Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8877 E. 2023/3009 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8877
KARAR NO : 2023/3009
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1266 Esas, 2021/1087 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
(Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2018/383 E., 2021/86 K.

Taraflar arasındaki tasarıma tecavüzün men’i ve ref’i ile maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Mahkemece karar kesinleştiğinden istinaf isteminin reddine dair ek karar verilmiştir.

Ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin kendisine ait özgün metal dekorasyon ürünlerinin tasarımcısı, üreticisi ve satıcısı olduğunu, WİPO tescilli tasarımlarını www.hoagard.com ve www.hoagard.co internet siteleri, yurt içi ve yurt dışı satış noktaları ve yurt dışı bayileri aracılığıyla tüm dünyada satışa sunduğunu, müvekkil şirketin dilekçelerinde belirttikleri görsellerde yer alan 21.06.2018 tescil tarihli WIP073402 referans numaralı tasarım tescillerinin sahibi olduğunu, yapılan araştırmalar neticesinde müvekkiline ait tasarımların, davalı şirkete ait www.synapse.com.tr internet adresi üzerinden müvekkilinin satış bedellerinin üstünde bedellerle satıldığının tespit edildiğini, taklit edilen ürünlerin bu halleri ile satışa sunulmasının müvekkilinin satışlarını olumsuz etkileyeceğini ileri sürerek taklit ürünlerin üretim ve satışının durdurularak tecavüzün men’i ve ref’ine, davalıya ait stokta bulunan taklit ürünlerin imha edilmesine, tasarımı davacıya ait ürünlerden davacı tarafca kaç adet satıldığının davalının ticari defterleri incelenmek suretiyle tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuna göre Zürafa figüründen (Giraffe) oluşan tasarıma haiz ürünün, her iki tarafın e-ticaret sitelerinde satışa arz edildiği, ürünlerin birbirlerinin kopyası olduğu, davacı tarafın ürünü 03.11.2016 tarihinde ilk defa kamuya sunduğu, yeni ve ayırt edici niteliğe haiz olduğu ve dava tarihi itibariyle henüz 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 69 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 3 yıllık süre dolmadığından “tescilsiz tasarım” korumasından yararlanacağı, kuru kafa figüründen (Skull) oluşan tasarıma haiz ürünün ise, her iki tarafın e-ticaret sitelerinde satışa arz edildiği, ürünlerin birbirlerinin kopyası olduğu, davacı tarafın ürünü 09.09.2014 tarihinde ilk defa kamuya sunduğu, dava tarihi itibariyle 3 yıllık süre sona erdiğinden 6769 sayılı Kanun’da yer alan “tescilsiz tasarım” korumasından yararlanamayacağı, ancak her iki tarafın tacir olduğu, dava konusu ürünleri e-ticaret yoluyla internet üzerinden satışa sunarak aynı satış kanalını kullandığı, ürünlerin üzerinde herhangi bir markanın yer almadığı, hiçbir teknik zorunluluktan kaynaklanmadığı halde ürünlerin birbirlerinin kopyası olduğu, her iki tarafın ürünü aynı isimle satışa arz ettiği, davalı tarafın, tasarım kendisine ait olmadığı halde bir başkasının emeğinden haksız olarak yararlandığı, ürünü satın alacak ortalama seviyedeki müşteri nezdinde karıştırılma ihtimali olduğundan davacının haksız rekabet korumasından yararlanacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının, davacıya ait “Giraffe (zürafa figürü)” ve “Skull (kuru kafa figürü)” tasarımlarına tecavüzün men’i ve ref’i ile ürünlerin üretim ve satışının durdurulmasına, davalıya ait stokta bulunan dava konusu taklit ürünlerin imha edilmesine, masrafın davalı tarafından karşılanmasına, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda her iki tasarım için tespit edilen toplam 78.890,68 TL kazanç kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ek kararı ile gerekçeli kararın davalı …’e 13.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, kararın 30.03.2021 tarihinde kesinleştiği, davalı vekili tarafından yasal iki haftalık süre geçtikten sonra 10.09.2021 tarihli dilekçe ile karara karşı istinaf isteminde bulunulduğundan istinaf talebinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama boyunca yapılan tüm tebligatların usulsüz olması sebebiyle gerekçeli kararı öğrenme tarihlerinin 26.08.2021 olarak düzeltilmesini, düzeltilen tebliğ tarihine göre istinaf kanun yoluna süresinde başvurulduğunun kabulü ile davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği tescilsiz tasarımların yeni, özgün ve ayırt edici olmaması, başka şirketler tarafından davacıdan önce tasarlanarak satışa sunulmuş olması, tüm tasarımlarım birbirine çok benzer olması, müvekkilinin tasarımcı değil sadece satıcı tacir olması, davaya konu tablolardan hiç satılmamış olması, mali yönden alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın neye göre ve nasıl yapıldığının belli olmaması sebebiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının … unvanı ile Bodrum Ticaret Sicil Müdürlüğünün 14059 sicil numarasında kayıtlı gerçek kişi tacir olduğu, adresinin “…/MUĞLA” olarak kayıtlı bulunduğu, ticaret sicil kaydının karar tarihi itibariyle faal olup, terkin edilmediği, Mahkemece bu adrese normal usule göre çıkartılan tebligatların iade edildiği, sonraki tebligatların 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 35 inci maddesine göre yapıldığı, gerçek kişi tacirin adresine çıkartılacak tebligatların ticaret sicil adresine çıkartılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, mernis adresine tebligat yapılması mümkün olmadığından İlk Derece Mahkemesinin istinaf talebinin süre yönünden reddi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tasarıma tecavüzün men’i ve ref’i ile haksız rekabet nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun’un 69 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 7201 sayılı Kanun’un 21 inci ve 35 inci maddesi.

3. Değerlendirme
Davanın başından itibaren davalıya 7201 sayılı Kanun’un 35 inci maddesine göre tebligat yapılmıştır. 7201 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin dördüncü fıkrası “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” düzenlemesinde yer alan tüzel kişi kavramına davalının girmediği, davalı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12 nci maddesi gereğince tacir vasfını haiz olmakla beraber aynı Kanun’un 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan tüzel kişi vasfını taşımadığından davalıya yapılan tebligatların 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesine göre yapılması gerekir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince verilen ek kararın kaldırılarak davalının istinaf taleplerinin incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA.

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın davalının istinaf talepleri incelenmek üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.