aynı tür olduğu, diğer markalarınnın kapsamında yer alan malların farklı bulunduğu, bu sebeple iltibas değerlendirilmesinde 2000/05036 sayılı ve “Vera” ibareli markanın dikkate alındığı, dava konusu markanın esas unsurunun “Evera” ibaresi, davacı markasında ise esas unsurun “Vera” ibaresi olduğu, “Evera” ibaresinin İngiliz kökenli bulunduğu, isim olarak kullanıldığı ve “cesur biri” anlamına geldiği, itiraza mesnet “Vera” ibaresinin ise “Günah ve haramdan kaçınmak için şüpheli şeylerden uzak durma, takva, ittika. Halk, mahluk, alem, kainat” anlamlarına geldiği, taraf markalarında bir harften kaynaklanan farklılığın dava konusu marka ile davacı markası bambaşka bir anlama dönüştürdüğü, bu tek harf farklılığının karıştırılma ihtimalini ortadan kaldıracak düzeyde olduğu, tarafların marka işaretleri arasında iltibasa neden olabilecek benzerlik bulunmadığı, kötüniyet iddiasının da ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının karşılanmadığını, dava konusu marka ile müvekkiline ait markaların benzer olduğunu, müvekkilinin markanın aynen dava konusu markada yer aldığını, müvekkilinin “Vera “ibareli seri markaları bulunduğu da gözetildiğinde markaların karıştırılacağının açık bulunduğunu, itirazlarına mesnet marklarının tüketici nezdinde belli bir bilinirliği bulunduğunu, davalının bundan faydalanmak niyetiyle kötü niyetli olarak dava konusu marka başvurusunu yaptığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davaya konu YİDK kararının isabetli olup olmadığı ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınması koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6 ncı maddesinin birinci, beşinci ve dokuzuncu fıkraları.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.