YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1109
KARAR NO : 2023/4283
KARAR TARİHİ : 10.07.2023
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1897 Esas, 2021/918 Karar
HÜKÜM : Esastan ret; davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/2076 E., 2018/958 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile davalı … Alüminyum San. ve Tic. A.Ş. arasında 12.09.2012 tarihli, 3.000.000,00 TL limitli ve 05.02.2014 tarihli ve 1.250.000,00 TL limitli olmak üzere iki adet Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, asıl borçlunun kredi kullanımından kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine hesabın kat edildiğini, ancak sonuç alınamadığını, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların borca itirazı ile takibin durduğunu, itirazın haksız olduğu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile banka ile davalı … Alüminyum A.Ş. arasında iki kredi sözleşmesinin düzenlendiği ve diğer davalıların da müteselsil kefil olarak her iki sözleşmeye teminat verdiği, borcun ödenmemesi üzerine banka tarafından asıl borçlu şirkete ve davalılara ihtarname gönderildiği, asıl borçlu şirkete yapılan ihtarın sonuçsuz kaldığı ve ifada gecikildiğinden bankanın tüm davalılara başvurma hakkının doğduğu, talep edilen alacak tutarının davalıların kefalet limiti içerisinde kaldığı, bilirkişi raporunun dosyaya sunulan belgelerle uyumlu olduğu, hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibe yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin asıl borçlu … Alüminyum A.Ş. yönünden 840.727,08 TL asıl alacak, 14.830,43 TL işlemiş faiz, 741,52 TL Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi(BSMV), 791,49 TL ihtarname masrafı, müteselsil kefil konumundaki davalılar … ve Ezinç Metal A.Ş. yönünden 830.000,00 TL asıl alacak, 18.372,91 TL işlemiş faiz, 918,65 TL BSMV, 791,49 TL ihtarname masrafı için devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 171.269,80 TL icra inkâr tazminatının tamamından davalı … A.Ş. ve 169.832,88 TL kısmından diğer iki davalı müteselsil sorumlu olmak üzere davalılardan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen alacağa takip tarihinden itibaren %22.68 oranında temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kefillere yapılan tebligatlar usulüne uygun olduğunu, kefiller yönünden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar olan döneme ilişkin akdi faiz hesaplanarak, bu miktarın asıl alacağa kapitalize edilerek hesaplama yapıldığını, İlk Derece Mahkemesinin eksik ve hatalı olan bilirkişi raporu ile hüküm tesis ettiğini savunarak reddedilen kısmın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı banka ile davalı şirket arasında iki adet kredi sözleşmesinin imzalandığı, diğer davalıların kredi sözleşmelerine kefil olduğu, kefaletlerin geçerli olduğu, ancak davalılara hesap kat ihtarı usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğinden temerrüdün icra takip tarihi itibariyle oluştuğu, alınan bilirkişi raporunda takip tarihine kadar her bir kredinin türüne göre ayrı ayrı akdi faiz, faiz üzerinden de %5 oranında BSMV hesaplandığı, Mahkemece yaptırılan hesaplamanın doğru olduğu, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle reddedilen kısmın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ile davalılar arasında bağıtlanan kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın hesabının doğru yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 68/b maddesi
3. Değerlendirme
Dava kredi alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
İlk Derece Mahkemesince asıl borçlu ve müteselsilen kefil olan davalılara gönderilen hesap kat ihtarının tebliğ edilemediği, ancak 2004 sayılı Kanun’un 68/b maddesinin asıl borçlu yönünden uygulanarak ihtarın adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi kabul edilerek temerrüt tarihinin belirlenmesinin gerektiği, bu madde kefillere uygulanamayacağından icra takip tarihine göre temerrüt tarihinin göz önüne alınması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre asıl borçlu ve kefiller yönünden farklı alacak miktarları hesaplanmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Bölge adliye mahkemesince de davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ne var ki dava konusu takibe dayanak genel kredi sözleşmelerinin 13.2 maddesinde taraflar sözleşmede belirtilen adreslerin yasal ikamet adresleri olarak kabul edildiğini, yazılı adreslere gönderilen her türlü tebligatın bu adreslere ulaştığı tarihte kendilerine ulaşmış sayılacağını kabul ve taahhüt etmiştir. Sözleşmelerin taraflar başlıklı birinci maddesinde ise müşteri, teminat verenler ve bankanın birlikte taraflar olarak anılacağı belirtilmiştir. Teminat verenler tanımında da müteselsil kefiller yer almıştır.
Somut olayda hesap kat ihtarı müteselsil kefillerin sözleşmelerde yazılı adreslerine tebliğe çıkarılmış olduğundan tebligatın adrese ulaştığı tarihin tebliğ tarihi olarak esas alınması ve buna göre temerrüt tarihinin belirlenmesi ve hesaplamanın yapılması gerekmektedir. Bu nedenle sözleşmelerin 13.2 maddesinin davalı müteselsil kefillere uygulanması hususu Mahkemece irdelenmeden 2004 sayılı Kanun’un 68/b maddesine göre alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı kefiller yönünden bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Bozma sebebine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.