Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1183 E. 2023/4652 K. 05.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1183
KARAR NO : 2023/4652
KARAR TARİHİ : 05.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/290 Esas-2021/1328 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü
(Esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle)
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/381 E., 2019/499K.

Taraflar arasındaki TPMK Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum ve davalı şirket vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “Magic” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketçe yapılan 2017/36033 sayılı “Magico Everyone” ibareli marka başvurusuna iltibas, tanınmışlık ve kötü niyet vakıalarına dayalı olarak yapmış oldukları itirazın nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek davaya konu YİDK kararının iptaline ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınarak sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının isabetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin 2013/84720 sayılı “Magico” ibareleri markanın sahibi olduğunu ve anılan markayla 2013 yılından bu yana ticari faaliyette bulunduğunu, sözü edilen markanın başvuru markası bakımından müktesep hak teşkil ettiğini ve davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların marka olarak kullanmak istedikleri işaretlerin benzer olmadığı, işaretlerin benzer olmaması karşısında tanınmışlığa bağlanan sonuçların oluşmasına da imkan bulunmadığı, kötü niyetin ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu marka ile müvekkilinin “MAGİC ” ibareli tanınmış markaları arasında ayniyet derecesinde benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin “MAGİC” ibaresini 25 yıldır kullanarak tanınmış hale getirdiğini, taraf markalarının karıştırılmasının kaçınılmaz olduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin markaları ile aynı sınıfta tescil edildiğini, müvekkilinin markalarından haberdar olan davalının kötü niyetli bulunduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvuru markası kapsamında yer alan tüm malların itiraza mesnet markalar kapsamında da aynen yer aldığı, emtia benzerliği koşulunun sağlandığı, işaret benzerliği koşuluna gelince, davalı başvurusunun “magico everyone” ibaresinden oluştuğu, başvuruda yer alan “everyone” ibaresi “herkes” anlamına geldiğinden ayırt edicilikte geri planda kaldığı, bu nedenle başvurunun esas unsurunun “magico” ibaresi olduğu, davacının itirazına mesnet markalarında ise asli unsurun “Magic” ibaresi olduğu zira bu markaların bir kısmında yer alan “Panda” ibaresinin, davacının çatı markası olup, iltibas değerlendirilmesinde dikkate alınamayacağı, davacı markalarında yer alan diğer unsurların ise tanımlayıcı ya da ayırt edicilikte geri planda kalan tali unsurlar olduğu, davalı başvurusunun esas unsurunu oluşturan “magico” ibaresinin davacının itirazına mesnet markalarının asıl unsuru oluşturan “magic” ibaresinden türetildiği, bir başkası adına tescilli markaya birtakım tanımlayıcı ekler ilave edilerek, markaların ayırt edici kılınmasının mümkün olmadığı, “magic” ibaresinin her iki tarafa ait markalarda markanın asıl unsurları arasında yer almış olması nedeniyle taraf markaları arasında işaretler yönünden de görsel ve işitsel benzelik bulunduğu, ayrıca İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin aksine “Magic” ibaresinin başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliği düşük bir ibare de olmadığı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2012/16991 E., 2013/15204 K., 2011/5582 E., 2013/3092 K., 2011/12243 E., 2011/15122 K. sayılı ilamlarında aynı sonuca ulaşıldığı, başvuru kapsamında yer alan tüm mal ve hizmetler bakımından iltibas koşullarının oluşması sebebiyle tanınmışlık olgusunun tartışılmasına gerek olmadığı, kötü niyet iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum ve davalı şirket vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraf markalarının bütüncül olarak bıraktıkları izlenim itibariyle benzer olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesince, taraf markalarının bütüncül olarak değil parçalara bölünmek suretiyle iltibas değerlendirmesine tabi tutulmasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle; Magic ibaresinin ayırt ediciliği düşük bir ibare olması sebebiyle taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin önceki tarihli Magico ibareli markalarının başvuru markası bakımından müktesep hak teşkil ettiğini, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını, Bölge Adliye Mahkemesince, söz konusu savunmalarının değerlendirilmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davaya konu YİDK kararının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6 ncı maddesinin birinci, beşinci ve dokuzuncu fıkraları

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.