YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1119
KARAR NO : 2023/1581
KARAR TARİHİ : 15.03.2023
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/874 Esas, 2021/944 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı Kilerci Nakliyat A.Ş.’de işe girerken boş teminat senedi imzalayıp verdiğini, kendisinin iş akdini feshetmesine rağmen bononun iade edilmediğini, senedi ele geçiren davalının senede dayalı olarak icra takibi yaptığını ileri sürerek 23.05.2005 vade tarihli 46.000,00 TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının senedin bedelsiz olduğu ve teminat olarak verildiği iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, Kadıköy 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/957 E. sayılı dosyasında davaya konu senette açığa atılmış bulunan davacı imzasının kötüye kullanıldığı gerekçesiyle müvekkili hakkında açılan ceza davasının görüldüğünü, bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemece 31.03.2010 tarih, 2010/59 E. ve 2010/266 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
B. Bozma Kararı
Dairemizin 22.06.2011 tarih, 2011/6911 E. ve 2011/8369 K. sayılı kararı ile davalı hakkında dava konusu senetle ilgili olarak Açığa Atılı İmzanın Kötüye Kullanılması suçundan dava açıldığı ve ceza davasının halen derdest olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 53 ncü maddesi uyarınca maddi vakıayı saptayan ceza mahkemesi kararlarının hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek anılan ceza davasının sonucu beklenerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15.12.2021 tarih, 2014/874 E. ve 2021/944 K. sayılı kararı ile davalı işverenin işçisine borç verdiğini ve karşısında senet aldığını savunduğu, her ne kadar iş mahkemesi dosyasında senedin bu tür işçilerden taşınma esnasında verdikleri zarar ya da üzerinde kalan navlundan dolayı alındığı bildirilmiş ise de, dosyada bu senedin bu tür sebeplerden değil borç karşılığı verilen senet olduğunu savunduğu, işçi – işveren ilişkisi olduğu için uygulamada işverenin baskısı altında bu tür senetlerin alındığı, bu nedenle davalı işverenin borç verdiğinin en azından bir protokol ya da dekont ile ispatı gerektiği, davalının bunu ispat edemediği, kaldı ki bir an için senedin, işçinin verebileceği bir zarara karşılık teminat senedi olarak alındığı kabul edilse dahi bu kez de teminat şartının gerçekleştiğinin ispatı gerekip; işçinin verdiği bir zarar savunulmadığı, bu nedenle senedin bedelsiz olduğu kanaati oluştuğu, ancak davanın reddi davalının borç verdiğini ispat edememesinden, ispat hukukundan kaynaklandığından, takibi kötü niyetle başlattığının ispat edilemediği, bu nedenle kötü niyet takip tazminatının reddi gerektiğinden davanın kabulüne, davalı tarafça davacıya karşı 23.05.2005 vade tarihli, 46.000,00 TL bedelli senetten dolayı Kadıköy 6. İcra Müdürlüğünün 2007/13821 E. sayılı dosyasındaki takipten dolayı davacının davalıya karşı borçlu olmadığının tespitine, davacının %40 oranında ispatlanamayan kötü niyet takip tazminatının şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle;
1.Senedin teminat senedi olduğuna dair üzerinde bir kayıt bulunmadığı gibi taraflar arasında da buna ilişkin bir sözleşme bulunmadığını, dava konusu senedin taraflar arasındaki alacak ilişkisinden kaynaklandığı,
2.İş davasının işbu dava ile bir ilgisi bulunmadığını, mahkemece, bononun teminat bonosu olup olmadığı incelemesinin dışına çıkılarak tamamen vicdani kanaat ile karar verildiğini,
3. Dava dışı Kilerci A.Ş.’nin çalışanlarından teminat senedi aldığı ve davacı ile yaşanan ihtilaf nedeniyle senedin davalı müvekkili tarafından takibe konulduğu iddiasının tamamen farazi olduğunu, nakit olarak verilen borç karşılığı senet alınmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu,
4. Senedin bedelsiz olduğunu ya da anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğunu iddia edenin ispatlaması gerektiğini, ancak davacının iddiasını ispata yarar yazılı delil sunmadığını,
5.Ayrıca takibe konu senedin boş vaziyette dava dışı Kilerci A.Ş.’ye verildiği iddia edildiğine göre dava dışı Kilerci A.Ş.’nin defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiği gibi, senette yazıların davacıya ait olup olmadığının araştırılması gerektiğini,
6.Son olarak, açığa imzanın kötüye kullanılması iddiasına dayanarak açılan ve Bakırköy 27.Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 2016/596 E. sayılı ceza dosyası Yargıtay incelemesinde olup, hem maddi gerçeğin ortaya çıkması hem de usul açısından beklenmesi gerektiğini, belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Davacı, dava dışı şirkette işe girerken boş teminat senedi imzalayarak verdiğini, iş akdinin fesih olmasına karşın senedin iade edilmediğini, söz konusu senedin davalı tarafça ele geçirilerek takibe konulduğunu iddia etmiştir. Davalı hakkında açığa atılı imzanın kötüye kullanılması suçu nedeniyle açılan kamu davasında davalı hakkında düşme kararı verilmiştir.
Bono, bağımsız borç ikrarını içeren sebepten mücerret bir kambiyo senedi türüdür. İspat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden davacıya aittir. Davaya konu bononun ihdas nedeni olarak nakden kaydı bulunmakta olup, davalı da davacıya borç para verdiğini ileri sürmektedir. Bu durumda davacı, bononun teminat amacıyla verildiğini ancak yazılı delil ile ispatlayabilir.
Sonuç olarak mahkemece, tüm bu hususlar değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.