YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8906
KARAR NO : 2023/2973
KARAR TARİHİ : 15.05.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/28 Esas, 2021/1199 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/419 E., 2019/400 K.
Taraflar arasındaki marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından 08.09.2017 tarihinde başvurusu yapılan 2017/79101 sayılı “omsan logistics 4.0” ibareli marka tescil başvurusunun, müvekkilinin 2016/88391 sayılı “ekol logistics 4.0”, 2016/88404 sayılı “lojistik dört sıfır” ve 2016/88407 sayılı “logistics four zero” markaları ile iltibas oluşturduğunu, müvekkilinin markalarının tanınmış olduğunu, buna rağmen müvekkilinin başvuruya itirazlarının TPMK Yeniden İnceleme Değerledirme Kurulu (YİDK) tarafından reddedildiğini, karşılaştırmaya konu markaların esas unsuru “LOGİSTİCS 4.0” ibaresi olduğundan, taraf markalarının tüketici nezdinde karıştırılmaya neden olacağını, davaya konu başvurunun müvekkilinin markasının tanınmışlığından haksız yararlanılması amacını taşıdığını, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davalı TPMK YİDK’in 22.10.2018 tarihli ve 2018-M-8957 sayılı kararı kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; dava konusu marka ile davacının iltibas tehlikesi bulunduğunu ileri sürdüğü markalar arasında karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde; başvuruda geçen “logistic” ibaresinin, üretim açısından hammaddenin başlangıç noktasından son nokta olan müşteriye kadar dağıtım süreçlerini kapsadığını, tarihsel açıdan “Lojistik 1.0”, “Lojistik 2.0”, “Lojistik 3.0” kavramlarının ardından teknolojik ilerlemenin getirdiği “Lojistik 4.0” kavramının, elektrik ve bilişim teknolojilerinin birbiriyle bağlantılı olması anlamına gelen dördüncü sanayi devriminin lojistik sektöründeki karşılığını oluşturduğunu, “lojistik 4.0” ibaresinin tek başına ayırt edici niteliğe sahip olmadığını, bu sebeple davacı şirketin bu ibarenin kullanımını tekeline almasının hukuka aykırı olduğunu, karıştırılma ihtimali değerlendirmesinin markada yer alan tüm unsurlar gözetilerek yapılması gerektiğini, müvekkilinin markasında yer alan “OMSAN” ibaresinin ayırt ediciliği yüksek bir ibare olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf markaları arasında, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrasını (ç) bendi anlamında ayniyet ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlik veya aynı maddenin birinci fıkrası anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış marka olduğuna dair herhangi bir veriye rastlanmadığı, TPMK nezdinde tanınmış marka statüsünde yer alan davacı markasının işbu davaya konu olmadığı, ayrıca itiraza mesnet markaların sektörel anlamda tanınmış olsa bile dava konusu marka ile davacı markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunmaması nedeniyle 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında aranan koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu ibarenin taraf markalarında aynen yer aldığı ve hitap ettiği tüketici kitlesinin de aynı olduğu dikkate alındığında markalar arasında iltibasa tehlikesinin olduğunu, markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal ve bütünsel olarak benzerlik olduğunu, davalı Kurumun başvurusunun kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin markalarının tanınmışlığından yararlanmayı amaçladığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların markaları 39. sınıfta aynı hizmetleri kapsıyor ise de taraf markalarında ortak unsur olarak yer alan “lojistik 4.0” ibaresinin bilişim sistemleri ve dijital alanda meydana gelen gelişmelerle birlikte endüstriyel hayatta yaşanan 4. dönüşüm sürecinin taşıma sektöründeki yansımasını ifade etmek için kullanılan genel bir tabir olduğu, dava konusu başvurunun da 39. sınıf kara, deniz, hava taşımacılığı hizmetleri için yapıldığı, dolayısıyla anılan ibarenin tescili istenen hizmetler için tek başına ayırt edici niteliğe sahip olmadığı, dava konusu başvuruda yer alan “OMSAN” ibaresinin de davacının itirazına dayanak markalarına nazaran yeterli ayırt ediciliği sağladığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf aşamasındaki itirazlarını yineleyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından davalı … başvurusuna yapılan itirazın reddine dair TPMK YİDK kararının iptali ve davalı markasının hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi.
2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.