Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2022/1003 E. 2023/4156 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1003
KARAR NO : 2023/4156
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI :2019/1439 Esas, 2021/1846 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/1103 E., 2019/306 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile dava dışı şirket arasındaki depo kiralama işi nedeni ile borçlunun vermek zorunda olduğu 09.10.2018 vade tarihli kesin teminat tutarı 200.000 USD’nin davalı tarafından garanti edildiğini, buna göre davalı bankanın borçlunun borcunu kısmen veya tamamen yerine getirmediğini bildiren ilk yazılı talep doğrultusunda, protesto çekmeye, hüküm veya borçlunun iznini almaya gerek kalmaksızın 09.10.2018 tarihine kadar geçerli olmak üzere 200.000 USD’yi derhal, nakden ve tamamen talep tarihinden işleyecek faizi ile birlikte ödeyeceğine dair teminat mektubu verdiğini, müvekkili tarafından davalı tarafa ihtarname ile teminat mektubunun paraya çevrilmesi için talepte bulunulduğunu, davalı bankaca mektuba konu riskin gerçekleştiğine dair herhangi bir ifadeye yer verilmediği halde vekaletnamede teminat mektubunun tazmin talebinde bulunma yönünden açık yetki olmadığı belirtilerek taleplerini ret ettiğini, banka şubesine yazılı olarak müracaatında karşı tarafın teminat mektubuna konu borcu tamamen yerine getirmediğinin bildirildiğini, ayrıca vekaletnamenin de bu talep için yeterli olduğunu belirttiklerini, ancak ödemenin yapılmadığını, daha sonra 19.12.2018 tarihli dilekçe ile tekrar tazmin talebinde bulunduklarını ve …12.Noterliğinin 17.10.2018 tarihli ihtarname ile vekaletnameyi ibraz ettiklerini, fakat taleplerinin bu defa teminat mektubun süresinin dolması nedeniyle reddedildiğini ileri sürerek teminat mektubu bedelinin kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ilk talebinde borçlunun borcunu kısmen veya tamamen yerine getirmediğini bildirmediğini, vekaletnamenin de uygun olmadığını, 08.10.2018 tarihli talepte ise borçlunun borcunu yerine getirmediğinin bildirildiğini, fakat usulüne uygun bir şekilde vekaletname sunulmadığını, 19.10.2018 tarihli talepte usulüne uygun bir şekilde vekaletname sunulmuş ise de bu defa da başvurusu süresinin geçtiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın süresinde, 08.10.2018 tarihinde usulüne uygun bir şekilde müracaat ettiği, teminat mektubunun aslını da bankaya ibraz ettiği, vekaletname incelenmesinde ise ahzu kabz yetkisi taşıyan bir vekaletname olduğu, vekaletname sunulmadan yapılan işlemlerin vekaletname sunulması ile geçerlilik kazanacağı, teminat mektubunun süreli olması nedeni ile süresinde müracaat yapıldığı ve daha sonra 19.10.2018 tarihinde teminat mektubu tahsil yetkisi içerir vekaletname sunulduğu, 19.12.2018 tarihli yazının aynı tarihte bankaca teslim alındığı gerekçesiyle teminat mektubu bedeli olan 200.000- USD’ nin temerrüt tarihi olan 21.10.2018 tarihinden itibaren devlet bankalarınca bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek mevduat faizi uygulanmak üzere işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ilk tazmin başvurusu sonucunda, davacıya teminat mektuplarının nakde çevrilmesi için açıkça yetkilendirme içeren vekaletname sunulması gerektiğinin bildirildiğini, davacı tarafından bu şartın gerçekleştiği bildirilerek yeniden başvuru yapıldığını, oysa ikinci başvuruda da aynı vekaletnamenin ibraz edildiğini, vekaletnamenin davaya ilişkin yetkiler içerdiğini, müvekkili bankanın teminat mektubu tahtında ödeme talep etme yönündeki yetkiyi vekaletnameden görebilmesi gerektiğini, sunulan vekaletnamenin dava vekaletnamesi olup davacının taleplerinin dava ile ilgili olmayan sözleşmesel taleplerle ilgili olduğunu, davacı vekiline eksiklikleri tamamlaması bildirildiği halde bu eksiklikleri süresinde gidermediğini, daha sonrasında 19.10.2018 tarihinde yapılan başvurunun ise teminat mektubunun süresi geçtikten sonra yapıldığını, bu durumda bankanın sorumluluğunun sona erdiğini, müvekkili bankanın bahse konu teminat mektubu nedeniyle ödeme zorunluluğunun bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 01.10.2018 ve 08.10.2018 tarihli tazmin başvurularında sunulan 05.03.2018 tarihli vekaletnamenin davacı asilin lehine ve aleyhine açılmış veya açılacak dava ve takipler nedeniyle düzenlenmiş olduğu, bankalarda işlem yapılabilmesi için genel yetki içermediği, teminat mektubunun vade tarihi olan 09.10.2018 tarihinde banka tarafından davacıdan uygun şekilde yetkilendirilmiş temsilci tarafından aynı gün içinde yeni bir tazmin talebinde bulunulmaması halinde banka yükümlülüğünün sona ereceğine dair yazı düzenlendiği, ancak 19.10.2018 tarihli başvuruda ibraz edilen 17.10.2018 tarihli vekaletnamede başvuruyu yapan vekile dava konusu teminat mektubunun nakde çevrilebilmesi için açıkça yetki verildiği, bu durumda 08.10.2018 tarihli tazmin talebinin davacı asil tarafından onandığının ve geçerli hale geldiğinin kabul edilmesi gerektiği, dava konusu teminat mektubu “ilk talepte ödeme” kaydını içerdiği, 08.10.2018 tarihli tazmin talebinde lehtarın garanti edilen yükümlülüğünü yerine getirmediği hususu da belirtildiğinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı banka ibraz edilen 05.03.2018 tarihli vekaletnamede tanınan yetkilerin yeterli olup olmadığı, teminat mektubunun süresinden sonra sunulan vekaletnamenin önceki işlemlere geçerlilik sağlayıp sağlamayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’nun 128 inci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.