Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1118 E. 2023/4401 K. 12.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1118
KARAR NO : 2023/4401
KARAR TARİHİ : 12.07.2023

MAHKEMESİ :Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2097 Esas, 2021/1147 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/2227 E., 2017/1217 K.

Taraflar arasındaki ticaret siciline tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Adana Ticaret Sicil Memurluğu tarafından davalı AIG Sigorta A.Ş’ nin Reşatbey Mah. Atatürk Cad. No:22 Gen İş Merkezi Kat 6 Seyhan/Adana adresinde faaliyet gösteren şubesini ticaret siciline tescil ve ilan etmesi gerektiğinin bildirildiğini, davalının tescili talep edilen yerin Adana irtibat ofisi olduğunu, ayrı bir muhasebesi ve sermayesi bulunmadığını ileri sürerek tescile icabet etmediğini, ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 33 ve 40 ıncı maddeleri, Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 118 inci maddesi, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun (5174 sayılı Kanun) 9 uncu maddesi gereğince bu işyerinin şube olarak sicile kaydedilmesi gerektiğini ileri sürerek davalının Adana’da faaliyet gösteren şubesinin Adana Ticaret Siciline tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının bu davaya açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının tescilini talep ettiği yerin müvekkili şirketin Adana bölge müdürlüğü olduğunu ve şube niteliği bulunmadığını, müvekkili ya da kendi adına ticari faaliyette bulunmayacağını, şirketi temsil ve ilzam etme yetkisinin bulunmadığını, müşteriler ile herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığını, üçüncü kişiler ile bağımsız işlem yapma yetkisinin olmadığını, yapılan yegane faaliyetin tanıtım ve irtibat amaçlı çalışmalar olduğunu, davacının müvekkili sigortacının şube niteliğinde olduğunu kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu iş yerinin müstakil sermayesinin ya da muhasebesinin bulunmadığı, kendi başına ticari muamele yaptığı konusunda delil bulunmadığı, davalı işyerinin SGK’da kayıtlı olmadığı, işyeri açma ruhsatının alınmadığı, Bölge Müdürlüğü’nün sırf bu nedenle şube sayılamayacağı, ayrı bir gelir hesabının olmadığı, ücret ve kira giderlerinin genel müdürlükten ödendiği, davalı iş yerinin şube vasfının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şubeler açısından ticari işletme niteliğinin belirlenmesi noktasında muhasebe işlemlerinin şubede veya merkezde tutulmasının ayrıcı bir kriter olmadığını, davalının Adana’daki ticari faaliyetlerini dava konusu Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirdiğini ve davaya konu Bölge Müdürlüğü’nün merkezin yaptığı türden işlemleri yaptığını, poliçe düzenleyerek ticari faaliyette bulunduğunu, işyerinin şube olma niteliğini ortaya koyan önemli hususlardan birinin de müşteriler ile ticari ilişki kurulması olduğunu, hükme esas bilirkişi raporunun aksine davalının müşterilerle doğrudan ticari ilişkide bulunulduğunun açıkça anlaşıldığını, ilk derece mahkemesinin delilleri gereği gibi değerlendirmediğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu belirterek davanın kabulünü istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından davalı şirketin şube niteliğinde bulunduğu hususunun ispat edilemediği, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; şubeler açısından ticari işletme niteliğinin belirlenmesi noktasında muhasebe işlemlerinin şubede veya merkezde tutulmasının ayırıcı bir kriter olmadığını, davaya konu bölge müdürlüğünün müşteriler ile ticari faaliyet kurduğunu, merkezin yaptığı türden işlemler yaptığını, mahkemece delillerin yeterince değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davaya konu yerin şube niteliğinde olup olmadığı ve ticaret siciline tescilinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6102 sayılı Kanun’un 33 ve 40 ıncı maddeleri, Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 118 inci maddesi, 5174 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.