YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8881
KARAR NO : 2023/2136
KARAR TARİHİ : 06.04.2023
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/2529 Esas, 2021/480 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/216 E., 2018/168 K.
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen davalarda davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak asıl ve birleşen davalarda davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 04.04.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı vekili Avukat … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde, müvekkilinin, davalı Altınova Tersaneleri İmalat İthalat ve İhracat Ltd. Şti ile imzalamış olduğu sözleşmeye binaen, tahsil edemediği alacakları için, sözleşmedeki tahkim şartı uyarınca Milletlerarası Tahkim Mahkemesi (ICC) nezdinde tahkime başvurmuş olduğunu, taraflar arasında görülen tahkim yargılaması sonucunda, müvekkilinin taleplerinin kabul edilip alacaklarının faiz ve masrafları ile birlikte davalı Altınova Ltd. Şti’ den tahsiline karar verildiğini, Uluslararası Tahkim Mahkemesi kararının tanınması ve tenfiz edilmesine ilişkin Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2013/298 E. 2013/129 K. sayılı kararın kabul edildiğini, alınan tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmiş olduğunu, bu kararı müteakiben borçlu ve ipotek borçlusu ile “borç tasfiyesi/kefalet ve ipotek tesisine dair protokol” imzalandığını, bu protokole binaen müvekkili şirket alacağının teminatını teşkil etmek üzere ipotek borçlusu …’ ya ait 4 nolu bağımsız bölüm üzerine 1.875.000.000 TL miktarlı ipotek tesis edildiğini, ipotek borçlusunun vermiş olduğu bu rehinle davacının alacağının 18.11.2015 tarihinde ödenmesini kabul ettiğini, davalı borçlunun taahhüt ettiği tarihte borcunu ödememesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaparak alacağını tahsil yoluna gidildiğini, başlatılan takibe borçlunun ve ipotek borçlusunun itirazı üzerine itirazın durduğunu belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçluların ayrı ayrı %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde, müvekkilinin, davalı Altınova Tersaneleri İmalat İthalat ve İhracat Ltd. Şti ile imzalamış olduğu sözleşmeye binaen, tahsil edemediği alacakları için, sözleşmedeki tahkim şartı uyarınca Milletlerarası Tahkim Mahkemesi (ICC) nezdinde tahkime başvurmuş olduğunu, taraflar arasında görülen tahkim yargılaması sonucunda, müvekkilinin taleplerinin kabul edilip alacaklarının faiz ve masrafları ile birlikte davalı Altınova Ltd. Şti’ den tahsiline karar verildiğini, Uluslararası Tahkim Mahkemesi kararının tanınması ve tenfiz edilmesine ilişkin Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2013/298 E. 2013/129 K. sayılı kararın kabul edildiğini, alınan tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmiş olduğunu, bu kararı müteakiben borçlu ve ipotek borçlusu ile “borç tasfiyesi/kefalet ve ipotek tesisine dair protokol” imzalandığını, bu protokole binaen müvekkili şirket alacağının teminatını teşkil etmek üzere ipotek borçlusu …’ ya ait 11 nolu bağımsız bölüm üzerine 1.875.000.000 TL miktarlı ipotek tesis edildiğini, ipotek borçlusunun vermiş olduğu bu rehinle davacının alacağının 18.11.2015 tarihinde ödenmesini kabul ettiğini, davalı borçlunun taahhüt ettiği tarihte borcunu ödememesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaparak alacağını tahsil yoluna gidildiğini, başlatılan takibe borçlunun ve ipotek borçlusunun itirazı üzerine itirazın durduğunu belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçluların ayrı ayrı %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … vekili asıl ve birleşen davalara cevap dilekçelerinde, davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle reddi gerektiğini, davacı/alacaklının delil listesi içerisinde nispi butlanla batıl yani müvekkilinin irade fesadına uğratılmış olması sebebiyle yok hükmünde sayılması gereken protokolü göstermiş olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılmış haksız ve kötü niyetli ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin ilamsız takibin iptali talebi ile ikame edilen işbu davanın reddi gerektiğini, asıl borçluların Altınova Ltd Şti ve Doğusan A.Ş. aleyhinde ilama dayalı takip yapılması gerekirken, doğrudan teminat ipoteğinin paraya çevrilmesi için takibe başvurulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararında yer alan borç tutarı için doğrudan sorumlu veya müteselsil kefil de olmadığını, bu nedenle davacının doğrudan müvekkiline başvuramayacağını, ihtilafa konu protokol ve ipotek sözleşmelerinin müvekkili açısından yok hükmünde sayılması için davacıya, dava dışı müşterek borçlu ve müteselsil kefil müteveffa…’ na ve dava dışı diğer borçlu Doğusan Tersanesi A.Ş.’ ye ihtarda bulunduklarını beyan ederek; bu nedenlerle itirazın iptali davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, işbu davanın esasına girilmesi halinde esastan reddine, müvekkili aleyhine olan icra inkar tazminatı talebinin alacağın likit likit ve muayyen olmaması nedeniyle reddine, aksine davacı aleyhine olmak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, dava giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı Altınova Tersaneleri İml. İth. ve İhr. Ltd. Şti vekili asıl ve birleşen davalara cevap dilekçelerinde; davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine, mahkemece işbu davanın esasına girilir ise işbu itirazın iptali davasının Bodrum İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/317 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, işbu davaya konu alacağın likit ve muayyen bir alacak olmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava konusu alacağın tamamiyle hukuka aykırı bir şekilde takip konusu yapıldığını, işbu davaya konu ödeme emrinde yer alan faiz taleplerinin de hukuka aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine %20 icra inkar tazminatı talebinin kabulünün söz konusu olamayacağını,davacı alacaklının dava dışı asıl borçlulara dahi başvurmadan, borçlu olmadığını bildiği diğer davalı ipotek verene başvurmasının davacı tarafın kötü niyetinin açık göstergesi olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine ikame edilen davanın esas değerinin %20′ sinden aşağı olmamak suretiyle davacının tazminata mahkum edilmesi gerektiğini, dava masraf ve giderleriyle vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının daha önce güvence altına alınmamış bir alacağını ipotek ile güvence altına aldıktan sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmakta ve işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalıların herhangi bir ödeme iddiasında bulunmamaları karşısında sözleşmeye konu borcun ödenmediği, bu nedenle davacının taraflara karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmakta ve işbu davayı açmakta asıl alacak yönünden haklı olduğu ancak üst sınır ipoteği olarak kurulan teminatın içeriği nazara alındığında açıkça faizsiz ibaresinin yer alması karşısında davacının faiz talebinin yerinde olmadığı, zira yerleşik yargıtay kararlarına göre de ipoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlunun sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olacağı ve alacaklının üst sınırı aşacak şekilde takibe ilaveler yapamayacağı gerekçesiyle asıl dava yönünden, davanın kısmen kabulü ile, davalıların takip dosyasına yapmış oldukları itirazın 1.875.000,00 TL yönünden iptali ile, takibin bu yönden devamına, 1.875.000,00 TL’ nin %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, birleşen dava yönünden; davanın kısmen kabulü ile, davalıların takip dosyasına yapmış oldukları itirazın 1.875.000,00 TL yönünden iptali ile, takibin bu yönden devamına, 1.875.000,00 TL’ nin %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleşen davalarda davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından asıl borçlular hakkında ilamlı takip yapması gerekirken müvekkili aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yaparak alacağını tahsil yoluna başvurduğunu,alacaklının elinde mahkeme ilamı olmasına rağmen 3 üncü kişi konumundaki ipotek borçlusu müvekkiline başvurulmasının hukuka aykırı olduğunu,ilamın muhataplarının davalı Altınova Şirketi ile dava dışı Doğusan Tersanesi A.Ş ve müşterek boçlu… oldugunu,davacı Niveko tarafından dosyaya sunulan ve delil olarak nitelendirilen tenfiz ilamında müvekkilin isminin hiçbir şekilde yer almadığını, davacının elinde bir ilam varken, ilamsız takibe başvuramayacağı ve yine böylesi bir durumda davacının hukuki yararının varlığından söz edilemeyeceğini,tüm itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini,üst limit ipoteğinin mahiyetinin bir borç ikrarı niteliği taşımayan, ipoteğin kurulması anında mevcut olmayan, ancak ileride oluşacak yahut da oluşması muhtemel bir alacağın taraflarca belirlenen limit içinde taşınmazla güvence altına alınması olduğunu, ne zaman ki borç hiç veya gereği gibi ifa edilmez ise o anda teminat devreye gireceği ve alacaklının tatmin edilmesini sağlayacağının açık olduğunu, müvekkili tarafından, 10.09.2015 tarihli rehin sözleşmesinin kurulmasına dayanak teşkil eden protokol açısından da, protokole istinaden imzalanan resmi ipotek senedinde de müvekkilinin davacı/alacaklıya bir borcu olduğuna dair ikrarda bulunmadığını, teminat ipoteğinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 45 inci maddesi gereği önce rehine başvurulması kuralının istisnasını oluşturduğunu, önce rehne başvurma kuralının bu defa söz konusu olamadığını, bu noktada alacaklıya bir tercih hakkı da sunulmadığını, tüm bu hususların mahkemece dikkate alınmadan davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, dava dışı asıl borçlu ve kefile ödeme emri gönderilmediğini, davalı Altınova ve Doğusan Şirketlerinin birleşerek Beşiktaş Gemi İnşa A.Ş ünvanını aldığını, bu nedenle; 2004 sayılı Kanunun 149uncu maddesinin (b) bendi hükmü gereğince ve dosyada mübrez Yargıtay kararlarında açıkça yer aldığı üzere; gerek Doğusan Tersanesi A.Ş’ ye, gerekse de protokolde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer alan…’na, işbu davanın dayanağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe başvurulurken, takip talebinde yer verilmesinin zorunlu olduğunu, dava konusu alacak yabancı para alacağı olup muayyen hale gelmediğini, somut olayda davacı alacağının tanıma ve tenfiz davasında yabancı para üzerinden olduğundan, davacının, alacak miktarının tespitinin şart olduğunu, bu hususun da yargılamayı gerektirdiğini, asıl borçlulara başvurulmaksızın müvekkiline başvurularak, müvekkilinin yıpratıldğını, bu nedenlerle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine ve müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece delillerin toplanıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik, kararda yasaya ve usule aykırılık görülmediğinden,davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen davalarda davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı ipotek hakkına dayalı alacak iddiası ile başlatılan takiplere davalılar tarafından yapılan itirazların iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleşen davalarda davalı … vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı …’dan alınarak, davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.