Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/9108 E. 2023/3504 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9108
KARAR NO : 2023/3504
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1747 Esas, 2021/782 Karar
HÜKÜM : Dava kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Anamur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/45 E., 2019/141 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait taşınmaz üzerinde, dava dışı…in davalı bankadan çekmiş olduğu kredi sebebiyle 10.07.2017 tarihinde 250.000,00 TL bedelli üst sınır ipoteği kurulduğunu, kredi borcu süresinde ödenmediğinden davalı bankanın Anamur İcra Müdürlüğünün 2010/1975 sayılı dosyası ile ipotekli takip başlattığını, müvekkilinin kredi borcunu bankaya ödediğini, buna rağmen bankanın ipoteği kaldırmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun ipotek limiti kadar olduğunu, ipoteğin kaldırılması için çekilen ihtara verilen cevapta müvekkilinden 1.130,983,00 TL’nin ödenmesinin istendiğini belirterek, müvekkili taşınmazı üzerinde davalı …Ş. lehine olan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ipotekli takip dosyası ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacı hakkında aynı anda başlatılan 2010/1976 sayılı ilamsız takip dosyalarına konu borcun aynı zamanda kefil olan davacı tarafından ödenmesiyle ipotekten doğan sorumluluğun kalkmayacağını, ipotek akit senedinde…in DenizBank A.Ş.’nin merkez ve şubelerinden kullanmış olduğu krediler ile… lehine asaleten ve kefaleten açılan, açılacak olan kredilerden doğmuş ve doğacak her türlü borcun teminatı olmak üzere %250 akdi faizli, 250.000,00 TL tutarlı anapara ipoteği verildiğini, müvekkili banka tarafından kaldırılıncaya kadar ipoteğin sürmesinin kabul edildiğini, kredilerden birinin ödenmiş olmasının ipotek verenin diğer kredilerden veya bakiye banka alacağından doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, Anamur İcra Müdürlüğünün 2010/1975 ve 2010/1976 sayılı dosyalarına ilişkin yapılan ödemenin miktarının, ipotekten doğan alacak kadar olmadığını, 250.000,00 TL ana para bedelli ipoteğe %250 faiz ve sair icra giderlerinin uygulanması durumunda davacının ödemesi gereken tutarın oldukça yüksek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu ipoteğin üst sınır ipoteğine ilişkin olduğu, alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptığı dosyanın kapak hesabına göre 16.11.2015 itibariyle alacak miktarının toplam 699.183,45 TL olduğu, alacaklı banka tarafından 06.11.2015 tarihli dilekçe ile satıştan vazgeçildiğinin, satışın düşürülmesinin talep edildiği, 04.02.2016 tarihli dilekçe ile de dosya alacağının haricen tahsil edildiğinin bildirildiği, resmi akit tablosundaki sözleşme hükmü gözetildiğinde, takip tarihine kadar bankaya ödenen 699.183,45 TL’nin üst sınır ipoteği olan 250.000,00 TL’den fazla olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı …Ş. lehine konulan 10.07.2007 tarih ve 3145 sayılı 250.000,00 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ipoteğin dava dışı şahsın asaleten veya kefaleten kullanmış kullanacağı kredileri kapsadığını, bu borçlardan birisinin ödenmesinin davacının ipotekten kaynaklanan sorumluluğunu kaldırmadığını, dava dışı şahsın kullandığı kredi sebebiyle devam eden icra takip dosyalarının bulunduğunu, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, kararda icra kapak dosya hesabı olarak miktarın tahsil edilmiş olduğundan bahisle 250.000,00 TL’den fazla tahsilat yapıldığı sonucuna ulaşıldığını ancak bilirkişi raporunda bankaya ne kadar ödeme yapıldığı konusunda bir inceleme yapılmadığını, dava konusu ipoteğin ana para ipoteği olduğunu, üst sınır ipoteği olduğu düşünülse dahi davacı hakkında başlatılan iki ayrı takip dosyasında ödenen toplam miktarın, 250.000,00 TL bedelli ipoteğe %250 faiz ve sair icra giderleri uygulanması durumunda davacını ödemesi gereken tutarın oldukça yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 10.07.2007 tarihli ve 3145 sayılı işlemle dava dışı…in gerek asaleten veya kefaleten açılmış veya açılacak her nev’i kredilerden doğmuş veya doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere davalı banka lehine 250.000,00 TL limit ile sınırlı olarak ipotek tesis edildiği, ipoteğin ileride doğabilecek alacağı da teminat altına alması dikkate alındığında, niteliğinin üst sınır ipoteği olduğu, alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan, taşınmazın teminat teşkil ettiği miktarın 250.000,00 TL ile sınırlandırılmış olması nedeniyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 875 inci maddesi gereğince teminat altına alınan ana borç, gecikme faizi, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşturulan borcun toplamının bu limiti aşmasının mümkün olmadığı, Anamur İcra Müdürlüğünün ait 2010/1975 sayılı dosyasında yapılan kapak hesabında toplam alacak miktarının 699.183,45 TL olduğu, alacağın haricen tahsil edilerek dosyanın işlemden kaldırıldığı, ödenen bu miktarın ipotek limitinin üzerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf aşamasındaki itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin fekki talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 835 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.