Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1046 E. 2023/4319 K. 10.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1046
KARAR NO : 2023/4319
KARAR TARİHİ : 10.07.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/3032 Esas, 2021/1742 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/371 E., 2018/743 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince kira bedellerinin süresinde ödenmemesi üzerine davalıya ihtarname keşide edildiğini, ancak davalının borcun ödenmediğini, kira konusu malların da müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürerek sözleşmeye konu malların iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması halinde dava tarihindeki değerlerinin ticari faizi ile tahsiline, finansal kiralama sözleşmesinden doğan finansal kiralama alacağının ve gecikme tazminatlarının davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı süresinde cevap dilekçesi vermemiş, yargılama devam ederken davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile temlik eden davacı ile davalı arasında 28.11.2014 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı, temlik eden davacı tarafından çekilen 30.06.2015 tarihli ihtarnamede taksitlerin ödenmemesi nedeniyle muaccel hale gelen finansal kiralamadan kaynaklanan borçların 60 gün içinde ödenmesi, ödenmediği taktirde 5 gün içerisinde malların bankaya aynen iade edilmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin tebliğ şerhinin noter tarafından 17.06.2015 tarihinde yazıldığı, 60 günlük sürenin bitim tarihinin 17.08.2015 tarihi olduğu, eldeki davanın ise sözleşme fesih olmadan 22.06.2015’de açıldığı, bu durumda davacının ödenmeyen kira bedelleri ile malların iadesini isteyemeyeceği, dava tarihi itibariyle ödenmemiş kira bedelini kâr payı ile birlikte isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 21 inci maddesinin 12 nci bendinde kira bedelinin ödenmemesi halinin derhal fesih hali olarak düzenlendiğini, buna göre dava tarihinde sözleşmenin zaten feshedilmiş olduğunu, yine sözleşme hükmü uyarınca tüm alacağın fesih ile muaccel hale geldiğini, vadesi gelmeyen tüm kira bedellerinin ödenmesi gerektiğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun (6361 sayılı Kanun) 33 üncü maddesinde malların iadesi ile birlikte vadesi gelmemiş kira bedellerinin de talep edilemeyeceği yönünde bir hüküm bulunmadığını, süresinden önce dava açıldığının kabul edilmesi halinde dahi yargılama sırasında da malların teslim edilmediğini, kira bedellerinin de ödenmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın tümü ile reddi gerektiğini, dava tarihi itibariyle davacının müvekkilinden ödenmemiş kira bedellerinin tahsili isteminde bulunamayacağını, Mahkemece dava değerinin, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen değerin esas olarak alınmasının hatalı olduğunu, davacı vekilinin 22.03.2017 tarihli dilekçesinde dava değerini 599.435,00 TL olarak bildirdiğini, bu tutar üzerinden vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin hesaplanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmaması, 6361 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinde öngörülen 60 günlük ödeme süresinin bitiminden önce dava açılmış olması nedeni ile sözleşmenin feshinin gerçekleşmediğinin kabulü ile ödenmeyen kira bedellerine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerektiği; Mahkemece davalı lehine reddedilen tutar üzerinden vekâlet ücreti takdir edilmiş ise de, dava değerinin yanılgılı değerlendirme ile ıslah edilen tutar olan 599.935,00 TL olarak değil dava dilekçesinde gösterilen miktar esas alındığından davalı vekilinin vekâlet ücretine ve yargılama giderlerine yönelik istinaf itirazlarının kabulü gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek yeninden esas hakkında karar verilmesine, davanın kısmen kabulüne, 32.285,74 TL kira bedelinin, 16.142,87 TL’sine 11.05.2015, bakiyesine 11.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %12,36 kâr payı ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf aşamasındaki itirazlarını yineleyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, finansal kiralama sözleşmesi nedeni ile davalıya kiralanan araçların iadesi mümkün olmazsa bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6361 sayılı Kanun’un 22 nci, 23 üncü ve 30 uncu, 31 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı (temlik alan) Birleşen Varlık Yönetim A.Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacı …Ş.’ye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.