YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8845
KARAR NO : 2023/2943
KARAR TARİHİ : 15.05.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/209 Esas, 2021/1762 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/155 E., 2020/577 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların arasında süregelen ticari ilişki kapsamında takip konusu faturaların davacı tarafından davalıya yönelik olarak tanzim edildiğini, ancak takip konusu dokuz adet faturanın 131.080,00 TL’lik kısmının ödenmediğini, bu miktarın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek takibe yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının davacıya takip konusu faturalardan dolayı borcunun olmadığını, fatura bedellerinin havale, eft ve çek vermek suretiyle ödendiğini savunarak davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından alacağın dayanağı olarak gösterilen ve icra takibine konu fatura bedellerinin, davalı şirket tarafından gerek nakit gerekse çekle yapılan ödemeler kapsamında ödenmiş olduğu, taraf defterleri arasındaki alacağa ilişkin farklılığın davacı tarafın muhasebecisi tarafından eksik ve fazla kayıt tutulmasından kaynaklandığı, davacı şirkete ait banka hesabına ilişkin dökümlerin değerlendirilmesi sonucunda davalı tarafın yapmış olduğu ödeme kapsamında davalı tarafın davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı gibi bilakis alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mihrap Yerinde isimli dizinin hak sahibinin İlyas İlbey olduğunu, İlyas İlbey’in aynı zamanda davacı şirket yetkilisi olduğunu, davalının bu durumdan yararlanarak İlyas İlbey’e olan borcuna ilişkin ödemeleri davacı şirket adına işlediğini ve İlyas İlbey’e olan borcu için verdiği çekleri davacı şirkete olan borcun ödenmesi şeklinde gösterdiğini, dava sürecinde alınan bilirkişi raporlarının yalnızca miktara ilişkin olarak hazırlandığını, bilirkişilerin davalının defterlerinde bulunan çek ile ödeme kısımlarında çeklerin kime teslim edildiği veya kim tarafından tahsil edildiğine ilişkin açıklamanın ısrarla istenmediğini, davalının kendi defterlerinde borcu çek ile ödeyerek kapattığı şeklinde kayıtlar tuttuğunu fakat müvekkili tarafından çek alınmadığını, davalının hem davacı şirkete hem de davacı şirket yetkilisine borçlu olduğunu, davalının davacı şirket yetkilisi İlyas İlbey’e olan borcunu çekle ödediğini ve bunu kendi kayıtlarına davacı şirkete olan borcu ödemiş gibi işlediğini, bu nedenle ısrarlı itirazları ve davalı şirketin kayıtlarını tevsik edici belgelerin talep edilmesine rağmen gerçekleştirilmediği, bu itirazı son celsede de tekrarladıklarını ancak dosyanın ciddi eksikliğe ve yanıltıcı beyana rağmen karara çıkartıldığını, raporun eksik ve hatalı olduğunu, müvekkili şirketin ve Yasemin İlbey’in davalıdan 138.080,00 TL müvekkili şirket yetkilisi İlyas İlbey ‘in ise 345.000,00 TL alacaklı iken raporlar neticesinde borçlu duruma düşürülmesinin hukuka aykırı olduğunu, takibin faturalara dayalı olarak başlatıldığını ancak davalı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir şekilde elden ödeme yapılmadığını, zaten 100.000,00 TL gibi büyük bir ödemenin banka kanalıyla yapılması gerektiğini, makbuz ile yapıldığı iddia edilen ödemelerin stopajının yapılıp yapılmadığının da ispatlanması gerektiğini, delillerin yeterince değerlendirilmediğini, faturaların mahkemece görmezden gelindiğini, mahkemenin yeterli inceleme yapmadığını savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece karara dayanak yapılan bilirkişi raporunun ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi Yargıtay denetimine de elverişli olduğu, bilirkişi raporunda taraf defterleri arasında farklılıkların neden kaynaklandığı hususunun irdelendiği, buna göre davacı şirketin muhasebe kayıtlarında hatalı kayıtlar yapıldığı ve hatalı olduğu belirtilen kayıtların rapor içeriğinde ayrıntılı olarak gösterildiği, buna göre davacının davalıdan alacaklı olmadığının anlaşıldığı, Mahkemece söz konusu rapora dayalı olarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, takip konusu faturalara dayalı bakiye borcun davalı tarafından ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 nci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle işbu itirazın iptali davasında ödenip ödenmediğinin incelenmesi gereken takip dayanağı faturaların ödenmiş olduğunun bilirkişi raporundan anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.