Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/9056 E. 2023/3749 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9056
KARAR NO : 2023/3749
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1079 Esas, 2021/1689 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/1299 E., 2020/271 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının 5 adet fatura alacağını ödememesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip konusu 99.650,00 TL’nin ödenmediğini, davalı borçlu tarafından haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun nedenlerle icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itiraz edildiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin inşaat taahhüdü işleri ile uğraştığını, davacı tarafın ise inşaat malzemesi ve inşaatta kullanılacak ekipmanların ticaretini yaptığını, davacı yanca müvekkiline fatura edilen ekipmanlar ile bir kısım inşaat malzemelerinin taraflar arasındaki sözlü mutabakata istinaden davacı yana teslim edildiğini ve müvekkili tarafından iade faturası düzenlenerek faturaların kargo aracılığıyla davacıya gönderildiğini, iade faturalarına karşı davacı tarafından süresi içerisinde itirazda bulunulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava ve takip konusu 5 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu durumda davalı defterlerinde kayıtlı olan bu fatura içeriğindeki malların davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği, davalının fatura bedellerini davacıya ödediğini ya da iddia ettiği gibi bu fatura içeriğindeki malların davacı yana iade edildiğini ispat yükü altında olduğu, davalı tarafından davacıya iade faturalarının kargo vasıtasıyla gönderildiği savunulmuş ise de anılan kargo gönderisinin gönderi cinsinin “dosya” olarak belirtildiği, içeriğinden iade faturaları olup olmadığının anlaşılamadığı, iade faturalarının davacıya gönderildiği ve yasal 8 günlük süre içerisinde bu faturalara itiraz edilmediği iddiası ve iade faturalarına konu malzemelerin davacı tarafa teslim edildiği hususlarının davalı tarafça ispat edilemediği, açıkça yemin deliline dayanılmadığından davalı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılamadığı, alacak faturaya dayanmakla taraflarca bilinebilir ve hesaplanabilir nitelikte olduğundan yasal koşulları oluşmakla icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 99.650,00 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iade faturalarının müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, faturaların kargo aracılığıyla davacıya gönderildiğini, davacı tarafça süresi içerisinde fatura bedellerine itiraz edilmediği gibi davacının iade faturalarını yine kargo aracılığıyla gönderdiğini, tarafların her ikisinin de tacir olduğunu, müvekkilinin gönderdiği kargonun iade faturası olduğunu, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını ve lehine delil olamayacağını, müvekkilinin defterlerinin ise usulüne uygun tutulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkiline fatura edilen ekipmanlar ile bir kısım inşaat malzemesinin taraflar arasındaki sözlü mutabakata istinaden davacı yana teslim edildiğini ve iade faturası düzenlendiğini, iade faturalarının müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, iade faturaların kargo aracılığıyla davacıya gönderildiğini, davacı tarafça süresi içerisinde fatura bedellerine itiraz edilmediğini, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını ve lehine delil olamayacağını, müvekkili defterlerinin sahibi lehine delil olduğunu, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.