YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8888
KARAR NO : 2023/3203
KARAR TARİHİ : 23.05.2023
MAHKEMESİ :Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI :2021/957 Esas, 2021/1159 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI :2019/316 E., 2021/71 K.
Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile dava dışı şirket arasında 07.09.2018 tarihinde meyve alım satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkili şirketin 200.000,00 TL nakit ile geriye kalan 905.000,00 TL için toplamda 7 adet Türkiye İş Bankası Çorum Şubesine ait çekleri dava dışı şirkete teslim ettiğini ancak sözleşmeye göre dava dışı şirketin müvekkiline teslim edeceği meyvelerin ayıplı çıktığını ve iş bu ayıp için Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/71 E. sayılı dosyası ile menfi tespit ile istirdat davası açılarak davaya konu 06.04.2019 keşide tarih ve 130.000,00 TL bedelli çek için ihtiyati tedbiren ödeme yasağı konulduğunu, dava dışı lehtar Kızılca Plastik San. İnş. Tarım Turizm ve Ticaret A.Ş.’nin İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1160 E. sayılı dosyası ile konkordato aldığını ve davaya konu çeki davalı bankaya ciro yoluyla devrettiğini, davalı bankanın müvekkili aleyhine Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/48 D. İş E., 2019/49 K. sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alarak, Çorum İcra Müdürlüğünün 2019/40457 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ihtiyati haczin tatbik edilerek müvekkili şirketin tüm malvarlığının haczedildiğini, müvekkilinin ticari itibarını korumak ve kurtarmak için icra dosyasına 172.157,77 TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek müvekkilinin icra baskısı altında ödediği 172.157,77 TL’nin davalıdan istirdadına ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davanın, istirdat davalarının açılması gereken 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından öncelikle süre yönünden usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, yapılan ödemenin istirdatının iyi niyetli yetkili hamil davalı bankadan istenemeyeceğini, davacı borçlu firmanın çeki keşide ederek, ciranta Kızılca Plastik San. İnş. Tarım Turizm ve Ticaret A.Ş.’ne ciro yolu ile devrettiğini, bu firmanın da alacaklı müvekkili bankaya ciro ettiğini, ibraz tarihinde müvekkili bankanın yetkili hamil olduğunu, davacının müvekkili kamu bankasından kötü niyet tazminatı isteminde bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı keşidecinin çek hakkında ödeme yasağına ilişkin tedbir kararı almış olsa bile çek karşılığını banka hesabında bulundurma zorunluluğu olduğundan, hamilin, şartları bulunduğu takdirde, hakkında ödeme yasağı yönünde tedbir konulmuş çek için mahkemeden ihtiyati haciz kararı talep etmesinin mümkün olduğunu, çek hamili olan davalının, çeke konu alacak hakkında mahkemeden aldığı ihtiyati haciz kararına istinaden davacı hakkında haciz işlemi yaptığını, davacının haksız olarak yapıldığını iddia ettiği haciz işleminde davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankanın davaya konu çeki teslim aldığında karekod ile yapmış olduğu sorguda çek üzerinde bulunan ihtiyati tedbiren ödeme yasağını görerek, bilerek teslim aldığını, icra takibi neticesinde müvekkilinin hem tapularına hem de araçlarına haciz tatbik edildiğini, bu nedenle davalı bankanın iyi niyetli hamil olarak kabul edilmemesi gerektiğini, çekin bankaya ibrazı tarihinde çek karşılığının hesapta bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin takibe konu edilen çek tazminatı bedeli olan 13.000,00 TL’yi ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takip dayanağı çekte davacının keşideci konumunda olduğu, çekin davalı bankaya ciro yoluyla geçtiği, çek üzerinde ödeme yasağı bulunmasının çekin icra takibine konu edilmesine engel teşkil etmediği, keşideci davacının çekteki imzasını inkâr etmediği, keşideci davacı ile lehtar olan diğer davacı şirket arasındaki şahsi def’ilerin çeki ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürebilmesinin, hamilin senetleri kötü niyetle iktisap ettiğinin kanıtlanması koşuluna bağlı olduğu, dava dışı lehtar şirket ile keşideci arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı def’ilerin çeki iyiniyetle iktisap eden hamile karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, cebri icra tehditi altında icra dosyasına ödenen tutarın istirdatı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 687 nci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.