YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9026
KARAR NO : 2023/3239
KARAR TARİHİ : 24.05.2023
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2008 Esas, 2021/1535 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/100 E., 2019/1026 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 6971375 numaralı, 60.000,00 TL bedelli 08.01.2017 (Pazar günü) vade tarihli davalı bankanın Gebze Şubesi çekini düzenleyip ciro ederek ticari bir işte ödeme aracı olarak kullandığını, davacı firmanın temsilcisinin 09.01.2017 tarihinde çekin karşılığını yatırmak için bankaya geldiğinde banka çalışanlarının kar yağışı dolayısıyla erken satte çalışmayı bıraktıklarını ve bankayı kapattıklarını, bu sebeple çek bedeli karşılığı parayı bankaya yatıramadığını, karşılığı bulunmayan çekin 09.01.2017 tarihi itibariyle karşılıksızdır işlemine tabi tutulduğunu, çekin davalı bankanın kusuru ile yazılmasına kadar çeklerinin zamanında ödendiğini, çekin yazılmasından sonra bankaların kredileri askıya aldıklarını, bu durumun ekonomik istihbarat yapan ve kendilerinden alışveriş yapan firmaları da menfi etkilediğini, mal alışverişini aniden kestiklerini, zira kendileri ile daha önce çalışan ticari işletmelerin para veya çek verip ürün veya hizmet alamama endişesi yaşadıklarını, diğer bankaların da ticari olarak kendilerine mesafeli yaklaştıklarını, ticari hayatlarının tıkandığını ve alacak verecek dengelerinin bozulduğunu, sonuç olarak şirket ve sahipleri aleyhine birçok icra takibi yapıldığını, davalı eylemi nedeniyle şirketin ciddi sıkıntı yaşadığını ileri sürerek şimdilik belirsiz miktarda 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı bankadan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin sorumluluğunu doğuracak herhangi bir sebebin bulunmadığını, davalı bankanın şubesinin 09.01.2017 tarihinde erken saatlerde kapatılmadığını, 09.01.2017 tarihinde takasın kapanış saatinin 17:20 olduğunu, davacının çek ödemesini bu saate kadar yapmasının gerektiğini, söz konusu ödemenin yapılacağı beklentisiyle takas kapanış saati olan 17:20’ye kadar beklendiğini, bunun üzerine 17:24’de şubenin kapatıldığını, gerçekleşen bu olay neticesinde 07.01.2017 tarihinde karşılıksız işlemi gören çekin yazıldı kaydı silinebilmesi için ertesi gün 10.01.0017 tarihi, saat 14:30’a kadar davacı tarafından çek hesabının müsait hale getirilmesinin gerektiğini, bu süre sınırının Merkez Bankası’na bildirim süresi olduğunu, 14:30’dan sonra yapılacak ödemelerin çekin yazılmış olması sonucunu değiştirmeyeceğini, sadece çek hamili tarafından başlatılacak dava ve takiplerin önüne geçeceğini, davacı tarafından 10.01.2017 tarihi, saat 14:30’a kadar müsait hale getirilmesi gereken çek hesabına bu süre içerisinde yeterli ödemenin yapılmadığını, parçalı para yatırma işlemlerinin gerçekleştirildiğini, davacı tarafından 10.01.2017 tarihinde, saat 16:34’te hesabın müsait hale getirilmesiyle beraber 11.01.2017 tarihinde çek hamili tarafından ve TEB Sultanbeyli Şubesi’nden tahsilatın sağlandığını, ancak bu durumun Merkez Bankası’na bildirim süresi geçtikten sonra davacıdan kaynaklı olarak çekin yazıldığı gerçeğini değiştirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının oluştuğunu iddia ettiği zarar ile davalı banka çalışanlarının işlemleri arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesi ile davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetersiz olan bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesisinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişinin sadece banka memuru gözü ile olayı değerlendirmeye çalışmış olup ticari realiteleri ve sonuçlarını göz ardı ettiğini, zira bankacılık işlemleri bakımından telafisi mümkün olan bir hatanın, ticari hayat bakımından sonun başlangıcını oluşturabileceğini belirterek istinaf talebinin kabulünü, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından şubenin kapalı kaldığı zaman diliminin çekin karşılığının hesaba yatırılmasına engel olduğu, dolayısıyla bu durumun karşılıksızdır işlemine sebebiyet verdiği ileri sürülmüş ise de, karşılık bulundurulması gereken hesaba yapılan havale işlemlerinin varlığı ve tarihleri, şubenin kapalı kaldığı zaman dilimi dışındaki çalışma saatlerinde karşılık bulundurma olanağının bulunması, özellikle düzeltme hakkının varlığı karşısında, karşılıksızdır işlemine davalı banka şubesinin kapalı bulunduğu zaman diliminin doğrudan sebebiyet vermediği, bu nedenle davacının ileri sürdüğü zararların giderimi için gerekli olan illiyet bağının somut olayın gelişimine göre gerçekleşmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından müvekkiline gönderilen “Alpay Bey Merhaba, 6971375 seri numaralı 08.01.2017 tarihli 60.000,00 TL tutarlı çek ödemesi takasa yetişememiş olup sistemlerde karşılıksız kaydı görmüştür. Hava şartları nedeniyle bazı şubelerimizin erken kapanmak durumunda olmasından dolayı para hesaba yatırılamamıştır. Ertesi gün hesap müsait hale getirilmiş ve çek ödemesi 11.01.2017 tarihinde yapılmıştır. Çek kkb raporunda karşılıksız olarak gözükür ama Şubat sonrası silindi olarak yansıyacaktır.” şeklindeki e-postanın davalı bankanın çekin yazılmasında kusurlu olduğunu gösterdiğini, zira kar tatilinin resmi olarak ilan edilmediğini, hatta banka genel müdürlüğünün böyle bir izin duyurusu da bulunmadığını, bilirkişi raporunda yer alan kredi risk durum tablosunda da dava konusu çekin karşılıksız olarak işlem görmesinden önce risk durumunun normal olduğu, karşılıksız işlem tesisinden sonra ise idari takip durumuna düştüğünün belirtildiğini, bu tespite rağmen raporda müvekkil firmanın ödeme dengesinin bozulmasının çekin karşılıksız işlemi görmesi ile ilgili olmadığının beyan edildiğini, bankacılık işlemleri açısından telafisi mümkün olan bir hatanın ticari hayatta sonun başlangıcı olabileceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,davalı eylemi nedeniyle çekin karşılıksızdır işlemi gördüğünden bahisle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.