Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/9061 E. 2023/3350 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9061
KARAR NO : 2023/3350
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/679 Esas, 2021/929 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/60 E., 2019/832 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı … yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı …’e, bedel kısmı boş bırakılıp kalan kısımları doldurulmuş şekilde dava konusu çeki hatır için verdiğini, davalı …’ nın çeki ve dava dışı çekleri geri vermediği gibi çek bedellerini de ödemediğini, üstelik tehdit edildiği iddaisıyla şikayette bulunduğunu, söz konusu soruşturma dosyasında davalı …’nın müvekkilden 20 adet hatır çeki aldığını beyan ettiğini, ardından dava konusu çekin 90.000,000 TL bedelle doldurularak davalı …’e verildiğini öğrendiğini, bunun üzerine belgede sahtecilik suçundan şikayette bulunduğunu, soruşturma başlatıldığını, Savcılık tarafından el koyma kararı verildiğini, daha sonra çekin diğer davalı … tarafından bankaya ibraz edildiğini, karşılıksız kaşesi vurulduğunu, davalılar Halil’in çekin hatır çeki olduğunu bildiğini ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek 90.000,00 TL bedelli çek yönünden davalılara borçlu olmadıklarını tespiti ile %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davalı … ile aralarındaki ticari ilişkisi nedeniyle sattığı büyükbaş hayvan bedeli olarak 90.000,00 TL’lik çeki aldığını, karşılıksız çıkınca çek bedelinin diğer davalı … tarafından kendisine ödendiğini ve çeki geri aldığını, müvekkilinin davacı ile lehtar arasındaki ilişkiyi bilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı …, davaya cevap vermemiştir.

3.Davalı …, çekin ödeme aracı olduğunu, davacının borcu nedeniyle verildiğini, davacının iddialarını yazılı delille ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/9622 soruşturma sayılı dosyasında davalı …’e dava konusu çekin sorulması üzerine davalının davacıdan söz konusu çekin hatır çeki olarak alındığını ancak davacının kendisine olan borcu nedeniyle hatır çekini ödemediğini ve geri vermediğini beyan ettiği, davalının soruşturma dosyasında 25.03.2019 tarihinde vermiş olduğu beyanının ikrar niteliğinde olduğu, dava konusu çekin davacı tarafından davalıya hatır çeki olarak verildiğinin sabit bulunduğu gerekçesiyle, davacının bu davalıya karşı açmış olduğu davanın kabulüne, diğer davalılar … ve … yönünden ise hatır çeki iddiasının nisbi defi olup bu davalılara karşı ileri sürülemeyeceği, davalıların çeki kötü niyetle iktisap ettiği veya iktisapta ağır kusurlarının bulunduğunun ispat edilmesi gerektiği, davalıların çeki iktisap ettikleri anda ağır kusurlu oldukları veya kötü niyetli olduklarının ispat edilemediği gerekçesiyle, bu davalılara karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı …’ın çeke karşılık ödeme belgesinin 15.02.2019 tarihli olup dava tarihi ile aynı tarihi taşıdığını, davalı …’in savcılıkta alınan ifadesine göre çekin hatır çeki olarak alındığının belli olduğunu, mesaj kayıtlarının dikkate alınmadığını, davalılar … ve … arasındaki ticari ilişkinin araştırılmadığını, eksik incelemeyle karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 15.02.2019 tarihli belgeye göre ödeme tarihi ile dava tarihi aynı ise de bedelsizlik (hatır çeki) def’i, nispi def’i olup lehdar ve keşideci arasında ileri sürülebileceği, lehdar … dışındaki davalılara karşı ileri sürülemeyeceği, davalı …’ün çeki lehdar …’ den ciro yoluyla almış olup keşideci ve lehdar arasındaki hukuki ilişkiyi, borcun gerçekten var olup olmadığı bildiği ve kötüniyetle davacı aleyhine hareket ettiğine ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmadığı gibi diğer davalı …’ın çeki bilerek ve kötüniyetle keşidecinin zararına ciro aldıkları hususlarının davacı tarafından ispatlanamadığı, bu nedenle bu iki davalıya yönelik davanın reddine karar verilmesi doğru olup davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu çekin hatır çeki olduğu iddiası ile açılan menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.