Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8956 E. 2023/3088 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8956
KARAR NO : 2023/3088
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/2642 Esas, 2021/1250 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/1016 E., 2018/610 K.

Taraflar arasındaki haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının kordon kanı saklama alanında hizmet verdiğini, dava dışı… ve …çiftinin dünyaya gelen bebeklerinin kordon kanının davacı tarafından kordon kanı bankasında saklamaya alındığını, bu alanda faaliyet gösteren davalının çalışanının dava dışı…’ın telefonuna mesaj göndererek davacının bir çok aileyi mağdur ettiğini, hakkında açılan bir çok davanın olduğunu söyleyerek asılsız iddialarda bulunduğunu, davalı bu eylemi ile davacının piyasadaki kalitesi hakkında yanlış bilgiler vererek çalışmalarını kötülediğini, müşterilerini etkileme amacı güttüğünü ileri sürerek davalının bu davranışının haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının çalışanının davacıya ilişkin davalının faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirilmiş haksız bir eylemi bulunmadığını, şirket çalışanını mesajı hatırlamadığını söylediğini, bu mesajların kendisine ait olduğu kabul edilse bile kişisel mahiyetteki mesaja dayanılarak davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, bu mesajların davacı şirkete verilmesinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’da (5237 sayılı Kanun) tanımlanan özel hayatını gizliliğini ihlal eylemini oluşturduğunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesine göre hukuka aykırı olarak elde edilmiş delillerin mahkeme tarafından bir vakanın ispatında dikkate alınamayacağını, ayrıca zararın oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirketten hizmet alan dava dışı…’a davalı adına mesaj gönderenin davalı şirket çalışanı olduğu, mesaj gönderilen hattın da davalı şirket adına kayıtlı bulunduğu, dava ihbar edilen davalı çalışanının, davalı şirkette çalıştığı süre boyunca yaptığı tüm yazışmaların ve görüşmelerin verilen talimat doğrultusunda yaptığını beyan ettiği, davalı şirket çalışanının davacı şirketin müşterisine gönderdiği mesaj ile davacı şirketi kötülediği, mesajdaki bu eylemin gerçek olmadığı gibi dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığı, dolayısıyla haksız rekabet oluşturduğu, davacı şirketin ticari itibarını sarstığı, davacı şirketin manevi zarara uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalının davacıya yönelik 09.03.2016 tarihindeki eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 54 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mesajın müşteriye davalı şirketin telefonundan gönderilmesi ile müvekkili ile müşteri arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kurallarına aykırı, haksız ve hukuka aykırı davranışın oluştuğunu, manevi tazminat şartlarının bulunduğunu, 5.000,00 TL manevi tazminatın yetersiz olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince hiç bir araştırma yapmadan özellikle delilleri toplanmadan, tanıkları dinlenmeden, davacı şirketin mesajın gönderildiğini iddia ettiği aileye ilişkin davacı şirket kayıtları getirtilmeden karar verildiğini, davalının husumet itirazının değerlendirilmediğini, davalı şirket çalışanının davalıya verdiği beyanda bu aileyi ve mesajları hatırlamadığını söylediğini, mesajların çalışana ait olduğu kabul edilse bile kişisel bir mesaj olduğunu, bu mesajların davacı şirkete verilmesi veya davacı şirket tarafından farklı şekilde ele geçirilmesinin 5237 sayılı Kanun’da düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini, 6100 sayılı Kanun’un 189 uncu maddesinde hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan delillerin mahkemece dikkate alınamayacağının düzenlendiğini, söz konusu mesajın iki kişi arasındaki paylaşım niteliği taşıdığını, başka kişilere ulaşması ve yansımasının olanaksız bulunduğunu, üçüncü kişilere kapalı bir ortamda yapılan paylaşımda haksız rekabetin doğmayacağını, bir zararın oluşmayacağını, mesajların sözleşmenin imzalanmasından ve kordon kanının saklanmaya başlanmasından sonra 31.03.2016 tarihinde gönderildiğini, dava dilekçesinde geçen aile ile davalı arasında imzalanmış bir sözleşme ve bir hizmetin bulunmadığını, ilgililerin davacı şirketten hizmet almaya devam ettiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu mesajlaşma davalı şirket çalışanı ile dava dışı baba arasında gerçekleşmiş ise de davacı şirketin bizzat kendisi hakkındaki bu kötüleyici mesaj içeriğinden haberdar olmasıyla söz konusu yazışmanın kişiler arasındaki özel yazışma sınırlarını aştığı, kanuna aykırı delil olarak sayılmayacağı, haksız rekabetin gerçekleştiği, mesaj içeriği dikkate alındığında taraf şirketlerin defterlerin incelenmesine ve başkaca tanık dinlenmesine gerek bulunmadığı, haksız rekabetin varlığı için zararın da kanıtlanması gerekmediği, davacı şirketin haksız rekabet nedeniyle kişilik hakları zarar gördüğünden manevi tazminat takdir edilmesi yerinde olduğu, zararın niteliği gözetildiğinde takdir edilen manevi tazminat makul bulunduğu gerekçesiyle gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istenmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının çalışanın eylemini haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.