YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1148
KARAR NO : 2023/3530
KARAR TARİHİ : 06.06.2023
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1327 Esas, 2021/2031 Karar
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 06.06.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin yetkili müdürünün dava dışı …olduğunu, bu kişinin şahsi harcamalar yapması, kendi hesabına para aktarması, bunları belgelendirememesi nedenleriyle huzursuzluklar çıktığını, şirketin geçmişe yönelik borçlandırıldığını, bu işlemin …’nin kuzeni olan davalı …’a senet düzenleyerek yapıldığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, dava konusu takibin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılamanın devamı sırasında davalı tarafından yapılacak olası tahsilatların davalı taraftan yasal faizi ile birlikte istirdatını, kötüniyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı şirketten alacağına karşılık aldığı, 10.10.2015 tanzim 20.12.2015 vade tarihli kıymetli evrakın ödenmemesi sebebi ile Konya 12. İcra Müdürlüğünün 2016/104 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bononun ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olduğunu, bağımsız borç ikrarını içerdiğini, senedin verilme sebebinin müvekkilinin …, …….ile beraber şirket ortaklığı yapmayı düşünmelerinden kaynaklandığını, ancak şirketin ilk kurulma safhalarında müvekkilinin …’ye 100.000,00 TL yi teslim ettiğini, daha sonrasında ise Alpmac yetkilisi …şirket ortaklarının sermayelerini ödemedikleri için imalat ve eleman maaşlarını ödemede sıkıntılar yaşadığını söyleyerek müvekkilinden borç para istediğini, 40.000,00 TL nin elden …ye 80.000,00 TL nin ise hesaba yatırdığını, vermiş olduğu bu bedeller karşılığında şirket yetkilisinden senet aldığını, icraya konu olan senedin işbu evraklar karşılığında ödenmiş olan para olduğunu savunarak haksız ve usulsüz davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2018 tarihli ve 2016/266 E. ve 2018/862 K. sayılı kararıyla; davacının senedin sonradan düzenlendiği ve davalıya borçlu olmadığını yazılı delille ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.01.2020 tarihli ve2019/446 E. ve 2020/57 K. sayılı kararıyla; taraf dilekçeleri ve ceza dosyası beyanları uyarınca davalının henüz şirket kurulmadan şirket müdürü olarak atanmadan önce …’ye 100.000,00 TL verdiği, şirket kurulduktan sonra 120.000,00 TL verdiği gerekçesi ile davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulü ile; Konya 12. İcra Müdürlüğünün 2018/12579 E. (eski esas 2016/104) sayılı icra takibine konu alacağa dayanak keşidecisi Alpmac Dış Ticaret Ltd. Şti., lehtarı davalı … olan, 10.10.2015 tanzim, 20.12.2015 vade tarihli, 220.000,00 TL meblağlı kambiyo senedinden dolayı davacının 120.000,00 TL borcu bulunduğu, 100.000,00 TL’lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.04.2021 tarih, 2020/5671 E. ve 2021/3553 K. sayılı kararıyla ceza dosyası beyanları ve dava dosyası içerisindeki dilekçelerden 120.000,00 TL’nin şirkete değil, …’in şahsına ödendiğini anlaşılmakla bu meblağ yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının 100.000,00 TL’yi şirket kurulmadan önce şirkete ortak olmak amacıyla, 120.000,00 TL’yi ise şirket kurulduktan sonra …’e verdiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bonodaki bedelsizlik iddiasının yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini, davacının davasını ispat edemediğini, ispat külfetinin mahkemece hatalı değerlendirildiğini, kararın usul ve yasaya uygun olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo takibine konu edilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya alınarak verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.