Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/9002 E. 2023/2680 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9002
KARAR NO : 2023/2680
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/1288 Esas, 2021/535 Kaarar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/231 E., 2017/452 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 02.05.2023 günü tebliğata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …’in ruhsat sahibi olduğu …plakalı hatlı minibüsün 460.000,00 TL’ye müvekkiline satımı hususunda anlaşıldığını, 400.000,00 TL’nin davalı …’in hesabına yatırıldığını, bakiyesinin dava dışı …’ye elden ödendiğini, 114.919,30 TL masraf yapılıp aracın yenilendiğini, davalıların devri vermediğini, belediyenin bu minibüs hattıyla ilgili dava açtığını, dava açan kişiler arasında davalıların bulunduğunun öğrenildiğini, davalıların aslında çalışma ruhsatı olmayan bir minibüsü müvekkiline sattıklarını, sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek 574.919,20 TL’nin 03.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili …’e bir ödeme yapılmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, motorlu taşıtların satış sözleşmelerinin resmî yapılması gerektiğini, davacının araç satışı hususunda dava dışı … ile anlaştığını, bu nedenle de 60.000,00 TL’yi …’ye ödediğini, davacının oğlu ve kardeşlerinin M plakalı araç sahibi olduklarını, dava konusu …plakalı aracın durumunu bilmediğini iddia edemeyeceğini, aracın halen davacının elinde bulunduğunu, işlemleri müvekkilinin verdiği vekalet ile yaptığını, bundan sonra aracı çalıştıran davacının kazancı da kendisine aldığını, bu kadar süre aracı çalıştırdıktan sonra idari ve kazai kararlar ile aracın çalıştırılmasının durdurulmasından müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile minibüs hattının satımı sözleşmesinin noter önünde resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği, hattın davalılardan … adına kayıtlı olduğu, minibüs hattının satımı konusunda mahkemede tanık olarak dinlenen davacı tanığı …’nin aracılık yaptığı, tarafların yüz yüze bir araya gelmediği, paranın banka hesabına gönderildiği, dekont olarak sunulan 400.000,00 TL paranın davalı …’in hesabına gönderildiğine dair taraflar arasında bir çekişme bulunmadığı, sunulan dekontun yazılı delil başlangıcı niteliği taşıdığı, tanık beyanları da birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında minibüs satımı ile ilgili akdi ilişkinin varlığının ispat edildiği, akdi ilişkiye göre de dekontta belirtilen 400.000,00 TL’nin davalı …’e gönderilmek üzere anlaşıldığı, minibüs hattının verilen bedele rağmen davacıya intikalinin sağlanmadığı, davalıların bu miktarla sebepsiz zenginleştikleri, geri kalan kısım yönünden yazılı delil başlangıcı ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 400.000,00 TL’nin 03.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddedilen kısım yönünden hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dekontta gönderen olarak dava dışı…’in göründüğünü, dava açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığını, taraflar arasında bir alım satım anlaşmasının gerçekleşmediğini, davacı tanığı …’nin beyanında aracı kendisinin alıp davacıya sattığının ifade ettiğini, müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili …’in kayden malik olmasına rağmen davacının kayıt malikine ödeme yapmadığını, davacının aracı …’den alıp müvekkili Abidin’e ve dava dışı …’ye ödeme yaptığını ileri sürmesinin ortaya koyduğu üzere taraflar arasında bir sözleşme olmadığı halde müvekkillerine dava yöneltilmesinin yerinde olmadığını, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın zamanaşımına uğradığını, dekontun bir borcun ödendiğini gösterdiğini, itirazlarına rağmen tanık dinlenmesinin yerinde olmadığını, aracın halen davacıda bulunduğunu, işlemleri vekaletle yürüttüğünü, aracın kazancını aldığını, Mahkemenin kararı uyarınca hem aracın davacıda kaldığını, hem de ödediğini iddia ettiği bedeli müvekkillerinden tahsil etmesinin hukuka aykırılık taşıdığını, araç davacıda kaldığı sürece faiz talep edemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile minibüsün davalı … adına kayıtlı olduğu, davacının 400.000,00 TL’lik ödemeyi davalı … hesabına gönderdiği, husumete ilişkin istinaf taleplerinin yerinde görülmediği, noterde yapılmayan satım sözleşmesinin geçersiz olduğu, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre