Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1128 E. 2023/3593 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1128
KARAR NO : 2023/3593
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/351 Esas, 2021/409 Karar
HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacılar vekili ve duruşma istemi olmaksızın davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 06.06.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılmış olup hazır bulunan davacılar vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davacılar vekili, davacıların kefil olduğu senede dayalı başlatılan icra takibi öncesinde bono borcunun 195.003,75 TL olarak ödendiğini, ödeme sırasında icra takibine konu senet için ibaresi yazılmamasına rağmen keşideci dava dışı… adına kefaleten yatırdıklarının belirtildiğini, senet bedelsiz olmasına rağmen başlatılan icra takibi nedeniyle haciz baskısı altında davacı …’in mükerrer olarak 122.000,00 TL daha ödediğini belirterek takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile ödenen 122.000,00 TL’nin istirdadını ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 195.003,75 TL ödemenin cari hesaba mahsuben yapıldığını, davacıların icra takibi sonrasında yaptıkları 15.05.2015 tarihli protokol ile 122.000,00 TL borcu kabul edip anlaştıklarından istirdat talep edemeyeceklerini, takip öncesi menfi tespite konu ödeme dekontlarında senede atıf yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin 10.10.2019 tarih, 2019/205 E. ve 2019/400 K. sayılı kararı ile 15.05.2015 tarihli protokol ile her iki davacıyı da kapsayacak şekilde 5 taksit halinde 122.000,00 TL ödeme yapıldığı taktirde davacıların takipten dolayı borçlarının biteceğinin kararlaştırıldığı, protokol doğrultusunda bazı taksit ödemelerinin süresinden sonra gecikmeli olarak yapılsa da ödemelerin yapıldığı, davalı tarafça bu gecikmeli ödemelere ilişkin herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmediği, cevap dilekçesinde de bu hususa ilişkin bir itirazının bulunmadığı bu durumda ödemelerin protokol uyarınca yapıldığının kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Elazığ 2. İcra Müdürlüğünün 2015/666 sayılı dosyasında davacıların 122.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespiti ile istirdat talebinin reddi kararının kesinleşmesi nedeniyle bu hususla ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 26.05.2021 tarih, 2020/5172 E. ve 2021/4434 K. sayılı kararıyla bozma ilamı ve yerel mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği üzere taraflar arasında takipten sonra 15.05.2015 tarihli protokol ile her iki davacıyı da kapsayacak şekilde 5 taksit halinde 122.000,00 TL ödeme yapıldığı takdirde davacıların takipten dolayı borçlarının biteceğinin kararlaştırıldığı ve bu ödemelerin yapıldığı anlaşılmakla mahkemece davacıların icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine hükmedilmesi gerekirken, Elazığ 2. İcra Müdürlüğünün 2015/666 sayılı dosyasında davacıların 122.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine şeklinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, yine davacıların istirdat isteğinin reddedilmiş olması nedeniyle reddedilen miktar yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer verilmemesinin, davanın kabul ve reddedilen miktarları dikkate alınarak yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılmamış olmasının doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, Elazığ 2. İcra Müdürlüğünün 2015/666 takip sayılı dosyasında davalıların borçlu olmadıklarının tespitine, istirdat talebi hakkındaki red kararı kesinleşmiş olmakla bu konuda ayrıca bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı lehine vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın bozmaya uygun ancak hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, bonoya dayalı takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve takipten sonra yapılan ödemenin istirdatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi

3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden taraflara yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.