Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8747 E. 2023/2921 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8747
KARAR NO : 2023/2921
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1870 Esas, 2021/1428 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/475 E., 2020/6 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu taşınmazın daha önce Terzioğlu Petrol ve Orman Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı iken davalı şirket ile bayilik sözleşmesi yaptığını ve 21.03.2003 tarihinde davalı lehine ipotek tesis edildiğini, davacının dava konusu taşınmazı ipoteği ile birlikte satın aldığını ve 21.09.2004 tarihinde davalı ile on yıl süreli bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin Rekabet Kurulu kararıyla geçersiz hale geldiğini, müvekkili şirketin 16.08.2010 tarihli ihbarname ile bayilik sözleşmesinin fesh edildiğinin davalıya bildirildiğini, müvekkilinin daha sonra Aytemiz Akarayakıt Dağıtım A.Ş. ile sözleşme yaptığını, müvekkili şirketin bir bağının kalmamış olması, herhangi bir borcu olmaması, sözleşmenin fesh edilmiş olması nedeniyle 07.10.2010 tarihli ihtarname ile davalı şirkete taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasının ihtar edildiğini; ancak davalı şirketin ipoteği fek etmediğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ve önceki bayinin borçları olduğunu ayrıca taraflar arası sözleşmeden kaynaklı cari hesap alacağı, cezai şart alacağı, kâr mahrumiyeti alacağı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirket taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshedilmiş olmakla taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi sona erdiği, dolayısıyla da taraflar arasındaki ticari ilişki sona ermekle teminat ipoteği olarak verilen ipoteklerin amacı da sona erdiği, davalı vekili, davacı şirket ile dava dışı Terzioğlu Petrol ve Orman Ürünleri Tic.ve San. Ltd. Şti’nin davalı tarafa borcunun bulunduğunu ileri sürmesi üzerine de, mahkemelerince davalı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davalı şirketin davacı taraftan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığının tespiti yoluna gidildildiği, alınan bilirkişi raporuyla davalı şirketin davacı taraftan ve Terzioğlu Petrol ve Orman Ürünleri Tic.ve San. Ltd. Şti.’nden herhangi bir alacağının bulunmadığı tespit edilmiş olmakla taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermiş olması, taraf şirketler arasında ticari ilişkinin tasfiye edilmiş olması ve teminat olarak verilen ipoteklerin konusuz kalması üzerine davacı tarafın ipoteklerin fekkine ilişkin davası haklı ve yerinde görülmekle davacı tarafın davasının kabulü ile konusuz kalan ipoteklerin fekkine karar verilmiş olup, davalı şirketin ariyet malzemeleri ile ilgili davacı tarafın sorumluluğunu yerine getirmediği yönündeki savunmasına ise davacı şirket tarafından davalı şirkete Düzce 2. Noterliğinin 07.10.2010 tarih 6577 sayılı ihtarnamesi ile gerekli ihtarın yapılması ve aradan geçen süre dikkate alınarak davalının bu savunmasının dürüştlük kuralı ile bağdaşmadığından itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu ipoteğin tesis edildiği taşınmazda yeni malik olan davacı … Petrolcülük ortada borç olmadığından bahsetmekte ise de; hem eski bayilik olan Terzioğlu Petrol’ün taraflar arası sözleşme hükümleri nazara alındığında 38.030,00 TL’ye 2004 yılından itibaren işleyecek %15 akdi faiz işletilmek üzere borçlu olduğu, hem de davacının müvekkile göndermiş olduğu fesih ihbarında da bahsi geçen ariyet malzemelerin zamanında ve sözleşmeye uygun şekilde teslim edilmemesinden kaynaklı 3.037,00 USD borcu olduğu, eksik mal alımından doğan cezai şart ve kâr mahrumiyeti hesaplanmadan hüküm kurulduğunu, davacı ile akdedilen 21.09.2004 tarihli sözleşmede 12 nci madde de mal alım taahhüdü verildiğini, bu taahhüt ile davacının yıllık 1000 ton mal alımı (akaryakıt) ve 5 ton madeni yağ alımı yapacağını taahhüt