Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1141 E. 2023/3798 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1141
KARAR NO : 2023/3798
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/329 Esas, 2021/503 Karar
HÜKÜM : Asıl dava ret- karşı dava kabul

Taraflar arasındaki asıl ve karşı alacak davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 13.06.2023 günü hazır bulunan davacı karşı davalı vekili Avukat … ve davalı karşı davacı vekili Avukat İlknur Güngör dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 01.01.2006 tarihli ortaklık sözleşmesinin 3 üncü maddesi gereğince %25 hisse ile ortak olduğunu, 21.06.2007 tarihinde davacı şirketin nev’i değişikliğine giderek Kasmet İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. unvanını alarak tescil edildiğini ve faaliyetlerine devam ettiğini, 01.01.2006 tarihli ortaklık sözleşmesinin 10 uncu maddesi gereğince nev’i değişikliğinin kararlaştırıldığını, protokoldeki tüm maddelerin Kasmet İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. içinde geçerli olduğunu, 01.01.2006 tarihli Kasmet İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti’nin ilk pay dağılımı hesabında açıkça görüleceği üzere tespit edilen sermayenin her bir ortak yönünden 192.000,00 TL olduğunu, sermayenin arttırılmasıyla 30.06.2011 tarihi itibariyle davalının davacı şirkete sermaye koyma borcunun 555.754,00 TL olduğunu, davalının şirket ortağı olarak koymak zorunda olduğu nakdi sermaye borcu yerine müvekkili şirkete 4 adet taşınmaz devrettiğini, bu taşınmazların davalının sermaye borcu tamamlandığında iade edileceğinin kararlaştırıldığını, davalının sermaye borcunu yerine getirmediğini, taşınmazların davacı şirketin Şekerbank ve İş Bankası’ndan çekilen kredilerin teminatı olarak gösterildiğini, takibe düşmemek için 4 taşınmazın kredilerin kapatılmasında kullanılacağının, satış gelirinin ise davalının sermaye borcundan mahsup edileceğinin bildirildiğini ileri sürerek asıl davada dava konusu taşınmazların davalının ödenmeyen sermaye borcu yerine davacı şirkete verildiğinin tespitine, mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 20.000,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; şirketin nev’i değiştirerek anonim şirkete dönüşmesinden önce düzenlenmiş bulunan Kasmet İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi Ortaklık Protokol’ünün hükmünü yitirdiğini, davalının 300.000,00 TL karşılığı %10 payın sahibi olduğunu, paydaşların ortaklık sermayesinin %25 pay oranları sabit kalmak üzere artırılmış olduğuna ilişkin iddianın şirketin ticaret sicile tescil edilen kayıtlarına aykırı olduğunu, müvekkilinin sermaye borcu bulunmadığını, 4 adet taşınmazın kredi amaçlı olarak şirkete devredildiğini, buna yönelik olarak 08.10.2006 ve 31.07.2006 tarihli protokoller yapıldığını, 16.02.2009 tarihli yazı ile davacı şirketin 4 adet taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılacağının, taşınmazların önceki tutanaklar çerçevesinde bila bedel temiz ve sorunsuz şekilde devredileceğinin taahhüt edildiğini, protokolde taşınmazların iadesi şirkete verilen ödemelerin iadesi, ortaklıktaki payın ödenmesinin şekil ve şartlarının düzenlendiğini, şirkete nakit olarak 669.771,00 TL verildiğinin kabul edildiğini ve bu bedelin ödeneceğinin taahhüt edildiğini, müvekkilinin 300.000,00 TL sermaye taahhüdü bulunduğunu, 31.12.2008 tarihinde şirket hesabına 35.500,00 TL yatırıldığını, bu bedelin Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/34 E. sayılı dosyasında dava konusu edildiğini, sermaye taahhüdü ile 35.500,00 TL’nin şirkete nakit olarak verilen 669.771,00 TL’den çıkarılması sonucu 334.271,00 TL davacı-karşı davalı şirketten alacağının bulunduğunu savunarak, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada 334.271,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 30.12.2015 tarih, 2012/98 E. ve 2015/884 K. sayılı kararı ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 334.271,00 TL’nin davacı karşı davalı şirketten dava tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte tahsili ile davalı karşı davacı …’a ödenmesine karar verilmiş, davacı- karşı davalı vekili temyiz etmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 