tarafların aldıklarını birbirlerine iade ile yükümlü tutuldukları, satım sözleşmesinin 10 yıllık zamanaşımına tabi olması nedeniyle davanın zamanaşımına uğramadığı, birlikte ifa kuralı gereğince bedelin davacı tarafa ödenmesine karar verilmesi nedeniyle aracın da davalı tarafa iadesine karar verilmemesinin yerinde görülmediği, davacı aracı, diğer taraf da verilen bedeli kullandığından faizin başlangıcı yönünden de kararın hatalı olduğu, reddedilen kısım yönünden davacının alacağını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı, 60.000,00 TL’nin davalıya verildiğini ispatlayamadığı, ayrıca bankadan kredi çekilmiş olmasının araç için harcama yapıldığını ispatlamaya yeterli olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin istinaf talebinin esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 400.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, birlikte ifa kuralı gereğince dava konusu …plakalı aracın davacıdan alınıp davalı …’a verilmesine, davacı lehine hükmedilen tutara aracın tesliminden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin 28.05.2021 tarihli ek kararı ile davacı vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak talepte bulunduğunu, ancak müvekkillerine bir para göndermediğini, 400.000,00 TL tutarındaki dekontta gönderenin dava dışı… olduğunu, bu paranın da dava konusu aracın satış bedeli olarak gönderilmediğini, böylece davacının bir hukuki yararı ile taraf ehliyetinin bulunmadığını, tarafların yazılı bir araç satış sözleşmesi düzenlemediğini, bu yönde anlaşmadıklarını, davacının araç hususunda … ile anlaşma yaptığını, aracın fiili ve hukuki durumunu bildiğini, mahkemenin …’nin aracılık ettiği yönündeki kabulünün gerçeği yansıtmadığını, …’nin aracı kendisinin aldığını ve davacıya sattığını ifade ettiğini, dosyadaki beyanlardan müvekkilleri ile davacı arasında yazılı ya da sözlü bir satış sözleşmesinin bulunmadığının ortaya konduğunu, kayıt maliki müvekkiline bir ödeme yapılmadığını, davacının …’ye ve üçüncü başka bir kişiye ödeme yaptığını söylediğini, yemin deliline dayandıkları halde bu hususta mahkemenin kendilerine yemin teklif edip etmeyeceklerini sormadığını, sebepsiz zenginleşme için zamanaşımı süresinin dolduğuna dair defilerinin gerekçesiz reddedildiğini, aracın halen davacının elinde bulunduğunu, işlemleri vekalet ile yaptığını, aracın semeresinden yararlandığını, kazanç sağladıktan sonra idari bir karar neticesinde aracın çalıştırılmasının durdurulmasından sonra huzurdaki davayı açtığını, davalının bu aracı işletmesi ile elde ettiği gelirin değerlendirme ve tespit dışı bırakıldığını, dava konusu aracın 28.09.2020 tarihinde çekme işleminin yapıldığını, plakasının değiştiğini, müvekkillerinden …’in verdiği vekaletle davacının aracı sattığını, bedelini de tahsil ettiğini, Bölge Adliye Mahkemesince duruşma taleplerinin değerlendirilmediğini, itirazlarını rağmen tanık dinlenmesinin usule aykırılık taşıdığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (2918 sayılı kanun) 20 nci maddesinin (d) bendi.

3.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 77 vd. maddeleri ile 207 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme
Davalılar vekili, temyiz dilekçesinde, Bölge Adliye Mahkemesinde yapılan inceleme sırasında dava konusu olan araç hakkında 28.09.2020 tarihinde çekme işlemi yapıldığını, sonrasında … Plaka sayılı tescil numarasını aldığını, bundan sonra da müvekkillerinden … tarafından davacıya dava konusu olup …plakalı iken sonrasında … plaka sayılı plakaya tescil edilen aracın satışı konusunda vekalet verildiğini, bu vekalete istinaden dava konusu aracın davacı tarafından satıldığını, bedelinin de davacı tarafından tahsil edildiğini bildirmiş, davalılar vekilince sunulan belgeler arasında yer alan 09.10.2020 tarihli “Belge” başlıklı evrakta çekme belgeli … Plakalı aracın …’dan alınan vekalet gereğince satıldığı, araç bedeli 100.000,00 TL’nin davacı …’te kaldığı, aracın satışından dolayı bu plakayla ilgili davacı …’ün davalı …’dan alacağı bulunmadığı belirtilmiştir. Borcu sona erdiren sebepler mahkemece verilen karar kesinleşinceye kadar gözönüne alınabilir. Bu durumda davalılar vekilinin temyiz dilekçesindeki açıklamaları ve temyiz dilekçesine ekli belgeler incelenip dava konusu borcun sona erip ermediğinin değerlendirilmesi ve sonucuna bir karar verilmesini teminen kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.