Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1187 E. 2023/4604 K. 04.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1187
KARAR NO : 2023/4604
KARAR TARİHİ : 04.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/452 Esas, 2021/1505 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/238 E., 2018/157 K.

Taraflar arasındaki Türk Patent Marka Kurumu (TPMK) Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin dünyanın en büyük GSM operatörlerinden biri olduğunu, davalı şirketin “Fiber Genç” ibaresi ile 9 uncu ve 38 inci sınıfta yer alan mal ve hizmetler yönünden tescili için marka başvurusu yaptığını, bu başvurunun ilanına müvekkili tarafından 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 7 nci maddesinin birinci fıkrasının a, c, d ve e bentlerine aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz edildiğini, bu itirazın YİDK tarafından reddedildiğini, markanın asli unsurunu oluşturan ve kısaca “Fiber” olarak kullanılan ibarenin fiber hizmetini sadece davalı … Telekom A.Ş.’nin verebileceği izlenimi oluşturabileceğini, davalı markasının yanıltıcı olduğunu, davalı şirketin kötü niyetle hareket ettiğini ileri sürerek, TPMK YİDK 2017-M-3138 sayılı kararının iptalini, markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve kanuna uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; markanın ayırt edici olduğunu, tanımlayıcı olmadığını, türetilmiş bir ibare olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 7 nci maddesinin birinci fıkrasının a, c, d ve e bentleri yönünden de tescil engeli olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu markanın dava konusu mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 7 nci maddesinin birinci fıkrasının a, c, d ve e bentleri anlamında tescil engeli bulunmadığı, dava konusu YİDK kararının yerinde olduğu, dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiber kelimesinin günümüzde internet hizmetinin sunumunda yaygın olarak kullanılan fiber optik kabloların özel adı olduğunu, “fiber” gibi bir terimin “genç” sıfatını nitelendirmesinin teknik olarak mümkün bulunmadığı gibi Türkçe gramer kuralarına da uygun olmadığını, “Fiber Genç” ibaresinin ilgili tüketici tarafından genç kesime yönelik sunulan fiber internet hizmeti olarak algılanacağından bir bütün olarak da tanımlayıcı olduğunu, ayırt ediciliği bulunmadığını, “fiber “kelimesinin tek bir kişinin tekeline verilemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu başvurunun sadece “Fiber” ibaresinden değil “Fiber Genç” ibaresinden oluştuğu, bu hali dava konusu başvurunun tescili istenen 9 uncu ve 38 inci sınıfta yer alan mal ve hizmetler yönünden somut olaya uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nın 7 nci maddesinin birinci fıkrasının a bendi uyarınca soyut ayırt edicilik vasfını haiz olduğu, yine 7 nci maddenin birinci fıkrasının c bendi gereğince tanımlayıcı olmadığı gibi 7 nci maddesinin birinci fıkrasının d bendinde belirtilen sadece belli bir meslek grubunun kullanabileceği bir ibare de olmadığı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/1881 E. ve 2021/1726 K. sayılı ilamında, davalı şirketin dava konusu başvuru ile benzer şekildeki ” FİBER GÜCÜ” ibareli başvurusunun 9 uncu sınıf mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 7 nci maddesinin birinci fıkrasının a-c ve d bentleri uyarınca tescil engeli bulunmadığının kabul edildiğini, diğer taraftan dava konusu başvuru yönünden 556 sayılı KHK’nın 7 nci maddesinin birinci fıkrasının e bendine dayalı mutlak red nedeninin de oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen dikkate alınacak sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 556 sayılı KHK’nın 7 nci maddesinin birinci fıkrasının a,c,d ve e bentleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.