Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8909 E. 2023/3204 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8909
KARAR NO : 2023/3204
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI :2019/1743 Esas, 2021/1119 Karar
HÜKÜM :Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2018/8 E., 2019/279 K.

Taraflar arasındaki telif tazminatının tespiti ile maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ile grup şirket olan Zafer Eğitim ve Öğretim Ltd. Şti.’ye ait dersane ve temel lisede matematik öğretmeni olarak 12.08.2003-21.07.2017 tarihleri arasında çalıştığını, müvekkilinin, davalı şirket adına Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulundan onay almış “12. Sınıf Konu Anlatımlı Matematik” kitabının yazarı olduğunu, söz konusu eserin en az %70’inin müvekkili, kalan kısmının ise 5 öğretmenin yardımıyla oluşturularak davalı adına Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kuruluna onaya sunulmadan müvekkilinin telif talebinin davalı tarafından reddedilerek, telif alacağını aldığına dair bir belge imzalatılmaya çalışıldığını, müvekkilinin bu belgeyi imzalamayı reddetmesi üzerine kitaptan adı çıkarılarak, iki yazarlı olarak Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun onayına sunularak onay alındığını ve yayınlandığını, müvekkiline hak sahipliğinden doğan tazminatların ödenmediğini, davalıya keşide edilen ihtarnamenin 17.11.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, 3 günlük sürede ödeme yapılmaması nedeniyle davalı şirketin 21.11.2017 tarihinde temerrüde düştüğünü ileri sürerek 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (5846 sayılı Kanun) 68 inci maddesi kapsamında müvekkilinin hak sahibi olduğu eserlerle ilgili üç katı telif tazminatı alacağının belirlenerek, belirsiz alacak olarak şimdilik 1.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının hizmet akdiyle çalıştığını, 5846 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince herhangi bir hak talebinde bulunamayacağını, davacının 2003 yılından itibaren yaklaşık 14 yıl müvekkilinin de içinde bulunduğu grup şirketlerden olan Zafer Eğitim ve Öğretim Ltd. Şti. bünyesinde matematik öğretmeni olarak çalıştığını, öğrencilerin sınava hazırlık çalışmalarına katkıda bulunduğunu, bu işin gereği olarak diğer öğretmenlerle birlikte soru derlemeleri yaptığını, bu dokümanların 5846 sayılı Kanun kapsamında eser sayılamayacağını, davacı tarafından ortaya çıkarılmış ve müvekkili tarafından basılmış, yayınlanmış bir bilimsel ve/veya akademik çalışma bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuna göre davacının görevini yerine getirirken meydana getirdiği eserler üzerindeki hakların kendisine ait olacağına dair taraflar arasındaki sözleşmelerde bir hüküm bulunmadığı, davacının eser sahibi olduğunu iddia ettiği dava konusu yayınları, davalı yanında iş sözleşmesi kapsamında çalışırken görevi gereği meydana getirdiği, dolayısıyla mali hakları kullanma yetkisinin davacıda olmadığı, eserde davacı dışında başka kişilerin de adının ayrıca yer alması nedeniyle mali hak sahibinin bizzat davacı olduğuna kanaat getirilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında bir iş ilişkisi olmadığını, dava dışı şirket ile müvekkili arasındaki iş ilişkisinin de 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında akdedilen belirli süreli iş sözleşmesi olup, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin üstlendiği edimin sözleşme koşullarında matematik dersi vermek olduğunu, görev tanımında, soru yazılması, kitap yazılması veya davalı adına eser oluşturulması veya üçüncü kişi adına eser oluşturulması gibi bir edim bulunmadığını, bilirkişi heyeti tarafından “okul yönetimince verilecek diğer görevleri itirazsız kabul eder” hükmünden yola çıkılarak, söz konusu eserlerin sahibinin davalı olduğu, iş ilişkisi kapsamında söz konusu eserlerin oluşturulduğu kanaatine ulaşıldığını, bilirkişi raporu çoğunluk görüşünün, hukuki zeminden uzak olduğunu, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasında eser oluşturulmasını içeren ne bir eser sözleşmesi ne bir istisna akdinin mevcut olmadığını, müvekkili tarafından yaratılan dava konusu eserin Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onay almak üzere ders kitabı olarak yazıldığını, müvekkili tarafından oluşturulan eser ile iş görme borcu arasında maddi bir bağ kurmanın olanaklı bulunmadığını, manevi tazminatın tamamen reddedilmesi durumunda maktu olarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava konusu ettiği eseri kendisi ile beş öğretmenin birlikte oluşturduklarını iddia etmesine rağmen, sunulan kitap kapağında yazar ismine yer verilmediği, dava konusu eserin basım yeri, yılı, fiyatı ve bandrol bilgilerinin dosya kapsamında bulunmadığı, davacının dava konusu eser üzerinde hak sahipliği bulunduğunun dosya kapsamında bulunan delillere göre ispatlanamadığı, davacının manevi tazminat talebi tamamen reddedildiğinden davacı aleyhine manevi tazminat yönünden maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine, manevi tazminat talebi yönünden davacı aleyhine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebeplere ilaveten Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 86 ncı maddesinde öğretmenlik mesleğinin görev tanımının düzenlendiğini, dava konusu eserlerin meydana getirilmesinin bu görev tanımında yer almadığını, esere ilişkin basım yeri, yılı, bandrol gibi hususların müvekkili tarafından sunulması mümkün olmayan deliller olduğunu, söz konusu bilgi ve belgelerin Mahkeme tarafından toplanması gereken deliller olduğunu, dava konusu eserde aslında müvekkilinin adı olmasına rağmen davalı tarafından Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu onay aşamasında haksız ve hukuka aykırı şekilde telif haklarını devir sözleşmesini imzalamaması nedeniyle isminin çıkartılarak bu şekilde onay alındığını, mahkemece bu konuya dair tanıkların dinlenmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 5846 sayılı Kanun’a dayalı eser sahipliğinin tespiti ile mali ve manevi hakların tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5846 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin ikinci fıkrası, 68 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava eser sahipliğinin tespiti ile mali ve manevi hakların tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davacının işi gereği yazdığı kitabın eser sahipliğinin davalı şirkete ait olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmişse de; dosya içinde bulunan sözleşmelerde davacının aylık ücreti karşılığında yapacağı iş tanımlanmış olup, bu tanımın içinde davacının kitap yazma gibi bir görevinden söz edilmemiştir. Yine dosyada bulunan ve davacının da isminin yazılı olduğu kitapta başka öğretmenlerin de katkısıyla eser oluşturulduğu anlaşılmaktadır. O halde davaya konu eserin 5846 sayılı Kanun’un 18 inci maddede belirtilen davacının görevini yerine getirirken meydana getirdiği eser kapsamında olmadığı, ve taraflar arasındaki sözleşmedeki “Okul Yönetimince verilen görevleri yapmayı itirazsız olarak kabul eder” kapsamında da olmadığı anlaşılmakla söz konusu kitabın eser sahipliğinin davalıya ait olmadığının kabulü gerekir. Ancak 5846 sayılı Kanun’un 9 uncu ve 10 uncu maddesi gereğince birlikte oluşturulan esere ilişkin düzenlemeler gözetilerek ayrıştırılabiliyorsa, ayrıştırılan kısım için davacının tek başına dava hakkı bulunduğunun kabulü ile tazminat talebinin değerlendirilmesi, ayrıştırılamayan bir eserse diğer eser sahiplerinin de davaya muvafakatı alınarak tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.