Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/9184 E. 2023/3979 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9184
KARAR NO : 2023/3979
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1232 Esas, 2021/1409 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2020/219 E., 2021/108 K.

Taraflar arasındaki anonim şirket ortaklık payından kaynaklı alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Tokat İl Özel İdaresinin, davalı Anavatan Timtaş Tüm İnşaat Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş.’de olan şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesini, fazlaya ve diğer konulara ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak kayıt ve şartıyla şimdilik 175.295,50 TL hisse bedelinin (ortaklıktan çıkma payının) 07.08.2020 tarihinden işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesini, davalı şirkete ait olan taşınır ve taşınmazlar üzerine satış ve devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın kanunda karşılığı olmadığını, dava konusu şirket adına 31 parça taşınmaz olduğunu, bu taşınmazlar tarım arazisi vasfında olduğunu ve şirket adına tarım yapılmakta olduğunu, yine hayvancılık hususunda da alt yapı işlemlerinin yapılmakta olduğunu, şirketin faal olmadığının davacı tarafça ileri sürülmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 531 inci maddesi uyarınca anonim şirketlerde haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahiplerinin, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği, mahkemenin, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebileceğini düzenlediği, davacı kurumun, davalı şirkette %2 pay sahibi olduğu, 6102 sayılı Kanun’un 531 inci maddesi uyarınca şirketin feshini talep etme hakkının sermayenin en az onda birini temsil eden hak sahiplerinde olduğu, davacının şirketin feshini de talep etmediği, şirket ortaklık payının ödenerek şirket ortaklığından ayrılmayı talep ettiği, davacının, davalı şirketin feshini talep etmiş olması halinde ortaklıktan çıkma şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin de değerlendirilebileceği ancak davacının şirketin feshi talebi olmadığından ortaklıktan çıkma şartının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilemediği, hukukumuzda mezkur hüküm dışında anonim şirket ortaklığından ayrılma müessesi düzenlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme sonucu karar verildiğini, hatalı tespitler içeren bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, açılmış olan davanın şirketin feshi davası olmadığını, dava dilekçesinde talebin davanın şirket ortaklığından ayrılma ve ortaklık payının tespit ve tahsiline ilişkin olduğunu, yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verildiğini ancak davanın reddi ile birlikte müvekkil lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme sonucu karar verildiğini, hatalı tespitler içeren bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, açılmış olan davanın şirketin feshi davası olmadığını, dava dilekçesinde talebin davanın şirket ortaklığından ayrılma ve ortaklık payının tespit ve tahsiline ilişkin olduğunu, yerel Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; karara karşı sadece vekâlet ücreti bakımından nispi vekâlet ücreti hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme sonucunda maktu vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, anonim şirket ortaklık payının davalı şirketten tazmini ile ortaklıktan ayrılmaya izin verilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6102 sayılı Kanun’un 531 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.