15.06.2017 tarih, 2016/3996 E. ve 2017/3794 K. sayılı kararıyla araştırma yapılması gereğine işaret edilerek bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- karşı davalı şirket müdürü …’ın Cidde’de bulunmadığı zamanlarda acil ve gerekli işlerin yürütülmesi için kullanılmak üzere davacı- karşı davalı şirkete ait antetli boş kağıtların adı geçen şirket müdürünce imzalanarak davalı- karşı davacıya teslim edildiği, şirket kaşesini ve şirket müdürünün imzasını taşıyan bu boş kağıtların üzerinin davalı-karşı davacı tarafından doldurularak şirketin borçlandırılmaya çalışıldığı iddiasına yönelik alınan raporlarda kaşe izinin mi, yazıların mı önce oluşturulduğu hususunda tespit yapılamadığı,tutanakta yer alan mutabakata göre davaya konu gayrimenkullerin davacı şirkete iade edilmek üzere devredildiği ve davalının davacı şirkete sermaye borcuna karşılık olarak mahsuben devredilmediği kanaatinin oluştuğu, şirkete ayni sermaye taahhüdüne ilişkin usule uygun bir işlem olmadığından ayni sermaye olarak kabul edilemeyeceği, 31.12.2009 tarihi itibariyle ortaklarca ödenmemiş sermaye borcu bulunmadığının görüldüğü, davalının davacı şirketin hissedarı olduğuna ilişkin tescilinin 21.07.2007 tarihinde yapıldığı,davalının 21.06.2006 tarihinde yapılan nev’i değişikliği ile anonim şirketin %10 hisse ile ortağı olduğu, sermaye bilançosunda kayıtlı sermaye miktarı ile ticari defterde kayıtlı ve tescil edilmiş sermaye miktarları arasında herhangi bir uyum bulunmadığı, davalı …’ın 30.10.2006 tarihi itibariyle 300.000,00 YTL olan kayıtlı sermaye borcunun 350.250,00 YTL olarak fazlası ile ödemiş olduğunun görüldüğü,karşı dava ile ilgili olarak davacı karşı davalı şirketin yönetim kurulu başkanı yardımcısı olan … tarafından davalı karşı davacı …’a gönderilen 16.02.2009 tarihli yazıda, 4 adet dükkanın bila bedel temiz sorunsuz şekilde devrinin sağlanacağı, şirket tarafından geri ödenecek nakit ödeme tutarının 669.771,00 TL olarak belirlendiği, davacı şirketin nev’i değişikliği ile Anonim Şirkete dönüştüğünden muavin defter kayıtlarının şirketçe resmi muhasebe kayıtları dışında tutulan gayri resmi muhasebe kayıtları olduğu, bu muhasebe kayıtlarına göre davalı karşı davacının davacı şirketten 319.521,00 TL alacaklı olduğu ve şirket yetkilisinin bu alacak miktarını kabul ettiği, davalı karşı davacının yapmış olduğu toplam ödemenin 669.771,00 TL olup davalı karşı davacının sermaye borcunun 300.000,00 TL olduğu ve Ankara 25.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/34 E. sayılı dosyasında dava konusu edilen 35.500,00 TL ödeme ile mahsup edildiğinde davalı karşı davacı …’ın davacı karşı davalı şirketten 334.271,00 TL alacaklı olduğu davacı şirketin gayri resmi olarak oluşturulmuş ortaklık ilişkisine dayalı olarak belirlenen %25 sermaye taahhüdünün ödenmeyen kısmı için Türk Ticaret Kanunu’na göre talepte bulunmasının hukuki dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 334.271,00 TL’nin davacı karşı davalıdan dava tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte tahsili ile davalı karşı davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belgeler üzerinde yazı yaşlarına ilişkin inceleme taleplerinin dikkate alınmadığını, mahkemece davalı karşı davacının hissesinin %10 olarak kabulünün hatalı olduğunu, dosya içerisinde bulunan belgelerden davalı karşı davacının %25 hisse sahibi olduğunun açık olduğunu, davalı karşı davacının kendi imzasını taşıyan belgelerde de %25 hisseye sahip olduğunu kabul ettiğini, %25 hisse üzerinden sermaye borcunun belirlenmesi gerektiğini, taraflar arasındaki protokollerin ya tamamen kabulü ya da tamamen reddi gerektiğini, mahkemece protokol içeriklerinin bir kısmının kabul edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, taşınmazların sermaye borcuna karşılık verildiğinin kabulü gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, davaya konu 4 adet taşınmazın davalının davacı şirkete sermaye borcu karşılığı verildiğinin tespiti, olmadığı taktirde alacak istemine ilişkin olup, karşı dava ise alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı Kanun) 139 ve 140 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı karşı davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.