ettiğini, davacının ve dava dışı şirketin sözleşmelerindeki mal alım taahhütnamelerine uymadığı halde sektörel inceleme yapılmadığından müvekkilin sözleşmeden doğan alacaklarının tespit edilemediğini, sektör bilirkişisi olmadan, cezai şart uygulamalarının eksik değerlendirilerek hazırlanan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dışı Terzioğlu Petrol ve Orman Ürünleri Tic ve San. Ltd. Şti. arasında bayilik sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmeye istinaden dava konusu taşınmaz üzerine 21.03.2003 tarihinde davalı Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama A.Ş. lehine doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere, azami 200.000.000.000,00 YTL (üst sınır ipoteği) üzerinden ipotek konulduğu, söz konusu taşınmazın 16.04.2004 tarihinde davacı Şirket tarafından satın alınarak, davalı şirket ile 21.09.2004 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığı, Rekabet Kurulu’nun akaryakıt sözleşmelerinin 5 yıldan fazla olamayacağı, yapılmış olanların ise kararın bildiriminden sonra yeni sözleşmelerin yapılması gerektiği var olan ve 5 yılı geçenlerin fesih edilmiş sayılacağına dair kararı üzerine davacı şirket tarafından bayilik sözleşmesinin fesih edildiği, davalı şirket tarafından taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkin edildiği, ticari defter ve cari hesap kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; davalı ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibarıyla bayilik sözleşmesi nedeniyle dava dışı Terzioğlu Petrol ve Orman Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin davalıya borcunun görünmediğinin tespit edildiği, davalı taraf her ne kadar, dava dışı eski bayii Terzioğlu Petrol ve Orman Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin bayilik sözleşmesi hükümlerini ihlal etmesi ve eksik mal alımı nedeniyle cezai şart, kâr mahrumiyeti ve davacı şirketin ise ariyet malzemelerinin zamanında ve sözleşmeye uygun şekilde teslim edilmemesinden kaynaklı borcu olduğunu ileri sürmüş ise de; bu konuda ilk derece mahkemesi karar tarihine kadar dava dışı Terzioğlu Petrol ve Orman Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti. ve davacı aleyhine açmış olduğu bir dava bulunmadığı gibi, ticari defterlerinde de bu konuda bir alacak kaydı bulunmadığı, dolayısıyla karar tarihi itibarıyla alacaklı olduklarına dair bir delil dosya içine sunulmadığı, dosya içinde bulunan tüm belge ve bilgilerden davaya konu ipoteğin taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi nedeniyle dava dışı ve davacı bayilerin davalıya olan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere kurulduğu, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona erdiği, dava tarihi itibarıyla dava dışı ve davacı şirketlerin davalıya bayilik sözleşmesi nedeniyle borçlarının bulunduğunun davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla; davacının davaya konu ipoteğin fekkini talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek, dava konusu ipoteğin tesis edildiği taşınmazda yeni malik olan davacı şirketin ortada borç olmadığından bahsetmekte ise de; hem eski bayilik olan Terzioğlu Petrol’ün taraflar arası sözleşme hükümleri nazara alındığında 38.030,00 TL’ye 2004 yılından itibaren işleyecek %15 akdi faiz işletilmek üzere borçlu olduğu, hem de davacının müvekkile göndermiş olduğu fesih ihbarında da bahsi geçen ariyet malzemelerin zamanında ve sözleşmeye uygun şekilde teslim edilmemesinden kaynaklı 3037,00 USD borcu olduğu, eksik mal alımından doğan cezai şart ve kâr mahrumiyeti hesaplanmadan hüküm kurulduğunu, sektör bilirkişisi olmadan hazırlanan raporun eksik olduğunu, sektör bilirkişisinin de (akaryakıt uzmanı) bulunduğu bilirkişi heyeti oluşturularak dosya kapsamı ve ilk derece mahkemesindeki rapora itirazları doğrultusunda son yıla dair cezai şart ve kâr mahrumiyeti alacağının hesaplanmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.