YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8879
KARAR NO : 2023/2466
KARAR TARİHİ : 26.04.2023
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/468 Esas, 2021/1532 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/451 E., 2018/592 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 25.04.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kiralamış olduğu salonların 2013 ve 2014 yılı yıllık kira bedeli karşılığında her biri 226.500,00 TL bedelli iki adet bononun dava dışı kiraya veren Usaş … İnşaat Taahhüt Sanayi ve Tic. A.Ş.’ye teminat amacıyla verildiğini, bu bonolardan 05.12.2013 vade tarihli senedin 19.01.2013 tarihinde ödendiğini, icra takibine konu edilen 05.12.2014 vade tarihli senedin ise kiraya veren şirketin iflas etmesi nedeniyle hakkında devam eden İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2013/7041 E. sayılı icra takip dosyasına ödendiğini, bu senedin bedelsiz kaldığını, davalının bonoyu ciro yoluyla alan kötü niyetli hamil olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalı tarafından takibe konu edilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; şahsi defilerin ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebileceğini, senedin hamili olan müvekkilinin kötü niyetli hamil olduğunun ispatlanması gerektiğini, senedin üzerinde teminat senedi olduğuna dair bir ibare bulunmadığını savunarak davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında kira ilişkisinin bulunmadığı, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının ileri sürdüğü senedin teminat amaçlı olarak verildiği ve bedelsiz kaldığına ilişkin defileri şahsi defi olup senedi ciro yoluyla devralan davalı hamile karşı ileri sürülemeyeceği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 687 nci maddesi gereği davalının bu senedi davacının zararına olacak şekilde devraldığının ispatlanması gerektiği, tanık beyanlarına göre davalının senetleri dava dışı müflis şirkete verdiği hammadelere karşılık olarak aldığı, davalının kötü niyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilini zarara uğratmak için senedin iflas masasına teslim edilmediğini, iflas masasından ayrı tutularak tahsil etmesi için davalıya devredildiğini, dava dışı şirketin ticari defterlerine delil olarak dayanmalarına rağmen davalının ticari kayıt ve belgeleri sunmadığını, davanın kabulü ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına ve kötüniyetle hareket etmiş olduğunun ispat edilemediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından dava dışı şirket lehine keşide edilen senetleri davalının kötü niyetle iktisap edip etmediğine ve davacının senetler nedeniyle borçlu olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6102 sayılı Kanun’un 687 nci maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, davacı dava dışı Uşas … İnşaat Taahhüt Sanayi ve Tic. A.Ş.’ye teminat amacıyla iki adet senet verdiğini, şirketin iflas ettiğini, senetleri iflas masasına ibra etmeyip bir tanesini davalıya ciro ettiğini, davalının bile bile kötü niyetle aldığı senedi ve takibe konu ettiğini ileri sürmüştür.
2.Dava konusu senetle ilgili davalı hakkında yapılan suç duyurusu üzerine bedelsiz kalan senedi takibe ilişkin soruşturma açıldığı, nihayetinde Uşak 4. Asliye Ceza Mahkemesi 2018/31 E., 2021/928 K. sayılı dosyasında davalı/sanık …’in bedelsiz senedi kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 13. Ceza Dairesi 2022/1329 E., 2022/3669 K. sayılı mahkeme kararı ile istinaf talepleri reddedilerek verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
3. Davaya dayanak teşkil eden kambiyo senediyle ilgili davalı hamil hakkında cezai takip yürütüldüğünden haberdar olan mahkemenin, ceza mahkemesinin maddi vakaya ilişkin tespitinin hukuk hakimi için bağlayacağı gözetilerek ceza soruşturmasının akıbeti beklenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçelerle davanın reddine karar vermesi doğru olmamış, kararının bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.