YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8967
KARAR NO : 2023/2600
KARAR TARİHİ : 02.05.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1137 Esas, 2021/1200 Karar
HÜKÜM : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/1075 E., 2021/208 K.
Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 02.05.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili aleyhine Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2015/2431 E. sayılı dosyasında bono nedeniyle icra takibi başlatıldığını, ancak bononun teminat senedi olduğunu, davalının müvekkilinden alacaklı olmadığını, senet üzerinde tahribat yapıldığını, bu sebeplerle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafından davacıya karşı bonoya dayalı icra takibi başlatıldığı, icra takibine konu bonoda alacaklının davalı, borçlunun ise davacı tanzim tarihinin 15.09.2013, ödeme tarihinin ise 05.01.2014, bono bedelinin 120.000,00 TL olduğu, davalının kötü niyetli olarak icra takibi başlattığının davacı tarafından ispat edilemediği, alacaklının bonoda kefil olarak gözüken kişiye karşı da icra takibi yapmak gibi bir yasal zorunluluğunun bulunmadığı, bononun icra takibine konulması için taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmasının zorunlu olmadığı, kambiyo senetlerinin asıl alacaktan mücerret olduğu, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu iddiasının davacı tarafından yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, ancak; buna ilişkin yazılı delil sunulamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu olayla ilgili olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/74391 soruşturma sayılı dosyasında yürüyen bir soruşturma bulunduğunu, bu soruşturmadaki ifade ile davalının somut davadaki yeminli beyanı birlikte değerlendirildiğinde, bononun düzenleniş amacına aykırı biçimde alındığının ispatlandığını, zira davalının soruşturma ifadesinde, senedi dava dışı…’ten aldığını beyan etmesine rağmen adı geçen şahsın senette cirosunun bulunmadığını, davalının yetkili hamil olmadığını, çünkü senedin fiili zilyetliğini müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla almadığını, davalının senedi iktisap ederken kötü niyetli olduğunu ve bu durumun ispatlandığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile konuya ilişkin olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/74391 soruşturma sayılı dosyasında yürütülen soruşturmada, davalı alacaklı ifadesinde; dava dışı…’ün kendisinin ablası olduğunu, davacı borçlunun, ablasına teminat olarak 120.000,00 TL miktarlı senedi verdiğini, ablasının da kendisine olan borcu nedeniyle bu senedi kendisine verdiğini beyan ettiği, davalının bu beyanına göre, dava konusu senedin teminat olarak başkasına verildiğini bilinmesine rağmen, senedin, verildiği bu kişiden alınarak tahsil amacıyla icra takibine konulduğu, dava konusu senedin teminat olarak lehdar kısmı boş bir halde müteahhit firmaya verildiği, bu hususun davalının soruşturmadaki beyanlarıyla sabit olduğu, davacının teminat iddiasını yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ispatladığı gerekçesi ile davacının istinaf talebinin kabulü ile yargılama sırasında ödeme yapıldığından davanın 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72/6 ncı maddesi gereğince istirdat davasına dönüştüğü gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; görev ve yetki itirazlarının usulüne uygun şekilde karara bağlanmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, senedin sonradan dldurulduğunu iddia eden davacının iddiasını ispatlayamadığını, savcılık aşamasındaki beyanların dikkate alınamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2015/2431 E. sayılı dosyasında icra takibine konu edilen bono sebebiyle davacının davalıya borçlu olup olmadığına yönelik menfi tespit davasıdır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2004 sayılı Kanun’un 72/6 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.