YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1093
KARAR NO : 2023/4479
KARAR TARİHİ : 13.07.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1293 Esas, 2021/1513 Karar
HÜKÜM : Asıl davanın kısmen kabulü, karşı davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/1320 E., 2019/132 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı vekilinin tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 25.04.2014 tarihinde düzenlenen sözleşme ile 1500 metrik ton amber durum buğdayının davalı satıcı tarafından sözleşme ve devamında mutabık kalınan şartlarda müvekkiline satışına ilişkin esasların düzenlendiğini, sözleşme konusu ürünün nem:max%13, protein min %12, cama ilişkin (vitreous) min %75 ve kirliliğini %1.50 oranında olması gerektiğini, bu hususların sözleşmenin esaslı unsuru olduğunu, davalı satıcının sözleşmenin 2 nci maddesinde belirlenen bu nitelikteki ürünü müvekkiline satmayı ve yurt dışına ihracını taahhüt ettiğini, satış şeklinin FOB olarak belirlendiğini ve satıcının sorumluluğunu ürünleri gemi güvertesine yüklemesine kadar devam ettiğini, Control Unıon tarafından alınan numuneler üzerinde yapılan inceleme sonucu ürünün sözleşmede kararlaştırılan oranları karşılamadığını, sözleşmede belirlendiği şekilde üründeki raw-protein oranının minimum %12,8 olması gerekirken %12,01 çıktığını, sözleşme gereğince numunenin yaş üründen alınmasının kararlaştırılmasına rağmen davalının ısrarla kuru buğdaydan numune vermek istemesinin ayıplı ürün teslim ettiğini ve kalan buğdayların da aynı niteliğe sahip olduğunun kanıtı olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli davranarak sözleşmeden cayma hakkını kullanmayarak ayıpsız misliyle değiştirilmesini talep etmesine rağmen bu talebin yerine getirilmediğini, davalının ürünü teslim etmediği gibi müvekkilini sözleşme imzaladığı şirkete karşı zor durumda bıraktığını, buna rağmen davalı tarafından keşide edilen Kadıköy 6. Noterliğinin 28.08.2014 tarihli ihtarıyla sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini ileri sürerek peşin ödenen 100.000 USD ‘nin ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte iadesine, haksız fesih nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararların tespiti ile şimdilik 10.000 USD maddi tazminata davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 129.600 USD ödemesi gerekirken avans olarak 100.000 USD yatırdığını, avans bedelini sözleşmedeki bedelden düşük olmasına rağmen davacı tarafından tamamlanmadığını, sözleşmeye göre müvekkilinin ihracatçı olduğunu ve tüm belgelerin hazırlanmasına rağmen ifa sırasında davacının ihracatçı olmayı istediğini, ancak ürün bedelinin ödenmemesi nedeniyle bu önerinin kabul edilmediğini, davacının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin müvekkilince fesih edildiğini, kronolojik olarak belirtilen olaylardan da davacının sürekli şekilde sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğinin anlaşılacağını, davacının kötü niyetli davranışlarının hukuken korunamayacağını, davacının sözleşmenin ifası amacıyla iyi niyetli davranışlarda bulunmaması nedeniyle kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
2.Davalı vekili karşı dava dilekçesinde; davalının ihtara rağmen ürünleri teslim almayarak bakiye avans bedelini ödemeyerek sözleşmenin feshine neden olduğunu, sözleşme konusu ürünleri anlaşma fiyatının altında satmak zorunda kaldığını, müvekkilinin 62.400 USD zarara uğradığını, sözleşmenin ifası amacıyla ihracata ilişkin işlemler nedeniyle 5.578,50 TL masraf yapıldığını, ürünlerin ihraç ve teslimi için 4.950,00 TL +KDV bedelle depo kiralandığını, ürünlerin en geç 01.06.2014 tarihinde teslimi gerektiğinden 46 günlük depo kirası için 8.956,20 TL kira ödendiğini ileri sürerek, 62.400 USD’nin ödeme tarihindeki TL karşılığı ile 5.578,50 TL masraf ile 8.956,20 TL depo kirasının temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında 25.04.2014 tarihinde akdedilen sözleşmede minimum protein %12,8 olarak belirtilmiş olmasına rağmen, tarafların mutabakatıyla sözleşmeye uygun olan GAFTA onaylı ControlUnion Laboratuvarında yaptırılan analizde protein oranının % 12,01 olarak belirlendiği, davacı tarafın ticari defterlerinin lehine delil teşkil edeceği, taraflar arasındaki 25.04.2014 tarihli sözleşme gereği ödenen peşinat bedeli olan 100.000,00 USD ‘nin ayıplı mal satışı nedeniyle iadesi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, davacının 100.000 Dolar (216.800,00 TL) alacağın ödeme tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi olan 2.179,36 Dolar ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı dava yönünden ise taraflar arasındaki sözleşmenin ayıpsız yerine getirilmemesi dolayısıyla karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının analiz şirketi ile yakınlığının bulunduğunu, bu şekilde istediği sonucu aldığını, test sonuçlarının kabul edilmediğini, Eurofins analiz şirketi tarafından yapılan değerlendirme sonucunda protein oranının %13 olarak belirlendiğini, sözleşmeye uygun ürün teslim ettiğini, mahkemece alınan bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, gıda mühendisi ve kimya teknikerinden oluşan heyetten rapor alınması gerektiğini, taraflar arasında vade kararlaştırılmadığını, temerrüde de düşürülmediğini, işlemiş faize yönelik hükmün hatalı olduğunu belirterek asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Eurofins laboratuvarınca yapılan incelemenin usulüne uygun olmadığı, kullanılan yöntemin azot miktarının 6,25 ile çarpılması sonucu proteinin bulunduğu, bu yöntemle et, yumurta, fasulye, bezelye ve mısırda protein hesabı yapılabileceği, buğday analizlerinde 5,71 ile çarpılması gerektiği, bu nedenle ürünün sözleşmede belirlenen nitelikleri taşımadığı, davalı- karşı davacı, satım konusu ürünü sözleşmeye uygun şekilde hazır etmediği, temin edilen ürünün sözleşmede belirlenen nitelikleri taşımaması nedeniyle asıl ve karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun yerinde görülmediği, asıl davadaki işlenmiş faize yönelik istinaf başvuru nedenlerinin incelenmesinde; davacı avans olarak ödenen 100.000 USD’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş ise de ödeme tarihi ile dava tarihi arasındaki faizin miktarının dava dilekçesinde yer almadığı gibi işlemiş faiz için ayrıca bir harcın ödenmediği, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinde davacının dava tarihinden önce belli bir miktarın ödenmesi konusunda davalıya 6.06.2014 tarihli ihtarname gönderdiği, ihtarın tebliğ şerhi bulunmamakla birlikte davalının bu ihtara cevap verdiği 26.06.2014 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, hüküm altına alınan ana paraya temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, talebin de aşılarak, harçlandırılmayan bir tutarın ayrıca tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, asıl davanın kısmen kabulüne, 100.000 Amerikan Doları alacağın, temerrüt tarihi olan 26.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte ve tahsil tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL karşılığının davalı- karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sözleşme konusu malın ayıplı teslim edilip edilmediği, sözleşme gereğince edimi usulüne uygun yerine getirilmediğinin tespit edilmesi durumunda ödenen bedelin talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.